Mehmet bey polemikten ziyade bizlere çözüm önerilerinizi yazarsanız memnun oluruz.
Printable View
Muhterem polemik yapmıyorum. Gönüllü olarak yazışıyoruz.:))
ya arkadaşlar neyin tartışmasını yapıyorsunuz bide yaseah kusura bakma ama konuştuklarından bişey anlamadım maden sorunun yoksa hiç birşey yazma ben iki katını ödüycem bitircem diyorsun bitir ozaman burda ne uğraşıp konuşuyorsun kusura bakma ben sözlerinden bunu anladım ben kanald lede konuştum akparti millet vekillerinede meil attım dövizzede.com sitesini ziyaret edin dedim bi okuyun herkesin hali orda yazıyor dedim senin bu sözlerini okusalar gayet güzel ödüyorlar diycek bi de bu yanını düşünde konuş bu kadar insanı madur etmeyelim ben 11 yıllığına cektim şuan çok zor ödüyorum
Lütfen üslubumuza dikkat edelim.:))
yeni BK NUN 5. md sinin konunuzla alakası yok.:))
Mehmet bey 5. madde de kriz yuzunden kur artısı yasayanlar yeniden yapılandırma talep edecekler diyor..
tekrar yazıyorum kanunu yanlış anlamayınız.
5)KRİZ DÖNEMLERİNE ÖZGÜ OLMAK ÜZERE SÖZLEŞME TARAFLARINA KRİZE ÖZGÜ MÜDAHALE İMKANI GETİRİLMİŞTİR
Amerika ve İngiltere’de başlayıp daha sonra bütün dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik krizin Türkiye’yi de vurmasıyla birlikte, piyasalardaki sermaye daralması ve dövizin TL karşısında hızla yükselişe geçmesi mevcut sözleşmelerde (özellikle dövize endeksli olanlarda) bir tarafın büyük avantajlar sağlaması; diğer tarafın ise döviz karşısında mağdur hale gelmesine yol açmıştır. Uygulamada bu tür sorunlar işlem temelinin çökmesine dayanan ‘’UYARLAMA’’ davaları ile çözümlenmekte iken, tasarıda konuya ilişkin olarak, kriz dönemlerinde işlem temeli çökmese bile kriz yüzünden zarara uğrayan taraf sözleşmenin krize özgü olarak yeniden düzenlenmesini talep edebilecektir.
Yenzede'nin işi zor!
Bir okurdan aldığım mektubu aşağıya aktarıyorum. Derdine derman olmam pek mümkün değil, nedenlerini de aşağıda anlatacağım. Okurun ismini ise doğal olarak saklı tutuyorum.
'Deniz Bey, size danışmak istediğim önemli bir sorunum var; biliyorum ki benim gibi aynı konuda mağdur birçok kişi var. Ben bankaların peynir ekmek gibi Japon Yeni kredisi dağıtmaya başladığı dönemde; kendi çapımda araştırarak ve Japon Yeni'nin, İsviçre Frangı'ndan sonra en güvenilir istikrara sahip bir para birimi olduğu gibi bilgileri edinerek (?), ne yazık ki Japon Yeni üzerinden 8 yıllık konut kredisi aldım. Krediyi aldıktan 2 hafta sonra, dünyada ekonomik kriz çıktı ve ben de ilk kredi taksitimi % 75 gibi bir artışla ödeme durumunda kaldım. Bankalar bu ciddi kur farkı konusunda kredi kullanmış mağdurlara hiçbir şekilde yardımcı olmadılar. Umudumuz bu konuda çıkabilecek bir yasadadır. Ancak, bugünkü şartlar altında yarınımızı görememekteyiz. Sizden ricam bir ekonomist olarak en azından yarına dair belirsizlikler içerisindeki zihnimizi aydınlatmanız.
1. Sizce Japon Yeni'nin gelecek yıllarda TL'ye karşı hareket grafiği ne olacak? Önümüzdeki 7 yıl Yen'in daha da yükselme şansını ne ölçüde öngörüyorsunuz?
2. Güç kaybeden dolara alternatif başka para birimlerinin rezerv olarak gündeme geldiği dünya piyasalarında durum ne olur? Bu gerçek olursa Japon Yeni'nin yükselmesi kaçınılmaz mıdır?
3. Devletin bu tip olağanüstü kriz durumlarında oluşan kur hareketlerinden insanları korumak için bir yasal düzenleme yapmaya çalıştığını duydum. Bu doğru mu? Doğruysa ortada bir tarih var mı?
Birçok Yen mağdurunun facebook'ta açtığı 'Yenzedeler' gibi gruplarda, ne kadar büyük bir çoğunluğun bu şekilde mağdur olduğunu görebilirsiniz. Yaklaşık 280 bin yen mağduru var! Şimdiden ilginize çok teşekkür ediyorum.'
Okurun derdine derman olmak çok zor. Neden? Birincisi, doların rezerv para olma özelliğini kaybetmesi gerçekleşecekse en az yirmi yılda gerçekleşir. İkincisi, ülkemizde devletin bu kadar kamu bütçesi açığı varken ve borç artarken Yen kur riskini alanlara nasıl yardım edeceğini bilemiyorum. Ama kurlar konusunda bazı spekülasyonlar yapabiliriz. Vatandaş 'carry trade' denen ve faizi ucuz paralar cinsinden borç alıp faizi yüksek piyasalarda yatıran mali kurum ve bankaların içine düştüğü duruma benzer bir durumda. Ancak bankalar bu tür kur riskleri altına girdikten sonra işler değişirse kendilerini riskten kurtaracak adımları da atarlar, vadeli piyasalarda pozisyonlarını sağlama bağlarlar, forward, future ve opsiyon temelli 'hedging' adımları atarlar. Buna teknik adı ile 'covered interest arbitrage' denir. Japon Yeni ile pozisyon alma (yani açık kur riski taşıma, Yen borçlanıp yüksek getirili piyasada mahalli para ile varlık yatırımı yapma), son dönemde faizi sıfırlamış olan Japonya'da ev kadınlarının bile en çok yaptığı işlem olarak medya gündemine oturmuştu, Japon aile kadınları Yen borçlanıp başka paralara yatırım yaparken varsayımları, sıfır faiz ülkesi Japonya'da Yen'in değer kazanmayacağı idi. Ama bu şekilde açık olarak kur riski alan Japonlar bile çok kayba uğradılar. Kriz sonrasında, 2009 içinde çok farklı dinamikler gündeme geldi. Kriz ABD'den başladı ama ilginç bir şekilde dolar, gününe göre, bazen yukarı bazen de aşağıya gitmeye başladı. 2009 içinde, kısa vadede, dünya genelinde kötümserlik hissedilen anlarda paralar her şeye rağmen en likit ve en emniyetli piyasa olan ABD Hazine kağıtlarına döndüğünden, dövizle dolar satın alınıp dolar yatırımı yapıldı, euro ve diğer paralar satıldı. Bu nedenle genel kötümserlikte dolar sürpriz şekilde değerlendi. Ancak son dönemde daha iyimser bir hava oluştuğundan da, bu sefer ABD Doları temelli düşük getirili varlıklar satılmaya ve ele geçen dolardan yabancı paralara geçilerek, daha yüksek getiri kovalanmaya başlandı. Bu sefer de dolar değer kaybeder oldu.
Fakat zaman içinde uzun vade sorunları gündeme geldi. ABD'nin bastığı para miktarının çokluğu, dev bütçe açığı, dev borç stoku yükselmesi ve çok aşırı likidite yaratılması nedeni ile ileride enflasyon ortaya çıkabileceği gibi riskler de doların (ve sterlinin de) değerini düşürür ekonomik etkenler haline geldi. Bu çerçevede son dönemde faizleri artıran Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkelerin paraları ve bölgesel konumu nedeni ile Euro veya tabii Asya'da Çin, Kore, Hindistan gibi krizden en az etkilenen ülkelerle ayni bölgede olan ve ciddi ticari ilişkisi mevcut Japonya'nın parası da dolara karşı değer kazananlar arasında.
ABD'de basılan para nedeni ile enflasyon korkusu da altının değeri çerçevesinde spekülasyon yarattı. Vatandaş ise bu yukarıdaki tür riskleri ortadan kaldıracak adımları ya bilmez ya da biliyorsa da, korumayı ancak çok pahalı şekilde elde edebilir. Döviz kurlarının ne yöne gideceği finansal piyasalarda tahmini en zor şeydir. Kim 'Bunu ben bilirim' diyorsa kısa bir süre sonra yanıldığı ortaya çıkar, tahmin zorlanır. Bu nedenle söyleyebileceğim tek şey, ABD'de parasal genişlemenin birkaç aydır durduğu ve doların değer kayıp hızının zaman içinde düşeceğidir. Ama bunun Yen üzerindeki etkisini çok çeşitli ve farklı etkenler ürettiği için bilmek çok zor. Yen borçlanan hem Yen-Dolar kurundan hem de TL-Dolar kurundan etkileniyor.
23.10.2009 Akşam Gazetesi / Deniz Gökçe