Sağlıklı beslenme ve egzersiz için karışık reçetelerle teknolojik cihazlar yerine atalarımızın tecrübelerini kullanalım
Dr. Hasan İnsel
Bugün, kendi alanım olmamasına rağmen özellikle kireçlenme gibi hastalıklardan korunmada önemli olduğu için beslenmeyle ilgili bazı temel noktalara değineceğim ve gündelik hayatta yapabileceğimiz basit egzersizlerden bahsedeceğim.
Tetkik yöntemlerinin gelişmesiyle hastalık tanıma yüzdemiz artmış olmasına rağmen tüm bilim- adamlarının birleştikleri ortak nokta, son yüzyılda hastalıkların da artmış olması. Bu noktada öncelikle Prof. Ahmet Aydın’ın ‘Taş Devri Diyeti’ne değinmek istiyorum. Taş Devri Diyeti’nde öncelikle genetik yapımızın aslında Taş Devri zamanı insanlarından çok farklı olmadığı, ancak beslenmemizin onlara nazaran çok değiştiğinden bahsediliyor.
Kimyasal elma suyu
Endüstriyel ürünlerin mutfağımıza katılması sonucu çok hızlı işlenen bazı sağlıklı gıdaların bile sağlıksız hale gelebildiğini biliyoruz. Bu alandaki en taze tartışma, Prof. Mehmet Öz’ün ABD’deki birçok konsantre elma suyunu kimyasal olarak inceletmesi ve bu ürünlerde yüksek oranda arsenik saptanması. Taş Devri insanlarına baktığımızdaysa tüm meyve ve sebzeleri büyük oranda çiğ, işlenmemiş tükettiklerini tespit ediyoruz. Avlarının peşinden koşmaları da egzersizleri…
Taş Devri insanları, uzun yıllar suçlanan kırmızı eti de bol bol tüketiyordu ancak modern insanların hastalıkları yüksek kolesterol ve obeziteye yakalanmıyorlardı. Burada can alıcı nokta “Doğal ve işlenmemiş” kelimeleri. Elbette fast-food zincirlerinin ürettiği hızlı ve doğal olmayan yollardan işlenmiş et ürünlerinden tüketirsek aynı noktaya ulaşamayız. Ayrıca Taş Devri insanlarının tüketmediği üç beyazı, ‘un-tuz-şeker’i, doğal yollardan almamız gerekiyor. Bir de taş devri insanları gibi biyoritmimize uyarak yaşamak var. Bu yaşam, gece 22.00 civarında bitiyor ve ertesi gün en geç 06.00’da başlıyor.
Leptin hormonu
Bu noktada Karatay Hoca’mızın sıkça bahsettiği leptin hormonu devreye giriyor. Hormon bu belirtilen saatlerde salgılanıyor ve iki hayati görevi yerine getiriyor. Birincisi vücuda alınan kalorilerin aşırı şekilde yağa dönüşmesini engelliyor, ikincisi insülin direncini azaltarak şeker hastalığı ve obezite gibi hastalıkların vücudumuza yerleşmesini mani oluyor.
Burada yıllarca suçlanan yumurta ve yağ konusuna de değinmek gerekiyor. Çeşitli televizyon programlarında ve yazılarımda değindiğim gibi, yumurta en kaliteli besin kaynağı. Çünkü yumurtanın içinde basitçe bir canlıya yetecek bütün kaynaklar var. Artık yumurta her sabah en az 1-2 tane öneriliyor. Mümkünse çiğ ya da en azından rafadan tüketilebilir.
Yağlar da temize çıktı. Vücudun temel yapıtaşı hücrelerin kökeni kolesterol. Köy tereyağı, fındık yağı, halis sızma zeytinyağının vücuda zararlı değil yararlı olduğu artık biliniyor. Kolesterol düşürücü ilaçların gerekliliği, saygın bilim insanlarınca tartışılmaya başlandı bile.
Dar alanda kısa egzersizler
Sağlıklı yaşamın en önemli parçalarından biri de egzersiz. Ancak hekimlik deneyimim, özellikle ülkemiz insanının reçete edilen egzersizlere karşı önyargılı yaklaştığını doğruluyor. Buradaki en önemli kaçış noktası, egzersiz yapma konusundaki yer ve zaman azlığı. Ciddi kas iskelet sorunları yaşamayan okurlarıma ‘dar alanda kısa egzersizler’ önerebilirim.
Diyelim ki masa başında çalışıyorsunuz, 45 dakikada bir boynunuzu ekseni boyunca hareket ettirebilirsiniz. Ek olarak iş yerine götürdüğünüz ağırlıklarla basitçe kol kaslarınızı çalıştırabilirsiniz. Gövde kaslarını çalıştırmaksa daha basit aslında… Oturduğunuz yerden düz bir şekilde ayağa kalkıp yerinize oturmak ve bu hareketi 10 kere tekrarlamak gövde kaslarınızı geliştirir. Yukarı katlara çıkarken genel durumunuz uygunsa asansörü değil merdivenleri kullanın, çünkü Taş Devri insanları öyle yapardı… http://belgoturk.tv/anasayfa/saglikli-yasam-icin/
Dr. Nickens: ‘Sigara içmeyin, kilo almayın ve spor yapın’
Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü uzmanı Doktor Patrice Desvigne-Nickens’in sağlıklı yaşam için üç tavsiyesi var: ‘Sigara içmeyin, kilo almayın ve spor yapın’
BT SAĞLIK-Doktorlar, kalp krizi veya felç geçirenlere kilo vermeleri, egzersize başlamaları veya sigarayı bırakmalarını tavsiye eder. Yeni bir araştırma bu hastaların kendilerine verilen tavsiyelere ne kadar uyduklarını inceliyor.
Sağlıklı bir yaşam tarzı, her fırsatta dile getirilen bir konu.
Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü uzmanı Doktor Patrice Desvigne-Nickens, “Kalp hastalıkları önlenebilir. Sağlıklı hayat tarzı riskleri azaltıyor,” şeklinde konuşuyor.
Doktor Desvigne-Nickens’in, sağlıklı yaşam için üç tavsiyesi var: “Sigara içmeyin, kilo almayın ve spor yapın.”
Bu üç unsurdan birini bile ihmal etmek, kalp-damar hastalıklarını tetikliyor. Bunun yol açtığı kalp krizi ve felç, tüm dünyada bir numaralı ölüm nedeni.
Ontario Hamilton Hastanesi araştırmacılarından Koon Teo da, zengin, orta gelirli ve yoksul ülkelerde, kalp krizi veya felç geçirenlerin bu tavsiyelere uyup uymadığını araştırmış: “Kalp krizi veya felç geçirenlerin beşte biri sigara içmeye devam ediyor, sadece üçte biri düzenli egzersiz yapıyor. Beşte ikisi de sağlıklı bir diyet uyguluyor.”
Bu hem zengin, hem orta gelirli, hem de yoksul ülkeler için geçerli.
Teo, “Yoksul ülkelerdekiler sağlıklı beslenmeyenler, ama zengin ülkelerde yaşayanlar da pek farklı değil,” şeklinde konuşuyor.
Araştırmaya katılanların sadece %4’ü her üç tavsiyeye de uyuyor.
Teo, “Bütün ülkeler bu araştırmanın sonuçlarını dikkate almalı ve özellikle kalp krizi veya felç geçirenlerin sağlıklı hayat tarzını benimsemelerini sağlamalı,” diyor.
Son yıllarda tansiyon konusunda bilinç yaratmak ve tuz kullanımını azaltmak için ulusal ve uluslararası kampanyalar hız kazandı. Her ikisi de kalp krizi ve felç riskini düşürebilir. Bir Milyon Kalp adlı kampanyanın yöneticilerinden Janet Wright’ın tavsiyeleri şunlar: “Sağlığınız için küçük bir değişiklik yapın ve bunu hergün uygulayın. Diyetinize her gün bir meyve veya sebze ekleyin. Yavaş yavaş egzersizi haftada 2,5 saate çıkarın.”
Cleveland Kliniği, çalışanlarının sağlıklarını güçlendirmek amacıyla bir program uyguluyor. Doktor Michael Roizen, programı özetliyor: “Asıl önemli olan programa başlamak. Adımlarınızı ölçmeye yarayan pedometrelerden alın ve günde en az 10 bin adım atmaya çalışın.”
Yüksek tansiyon ilacı alıyorsanız, mutlaka doktor tavsiyesine uyun.
Janet Wright, “Kontrol altına alınmayan tansiyon hergün kalbe, böbreklere, gözlere ve damarlara zarar veriyor. Bu da kalp krizi ve felç riskini daha da arttırıyor,” şeklinde konuşuyor.
Uzmanlara göre, bu basit yöntemlerle kalp krizi ve felç riskini düşürmek mümkün.
Geriatrik dönemde yeterli ve dengeli beslenme; hastalıklardan korunma, sağlığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve devamlılığının sağlanması için önem taşır.
‘KadıköyŞifa’ Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Rabia Yurdagül ileri yaşlarda sağlığınızı korumak için nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda bilgi veriyor!
Yaşlanmaya bağlı olarak gelişen yaşam biçimi değişiklikleri (yalnız yaşama, eşini kaybetme, aileden ya da arkadaşlardan ayrılma, işten ya da evden ayrılma, fiziksel engel veya hareket güçlüğünün olması, yardımcı kişi ve kurumların olmaması, gelir yetersizliği, bağımlılık, sosyal izolasyon, ruhsal problemler-depresyon ve bunama gibi, ilaç kullanımı), fiziksel değişiklikler (vücut ağırlığının azalmaya başlaması, yağsız doku miktarının azalıp yağ dokusunun artması, kemiklerden kalsiyum kaybı ve buna bağlı gelişen düşme ve kırık riskinin artması, eklem esnekliği ve hareketlerindeki kısıtlılık nedeniyle hareketsizliğin artması, vücut su yüzdesinin azalması) ve organ fonksiyonlarındaki değişiklikler (tat ve koku duygusunun, tükürük salgısının azalması, ağız ve diş problemleri, yutmanın güçleşmesi, mide, karaciğer, safra, barsak fonksiyonlarında azalma, bağışıklık sistemi ve sinir sistemi fonksiyonlarında azalma, bazal metabolizma hızında yavaşlama) bireylerin besin tüketimini olumsuz etkiler.
Enerji gereksinimi karbonhidrat ağırlıklı karşılanmalı!
Bu dönemde besin öğesi yetersizliklerine daha sık rastlanır. Yaşlı bireylerin enerji, protein, folat, B12 vitamini, kalsiyum, D vitamini, demir, çinko ve riboflavin gibi bazı besin öğesi tüketimine özellikle dikkat edilmelidir. Bazal metabolik hız ve fiziksel aktivitedeki azalma nedeniyle bu dönemde enerji gereksinimi azalır. Enerji gereksinmesinin çoğunluğu karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Karbonhidrat türü olarak basit şekerler yerine, vücut çalışması için gerekli olan protein, vitamin, mineraller ve posa içeren kompleks karbonhidratlar (tahıllar, baklagiller, sebzeler) seçilmelidir. Özellikle posanın yaşlılarda koruyucu ve tedavi edici etkileri vardır. Geriatrik dönemde büyüme durmuş olmasına karşın vücut fonksiyonlarının gerçekleştirilmesi, kas kütlesi ve dokuların korunması, immün sistem ve bilişsel fonksiyonlar için gerekli olan besin öğesi protein gereksinimi stres, yaralanma, enfeksiyon, ameliyat ve kırık durumlarında artarken, böbrek ve karaciğer yetersizlikleri durumunda azalır.
Hayvansal protein ve bitkisel protein iyi dengelenmeli!
Biyoyararlılığı yüksek olmasına karşın yüksek yağ ve kolesterol içermesi nedeniyle hayvansal kaynaklı protein (et ve süt grubu besinler) alımı ile bitkisel protein (kurubaklagiller, tahıllar, bazı sebze ve meyveler, yağlı tohumlar) alımı arasındaki denge sağlanmalıdır. Yüksek doymuş ve trans yağ, yüksek kolesterol içeren beslenme tarzı kalp damar hastalıkları için risk faktörüdür. Diyetle alınan doymamış yağ asitleri (özellikle balık ve deniz ürünlerinde, yeşil yapraklı sebzelerde, yağlı tohumlarda bulunan Omega-3 yağ asitleri) kan yağlarının ve damarlarda plak birikiminin azalmasına yardımcıdır, kanın pıhtılaşmasını ve eklemlerdeki iltihaplanmaları engeller, bağışıklık sistemini güçlendirir, yaşa bağlı bilişsel fonksiyonun azalmasına karşı koruyucudur.
Düşük yağlı süt ve süt ürünleri tercih edilmeli!
Yaşlılarda ayrıca beslenmede düşük yağlı süt ve ürünlerini, yağsız et ve ürünlerini sebze ve meyveler ile birlikte tüketmek diğer bir risk faktörü olan kan homosistein düzeyini azaltarak kalp hastalığı riskini önlemeye yardımcıdır. Sebze ve meyveler lif kaynağı olmalarının yanı sıra pek çok vitamin ve mineral içeren besinlerdir.
Vitamin, mineral eksikliği akut ve kronik hastalıkları tetikler!
Yaşlılık döneminde enerji gereksinmesinin azalması, vücut direncinin azalması, hareket kısıtlılığı, kronik hastalıkların görülme sıklığının artması gibi nedenlerle vitamin ve minerallere olan gereksinim artar. Vitamin ve mineral yetersizliği akut ve kronik hastalıkların seyrini etkiler, ağırlaştırarak ölümlere neden olabilir. Bu nedenle kemik ve sağlığının korunması ve devamlılığı için süt ve ürünlerinde bol miktarda bulunan kalsiyumun güneş ışınları aracılığı ile derimizde sentezlenen D vitamini ile birlikte alınması, demir eksikliği oluşmaması için yeterli miktarda hayvansal ve bitkisel demir kaynaklarının tüketilmesi, bu dönemde zayıflamış bağışıklık sistemine karşı yeterli çinkonun alınması, yine hem bağışıklıkta ama özellikle bilişsel fonksiyonlarda önemli olan B12, B6 ve folatın yeterli miktarda alınması, D vitamini sentezi için yeterince güneşlenilmesi, antioksidan özellikleri olan C vitamini, E vitamini ve A vitaminin besinlerle gereksinmeler kadar karşılanabilir olması gerekir.
Yeteri kadar su tüketimi çok önemlidir!
Ayrıca yaşam için elzem öğe olan suyun yeterli miktarda tüketilmesi, sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, ateşli hastalıklarda, ishalde vücuttan kaybedilen sıvının mutlaka yerine konulması gerekir. Besin grupları günlük olarak dengeli bir şekilde beslenme düzeninde yer almalı ve öğünler az ve sık olacak şekilde atlanmadan tüketilmelidir. Bireylerin ihtiyaçlarına, mevcut sağlık durumlarına göre özelleştirilmiş yeterli ve dengeli bir beslenme ve spor programı geriatrik dönemde daha kaliteli bir yaşam için elzemdir.
Gastrit ve ülser gibi sindirim sistemihastalıklarının tedavisi için sadece diyet yapmak yeterli olmazken “akıllıbeslenme” ile mideyi rahatlatarak hastalığın etkilerini azaltmak mümkün oluyor.
SAĞLIK-Beslenmede dikkat edilmesi gereken en önemli konunun asit salınımının ritmineuygun beslenmek olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi GastroenterolojiUzmanı Prof. Dr. Melih Özel, “Anahtarnokta düzensiz beslenme ile istirahat halindeki midenin sürekli asit salmasınaneden olmamak” dedi. Prof. Dr. Özel; düzenlidiyet, günde üç ana öğüne bölünmüş şekilde makul bir kalori alımının yanı sıraara öğünlerle beslenmenin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Mide ağrısı, bulantı, yanma hissi gibibelirtilerle hastaların günlük hayatını olumsuz etkileyen gastrit ve ülser gibisindirim sistemi hastalıklarında beslenme büyük önem taşırken beslenmenin tedavideki rölü hakkında kesin konuşmakmümkün olmuyor. Günde üç öğün düzenli beslenerek, gerektiğinde ara öğün almanınve midenin olumsuz yanıt verdiği gıdalardanuzak durmanın şikayetleri azalttığını belirten Anadolu Sağlık MerkeziGastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, buhastalıkların tedavisinin diyet ile sağlanamayacağını da söyledi. Mide mukozasında çeşitli nedenlerle oluşan iltihap olarak tanımlanangastritin ortaya çıkma nedeninin her zaman mikrobik olması gerekmediğinianlatan Prof. Dr. Melih Özel, “Aspirin,romatizma ilaçları, ağrı kesiciler, bazı antibiyotikler gibi ilaçların yanısıra sigara ve alkol gibi saldırgan maddelerin aşırı tüketilmesi de gastrite yolaçabiliyor “dedi.
Stresli meslekler ülsere yol açabiliyor
Yemek borusunda, midede ya da onikiparmakbarsağında oluşan yaraların ülser olarak tanımlandığını söyleyen Prof. Dr. Özel, gastritte etkili olan faktörlere ek olarak birtakım psikolojiknedenlerin de ülsere yol açabildiğini söyledi. Prof. Dr. Özel, ruh halindeki iniş-çıkışların midedeki asit salınımınıarttırdığını ve bu nedenle stresli işlerde çalışanlarda ve özellikle eğer kişi stres yönetimini etkili bir şekildeyürütemiyorsa ülsere daha çok rastlandığını sözlerine ekledi.
Gastrit ile ülser belirtilerininbirbirine çok benzediğine dikkat çeken Prof. Dr. Özel bu belirtileri ile ilgili şöyle konuştu; “Karnın üst kısmındayanma, ekşime, bazen ağrı, şişkinlik, gaz, bulantı ve kimi zaman da kusma yeralıyor. Bazı hastalar sadece karnın üst kısmında bir rahatsızlık hissi duyuyorve bunu “bir yumruk var gibi” şeklinde tanımlıyor. Yemek borusunda yanma, mideiçeriğinin ağza gelmesi, ağızda acı ekşi tat oluşması gibi reflü bulguları dabu hastalıkların belirtilerine eklenebiliyor” Kesin tanı için endoskopikyöntemler kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Özel, hastalık ortamından alınan biyopsi ile nedenive başka bir hastalığın eşlik edipetmediğinin de anlaşılabildiğini belirterek “Tedavide olumsuz etki yaratanilaçlar, stres, sigara ve alkol gibi saldırgan faktörlerden uzak durmakgerekiyor” dedi.
Sizi rahatsız edeceğini bildiğiniz yiyecekleri dikkatli tüketin
• Sigara, sindirimsisteminin özellikle de midenin bütün savunma ve tamir mekanizmalarınasaldırıyor. Sigarayı elinizden geldiğince azaltın.
• Aşırı alkoltüketimi ya da aç karnına alkol almak da olumsuz etki yaratıyor.
• Çay, kahve,asitli sıvılar ve meyve sularının da aç karnına içilmemesi öneriliyor.
• Geçmiş yıllardatedavide yeri olduğu düşünülse de, günümüzde süt ve süt ürünlerinin aşırıtüketiminin asit salınımını artırdığı biliniyor.
• Sebzelerin pişmişolarak tüketilmesi, çiğ sebzelerin tek seçenek olarak yenilmemesi öneriliyor.
• Aşırı tatlışuruplar, özellikle de son yıllarda kullanımı artan mısır şurubu gastrit veülser şikayetlerinin artmasına neden olabiliyor.
• Genellikle acı,baharat, sarımsak, soğan, sirke gibi keskin tatlardan uzak durulmasıöneriliyor.
Asit salınım ritmine uygun beslenin
“Kimi insanlar sabahtan akşama kadarbir şey yemezken, akşam aşırı yiyecektüketiyor; kimileri de gece uykusundan uyanıp besleniyor ve tüm bunlar sindirimsisteminin işlevlerini bozuyor” diyen Prof. Dr. Özel, beslenmede dikkat edilmesi gereken en önemli konunun asitsalınımının ritmine uygun beslenmek olduğunu söyledi. Anahtar noktanın düzensizbeslenme ile istirahat halindeki midenin gıdalarla karşılaşarak sürekli asitsalınımı yapmasına neden olmamak olduğunu belirten Prof. Dr. Özel, şu önerilerede bulundu: Düzenli diyet; günde üç ana öğünebölünmüş şekilde makul bir kalori alınması ve mide asidinin aşırı salınmasınaneden olabilecek beslenmeden kaçınılmasını ifade ediyor. Sabah kahvaltısı büyükönem taşıyor. Gün içinde öğünlerin arası çok uzadığında bir meyve ya da birkaçgaletayla ara öğün yapılması gerekiyor. Yatmadan iki saat önce beslenmeyikesmek de sindirim sistemi için önem taşıyor.http://belgoturk.tv/anasayfa/rahatsiz-edici-yiyecekler
Anladığım kadarıyla doğada nasıl besleniyorsak öyle beslenmeliyiz. doğada endüstriyel şeker yok, kızartma yok, alkol sigara yok, basit şekerler pek yok. bol bol et ve ot var. Allah bizim vücudumuzu bunlara uyumlu şekilde yaratmış, ona göre davranmalıyız.
Not: kahvaltının önemine dair bilimsel çalışma yok bildiğim kadarıyla, varsa buraya da ekleyebilir misiniz
merhabalar,
fizyoterapistim ve sağlıklı yaşam ve spor merkezi açıp danışmanlık yapmak istiyorum. daha çok danışmanlık hizmeti verilecek olup pilates...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Tender thanks you for sharing this! https://softcorehdtube.com/videos/43/do-you-like-to-be-teased-well-lucky-for-you-i-love-teasing/ It’s ever...
Boşanma davalarında 3 yıllık süre...