Merhabalar...

Mart ayında eşimle karşılıklı anlaşarak boşandık. Boşanmamıza neden olan konu benim bahis ve internet alışkanlığım. Daha öncede bahiste para kaybetmiştim. Ancak ailem maddi olarak destek oldu ve borçlarımı kapattı. Fakat bir süre sonra ben tekrar gizli gizli oynamaya başladım. Doğal olarakta oynayabilmek için insanlardan paralar aldım. Bir süre ödeme yapamadığım için bazı alacaklılar durumu eşime bildirdi ve aramız bozuldu.

Benim ısrarla oyun oynamak için para arayışım devam ettiği için ve bu durumdan kurtulmam gerektiği için bazı kararlar almam gerekti. Zaten eşimin bahis oynayabilmek için uydurduğum yalanların ortaya çıkmasından dolayı bana güveni sarsılmıştı. Eşim bana buluınduğum yeri terk etmemi ve bu hastalıktan kurtulmam gerektiğini belirtti. Kızım ve gönlümde her zaman kredin var ve biz seni bekleriz dedi. Bende eşime ve kızıma zarar gelmemesi adına boşanma talebini kabul ettim ve bir avukat aracılığı ile karşıklı boşanma protokolü hazırlattık. Eşim mesleğimden dolayı karşılıklı olmasının iyi olacağını böylece bahis ve kumar gibi şeylerin mahkeme tutanaklarına yansımayacağını belirtti. Küçük bir ilçede yaşadığımız için ve herşeyin çok çabuk duyulduğunu bildiğim için banada mantıklı geldi. Ben ilçeden ayrılacağım için kalan eşyalara haciz gelmemesi için yapılan protokole evdeki eşyaların tarafımdan eşime bırakıldığına dair madde eklettim.

Protokole göre;

1-6 yaşındaki kızımızın velayeti annesine verildi.
2-Ev eşyaları eşime bırakıldı.
3-Çocuk için aylık 1000 TL nafaka ödeceğimi bildirdim.

Buraya kadar herşey normal.

Hatta avukatın bürosunda karşılıklı bir konuşmamız oldu. (Avukat annemin öğrencisi ve tanıdık bir aileden) Yaşadığım şeyin bir rahatsızlık olduğunu ve bunun tedavisi olduğunu. Tedavi görüp iyileşince geri dönersin. Herşeyi geri yoluna koyarsınız dedi. Hatta bir kaç doktor ismi bile verdi. Protokolde 1000 Tl nafaka yazıldığını ancak bunun belirli sürelerde yapılacak olan nafaka arttırımı için masraf olmaması için yazıldığını belirtti. İkimizide tanıdığını ve birbirinizden ve çocuktan para esirgemeyecek insanlar olduğumuzu ve gücümün neye yeterse o oranda ödeme yapacağımı bildiğini ve bu rakamın yüksek olmasının problem çıkarmayacağını belirtti. Bende eşimin ve kızımın huzrlu olmasını istediğimi ve bu illetten çok kurtulmak istediğimi belirttim.

Kendisi ne yapacağımı, tedavi için ne planladığımı sordu bana. Eşimle Haziran ayına kadar aynı evde yaşamaya karar verdiğimiz, bu süreçte 6 yaşındaki kızımızı sürece hazırlayacağımızı ve benimde kpss sınavına hazırlanacağımı ve burdaki işimi sözleşme bitince bırakacağımı belirttim. Eşimde bu durumu onayladı. Üzülmememiz gerektiğini. Çok boşanan çift gördüğünü ama bu sorunu bizim aşacağımıza inandığını belirtti.

Protokol imzalandıktan 1-2 gün sonra avukat bizi adliyede buluşturdu ve jet hızıyla boşanmamızı sağladı. Hakim sadece okudu ve bize hiç soru sormadı. Sonra biz dışarı çıktık ve bir süre karar yazısını bekledik. Sonra beni aldı ve hızla temyiz hakkımı kullanmayacağıma dair bir imza attırdı. Sonra dışarıda bana ve eşime boşanma kağıtlarını verdi. Ve ben kendisini arabamla ofisine kadar bıraktım.

Sonra eve gidip kağıtlara göz attığımda boşanma sebebi olarak benim bahis alışkanlığım, internet alışkanlığım vb... bir sürü şey yazıldığını gördüm.

1.Ben sadece tek sayfalık bir protokole imza atmıştım. Bu yazılanların hiç biri bana gösterilmedi. Zaten konuşmamızda bunun olmayacağı belirtilmişti. Mesleğim öğretmenlik olduğu için kariyerime ciddi zarar verebilir diye düşündük.

2.Boşandıktan 2 gün sonra eşim evden gitmemi istedi. Yoksa polis çağıracağını belirtti. Hukuki hakları olduğunu belirtti. Bende ona kafasına göre beni evden polis zoruyla beni evden gönderemeyeceğini belirttim. Eşim inat etti ve karakolu aradı ve boşandığım eşim evi terk etmiyor, ben çok rahatsızım diye bilgi verdi. 2 tane polis eve geldi ve hakkımda şikayet olduğunu belirtti. Eşime sordular siz mi aradınız diye? Bende polislere evin kira kontratının benim üzerime olduğu ve evden gitmeyeceğimi belirttim. Ayrıca polislere fiziksel ve sözlü bir şiddet olmadığını anlattım. Polislerde eşi,me sordular beydendi size birşey yapıyor mu? diye. Eşimde yapmadığımı ama benim evde olmamdan dolayı teditgin olduğunu belirtti. Polisler işin içinden çıkamayınca savcıyı aradılar. Bilgi verdikten sonra savcı bir tutanak tutup hiç bir işlem yapmadan geri dönmelerini istedi.

3.Bunun üstüne aradan 1 gün geçtikten sonra iş çıkışı eve geldiğimde eşimi evin eşyalarının taşınması üzerine hazırlık yaparken buldum. Mehkeme kararı ile eşimin ev eşyalarını taşıma hakkı olduğu için (Teklif benimdi, haciz gelmesin diye)ev ertesi gün taşındı ve ben boş bir evle başbaşa kaldım.

4.Doğal olarak yaşayacağım bir yer kalmadığı için ve niyetimin ordan gitmek ve tedavi olmak olduğu için ertesi gün çalıştığım yere gittim ve istifa ettim. Ve ilçeden ayrıldım.

5.Ben ayrıldıktan sonra eşim kime ne borcum varsa herkes anlatmış. Ve hakkımda hiç yakışık almayacak sözler söylemiş. (Şerefsiz, Adi Adam, Kanun kaçağı... vb...) Bu konuşmalarını ispatlayacak şahitlerimde mevcut.


Bir süre sonra boşanma işlemlerimizi yapan avukatı arayıp olanları anlattım ve kendiside çok şaşırdı. ( Ya da öyle gözükmek istedi?)

- İmzaladığım protokolde bahis vb... bilgilerin olmadığını ve bu bilgilerin olduğu sayfalara imza atmadığımı ve bu sayfalar hakkında bana neden bilgi vermediğini sordum. Bildiğimi düşündüğünü söyledi. Bende bu şekilde boşanacaksam neden karşılıklı boşanma isteyeyim dedim? Eşimin yaptıklarını anlattım. Eve polis çağırdığından, eşyaları taşıdığından. Kişisel bilgilerimi her yerde anlattığından ve benim hakkımda sürekli hakaretler içeren konuşmalar yaptığından bahsettim.

- Kendisi ilk fırsatta eşimle konuşacağını. Böyle şeyler olduğuna inanmadığını belirtti. Boşanma sürecinde ikimizlede görüştüğünü ve böyle şeyler olduysa çok üzüleceğini belirtti. Eşimle görüşüp bana bilgi vereceğini söyledi. Ama uzunca bir süre geçmesine rağmen bana geri dönmedi...

Şimdi yukardaki bilgiler ışığında bana ne önerirsiniz?

- Meslektaşınız yapmaya çalıştığı şey nedir? Eşimle bir olup, tatlı sözlerle beni ikna edip rahat bir boşanma sağlayıp, sonrada kanuni bağlayıcılık ile elimi kolumu bağlamak mı? Bu duruma kanuni olarak itiraz etmemin yolları var mıdır?

- Ani olarak işimi bırakmak zorunda kaldığım için protokolde belirttiğim nafakayı 4 aydır ödeyemiyorum. Bu durum için ne yapmalıyım? Eski eşim sağda solda beni hapise attıracağını konuşuyor.

-Kızımın velayetini ileride alma şansımı elimden aldığı için meslektaşınıza teşekkür mü edeyim? Çünkü şu saatten sonra o boşanma kararına göre hiçbir hakim bana kızımı vermez.

Üzüldüğüm nokta; 4 aydır tedavi görüyorum. Beynimi döndüren ilaçlar alıyorum ve elimden geldği kadar bu hastalıktan kurtulmak istiyorum. Terapi sürecim çok iyi gidiyor. Ama maddi ve manevi çok kaybım oldu. Hadi eşim kurnazlık etti. Bunu meslektaşınız düşünmeliydi. Bayan bir avukat olarak duygusal davrandı ve eski eşime fazla güvendi diye düşünüyorum. Ama olan bana oldu.

Şimdi eski eşim hakkımda 3 ay tutuklama kararı çıkarsa benim kariyerim ne olacak? Tekrar hayat başlama gayretim ne olacak? Doğup büyüdüğüm ilçeye dönemiyorum. Çünkü herkes beni insanları dolandırıp kaçtı diye biliyor. Halbuki ben biran önce bir iş bulup öncelikli olarak kızımın ihtiyaçlarını karşılamak ve borçlarmı ödemek istiyorum.

Uzman görüşlerinizi bekliyorum...

Saygılarımla...