Başbakan Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile haftalık olağan görüşmesi sona erdi. Bedelli askerlik konusunun gündeme geldiği görüşmede 'Bedelli' bekleyenler için beklenen açıklama gelmedi.
Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamada, ''Sayın Genelkurmay Başkanı'nın verdiği bilgiler doğrultusunda, yıl içinde askere gelen yükümlü sayısının TSK'nın ihtiyacını karşılamaması ve terörle mücadele üzerinde olumsuz etkilere neden olacağı gerekçesiyle, bedelli askerlik sistemi için uygun şartların oluşmadığı değerlendirilmiştir'' denildi.
Açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un haftalık olağan görüşmesinde, başta terörle mücadele olmak üzere, çeşitli güvenlik sorunları ve son günlerde kamuoyunda tartışılan bedelli askerlik konusunun ele alındığı belirtilerek, şöyle denildi:
''Sayın Genelkurmay Başkanı'nın verdiği bilgiler doğrultusunda, yıl içinde askere gelen yükümlü sayısının Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacını karşılamaması ve terörle mücadele üzerinde olumsuz etkilere neden olacağı gerekçesiyle, bedelli askerlik sistemi için uygun şartların oluşmadığı değerlendirilmiştir. Ancak, bu konuda oluşan toplumsal beklentileri karşılamak üzere, orta vadede, mevcut askerlik sistemindeki farklı uygulamaları ortadan kaldıracak, askerlik sistemine ilişkin yeni yapısal düzenlemeler yapılmasının önemi ve gerekliliği üzerinde durulmuştur.''
Çünkü yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz durumlar malum, buna göre;
Biriken meblağla karakol ve okullar iyileştirilsin ya da bugünün koşullarına uygun olarak yenilsi yapılsın veya bu gibi durumlara harcansın..
Dilerseniz şu habere bir göz atalım:
Çiğdem TOKER
Tunceli Sarıyayla Jandarma Karakolu'na düzenlenen baskınla verdiğimiz yeni şehitler, 'Hani Aktütün saldırısından sonra Yüksek Güvenlikli Karakollar yapılacaktı, bugüne kadar neden biri bile bitirilemedi?' haklı sorusuna yol açtı.
Şehit fotoğraflarından kalbimize işleyen hüzünlü bakışlar, yaygınlaşan toplumsal öfke; ama genel öfke ne kadar büyük olursa olsun, hep 'düştüğü yeri yakan' ateşin acısı, gazetecilik adına bu soruların yanıtını bulmayı zorunlu kılıyor. Hem de uzun zamandır...
Cevaplara ulaşmanın önündeki en büyük engel ise işin muhataplarının, konunun 'hassaslığı'nı gerekçe göstererek ketum davranması... Ne var ki, 'durduğumuz yer', gencecik evlatlarımızın 'derme çatma karakollarda sırasını beklemesinin', çok anlaşılır sebepleri olan 'yüksek hassasiyet'ten daha az önemli olamayacağını düşündürüyor.
Bu dosyada kimse, adını vererek konuşmadı. Ancak Yüksek Güvenlikli Karakollar'a dair yaşanan sürece, karşılaşılan güçlüklere ve en güncel verilere, 'kaynağı'ndan ulaştık.
Önce projenin bir özeti:
l Ekim 2008: Aktütün saldırısının hemen ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yüksek güvenlikli karakollar yapması için TOKİ'ye talimat verdi. Konu, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nda tartışıldı.
l Kasım 2008: TOKİ, Milli Savunma Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı arasında iki ayrı protokol imzalandı. Sıcak temas riski en yüksek noktalar seçilerek 162 karakol yapımına karar verildi. Üç kurum, karakolların projesi üzerine çalışmaya başladı. Bir Koordinasyon Heyeti kuruldu.
l Nisan 2009: TOKİ, davet yöntemiyle ihalelere başladı. TSK'nın isteği doğrultusunda geliştirilen ilk örnek maket, IDEF'09 Savunma Sanayi Fuarı'nda sergilendi. Güvenlik donanımını, teröristlerin başarı ihtimalini sıfıra indirecek biçimde ASELSAN'ın gerçekleştireceği H tipi karakollara, 'İleri Teknoloji Karakol Sistemi (High Technology Border Patrol Security System) adı verildi.
DURUM VE İLK TESLİM
l Ek protokollerle il sayısı 18'e; karakol sayısı 162'den, 175'e yükseldi. 6 karakol için de ek protokol yapılacak. Toplam sayı 181'e ulaşacak.
l Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli, Van, Hakkari, Ağrı, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Kars, Hatay, Iğdır.
l Karakollar 16 ilde Jandarma; 5 ilde de MSB tarafından yaptırılıyor. Van, Hakkari ve Iğdır'da ise hem Jandarma hem de MSB karakol yaptırıyor.
l Karakol ihaleleri 'davet' yöntemiyle gerçekleşti. Projeler, halen 20 müteahhidin üzerinde. Davetteki temel kriter TOKİ'nin 'Müteahhit Not Defteri'nde; iş bitirme açısından 100 üzerinden en az 80 puan alanlar oldu.
l 175 karakolun 126'sının yapımı sürüyor. 17'si ihale; 32'si ise hazırlık aşamasında.
l Başlangıçta 350 milyon lira olarak planlanan toplam maliyet, şu anda 525.5 milyon liraya ulaştı.
l İlk teslim, temmuz ayında, Hatay'da MSB'nın yaptırdığı 17 karakol ile olacak.
1.5 YILDIR NİYE BİTMEDİ?
Yüksek Güvenlikli Karakollar için imzalanan protokollerin üzerinden tam 1.5 yıl geçti. Bu süre içinde neden istenen mesafe alınamadı? Bu dosya için yaptığımız görüşmelerden ortaya çıktı ki, sorunun yanıtı, tek cümleyle verilemeyecek kadar karmaşık ve zorlu koşullardan oluşan bir süreçmiş.
İşte yetkililerin anlattıkları:
1. ARAZİ SORUNU: En önemli sorun arsa. Yüksek güvenlikli karakol ihtiyacı olan her noktada, devletin arazisi yok. Dağlık coğrafya, ikinci zorluk. Bu zorlu coğrafyada güçlükle bulunabilen bir arazi eğer şahsa aitse, öbür sorun başlıyor. Arazisini karakol yapımı için devlete vermek istemeyen malsahipleri çıkıyor. Bu durumda seçilen yol, kamulaştırma. Kamulaştırma yapıldığında ise malsahibi dava açarak, inşaata engel olabiliyor. Seçilen nokta iptal ediliyor. Takvim sıfırlanıyor. Arazi başlığı altındaki diğer önemli sorun ise, seçilen noktanın mayınlı çıkması. O zaman yer değişikliğine gidilmesi gerekiyor.
2. ULAŞIM VE DİĞER ALTYAPI SORUNLARI: Araziyi bulunca iş bitmiyor; asıl o zaman başlıyor. Asfalt yolu, telefonu, elektriği, suyu, kanalizasyonu olan bir karakol için; sayısız kurumla, sayısız yazışma yapmak gerekiyor. Bir karakol için bazen 20 km yol açmak gerekiyor. Yolun asfalt olması; mayın döşenememesi ve diğer altyapı kablo ve borularının geçirilmesi açısından yaşamsal önemde. Bazı noktalarda ise 30-40 km.'den elektrik getirilmesi gerekiyor. Bu işlemler, süreci uzatıyor.
3. KORKAN MÜTEAHHİTLER: TOKİ'nin davet gönderdiği müteahhitlerin bir bölümü 'bölgede iş yapamayacaklarını söyleyerek' aflarını istiyor. Daveti önce kabul eden müteahhitlerin bir kısmının ise bölgeye gittikten sonra, tehdit ve haraç talepleriyle karşılaşınca 'Kusura bakmayın' dediği durumlar olmuş.
4. SAKINCALI MÜTEAHHİTLER: Bazen de işi yapması istenen bir müteahhidi MSB ve Jandarma, sakıncalı bularak işin alınmasını istiyor. Bu başlık altında yaşanan bir realite ise ürkütücü: Bazı müteahhitlerin işi aldıktan sonra devrettiği taşeroranların terör örgütüyle bağlantılı olduğu saptanmış.
5. TİPİK BÜROKRASİ: Sorunsuz biçimde bulunan, imar planı hazırlanan bazı arsalar, pafta ve harita sorunları dolayısıyla valiliklerce geri gönderiliyor.
6. YENİLİKLER İŞLENİYOR: Teröristlerin 'sıfır başarı şansı' için mükemmeliyetçi davranılıyor. Dünyadaki sınır karakolları teknolojisinde ortaya çıkan bir yeniliğin, devam eden bir projeye işlenmesi isteniyor. Bu durum da takvimi uzatıyor.
Ortaya çıkan bu zorlu tabloya rağmen, görüştüğümüz yetkililer, projenin her koşulda tamamlanacağının altını çiziyor. Ancak bu taahhüt, geniş zamanlı olarak Türkiye'yi yöneten kadrolardan hesap sormaya engel olmamalı: Neden bu kadar geç kaldınız?
YÜKSEK GÜVENLİKLİ KARAKOL PROJELERİNDE SON DURUM
A JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI PROTOKOLÜ KARAKOLLARI
1 AĞRI 3 karakol (yapılıyor)
2 BATMAN 6 karakol (yapılıyor)
3 BİNGÖL 18 karakol (yapılıyor)
4 DİYARBAKIR 1 karakol (yapılıyor)
5 ELAZIĞ 4 karakol (3'ü yapım, 1'i hazırlık aşamasında)
6 ERZİNCAN 4 karakol (2'si yapım, 2'si hazırlık aşamasında)
7 ERZURUM 2 karakol (yapılıyor)
8 HAKKARİ 22 karakol (8'i yapım, 6'sı ihale, 8'i hazırlık aşamasında)
9 KARS 2 karakol (yapılıyor)
10 MARDİN 8 karakol (yapılıyor)
11 MUŞ 1 karakol (yapılıyor)
12 SİİRT 4 karakol (yapılıyor)
13 ŞANLIURFA 6 karakol (yapılıyor)
14 ŞIRNAK 23 karakol (14'ü yapılıyor, 2'si ihale, 7'si hazırlık aşamasında)
15 TUNCELİ 10 karakol (6'sı yapılıyor, 3'ü ihale, 2'si hazırlık aşamasında)
16 VAN 4 karakol (yapılıyor)
B MSB PROTOKOLÜ KARAKOLLARI
1 HATAY 17 karakol (18 karakol ihalesi yapıldı ancak MSB talebiyle Akbaba iptal)
2 IĞDIR 6 karakol (3'ü yapılıyor, 3'ü hazırlık aşamasında))
3 VAN 19 karakol (18'i yapılıyor, 1'i hazırlık aşamasında)
4 HAKKARİ 11 karakol (6'sı ihale, 5'i hazırlık aşamasında)
5 AĞRI 4 karakol (hazırlık aşamasında)
KARAKOL: 175
MALİYET: 525.5 MİLYON TL
Ben bedelli askerliği karşı olmayan birisiyim.Benim fikrim Hükümetler bedelliyi gündeme getirir TSK da gerek görürse kabul edilir.Bu işlem asker yeterlilik oranı ile alakalı.Medyadan takip ettiğimiz TSK nın asker açığı olması sebebi ile şartların uygun olmamasından dolayı bedelliye şimdilik karşı.Mesela asker açığı olduğuna göre bedelli başvurusu yapacak olanlar yerlerine askerliğe elverişli akraba veya gönüllü birini bulsun.Devlete 10000 yerine askerlik yapacak kişiyede 15.000 tl ödesin.Bence böyle çözüm yolu bulunur.Tabi askerlik yapacak kişinin sağlık yaş dayanıklılık gibi bazı krıterlere sahip olması lazım.Belki okuyacak olanlar bedelliye karşı olmayan biri olarak bana kızabilir.( Kırkağaçta 62 gün acemi birliği,Şemdinli de 450 gün civarı askerlik ) yaptım.
Ülkemizdeki eğitim ve eğitimcilerimizin durumu da malum;
Türkiye’de Egitim Sektörünün Sorunları, Egitimin Ekonomik Boyutu ve Çözümleri…
Nesrin SARIÇAY
Ülkelerin gelismislik düzeylerinin ekonomik durumlarıyla yakından baglantılı oldugu bir gerçek.
Ancak; özellikle “Bilgi Çagı” teriminin hayatımıza girdigi 1990’ lı yıllarda, ülkelerin gelismislik düzeylerinin yalnızca, GSMH, Fert Basına Düsen Milli Gelir, enflasyon rakamları vb. gibi ekonomik degiskenler ile tespit etmenin çok da yeterli olmadıgı, zenginligin ileri teknolojiyi üretebilen, bilimsel düsünceyi ve bilimsel yöntemleri kullanmayı bir yasam biçimi haline getirebilmis olan toplumlarda daha fazla oldugu anlasıldı.
Konu, ülkemiz açısından degerlendirildiginde; Türkiye’nin bu anlamda zengin oldugunu söylememiz pek mümkün degil.
Egitimi, “Kaliteli Tepki Alma ve Verme” olarak kısaca tanımlarsak; geleneksel egitim sistemlerinin ülkemizde artık hiçbir ögretmen ve ögrenciye yeterli gelmedigini söyleyebiliriz.
Velilerin, çocuklarının sadece derslerde ögrendikleri ile yetinmelerini arzulamadıkları, standart ders programları yanında çocuklarının yeteneklerine göre seçtikleri alanlarda interaktif çalısma yapmalarını istediklerini görmekteyiz.
Egitim- Ekonomi iliskisi asagıda detaylı bir sekilde incelenmekle birlikte; burada egitim seviyesinin yüksek oldugu ülkelerde ekonomik gelisim hızının da ivme kazandıgını belirtmeden geçmek mümkün degil.
Günümüzde kaliteli egitim her zaman ülke sorunlarının farkında olan ve bunlara sahip çıkan insan profilini ön plana çıkarıyor.
Türkiye’de; toplumun okuma yazma sorunu halledilmis olmakla birlikte; iyi bir egitimsistemi kurulabilmis degil.
Yaklasık 16 milyon ögrenci ve 600 bin ögretmenin bulundugu ülkemizde, genel bütçeden egitime ayrılan pay hala olması gereken seviyenin altında.
Her seviyede okullasma oranının arttırılmasının ivedilikle gerektigi ülkemizde; bilgiye egemen olabilmemiz için, Batıyla bütünlesmek ve analitik düsünce yapısına sahip olmamız sart.
Türkiye’de Milli Egitim Sisteminde;Ögretmen, ögrenci, derslik sayılarında, ifade edilen sayılar ne kadar büyük olursa olsun egitime duyulan ihtiyacı ve talebi karsılamada yetersiz kaldıgı bir gerçek.
Okul öncesi dönemde okul öncesi egitimden yararlanan ögrencilerin oranı hala çok düsük.
İlkögretim çagında bu oran yükselmekle birlikte; Lise ve üniversite çagında yine düsmektedir.
Bölgelere göre de çocukların okula devam etme oranlarında farklılık vardır.
Okullasma oranı yeterli degildir.
Kentlere göç sonucu kentlerde egitim için duyulan ihtiyaç ve talep artmıs, bu durum ise sınıf mevcutlarının artmasına ve egitimin kalitesinin düsmesine yol açmıstır.
Türkiye’ de Devlet su andaki egitim sisteminin tek para kaynagı konumundadır ve 2005 yılı itibariyle bütçeden egitime ayrılan pay sadece %3,4 civarındadır.
Bu rakam; ABD’de %7, Almanya da %5.2, Norveç de %6 ve Arjantin de 5.9 seviyelerindedir.
Bu tahsis yapılırken asagıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
• Toplam egitim bütçesinin örgün ve yaygın egitim arasında tahsisi,
• Örgün egitimde bütçe kaynaklarının egitimin degisik tür ve kademelerindeki degisik egitim kurumlarına göre tahsisi,
• Toplam egitim bütçesinin harcama kalemlerine göre tahsisi,
• Bütçeden denetim ve sorusturmanın isleyisi ve sürekliligi için kaynak tahsisi.
Bu kadar büyük bir sisteme bütçeden ne kadar pay ayrılırsa ayrılsın yetmeyecegi de ortadadır.
Kaldı ki ayrılan payın büyük bir kısmı personel maaslarına gitmektedir.Yatırım için ayrılan pay son derece yetersizdir.
Ayrıca; bilginin üretimi ve dagıtımı için gerekli olan alt yapı okullarımızda yetersizdir.
Okulların bilgisayar donanımları kurulup gelistirilmelidir.
Okulların kütüphaneleri gelistirilmeli ve daha canlı hale getirilmelidir. Yeni yayınlar, dergiler istenmelidir.
Bilgilerin hızla degistigi ve yenilerinin eklendigi bir çagda üniversite sıralarında kazanılan bilgilerin geçersiz kalabilecegi ve unutulabilecegi gözönüne alınarak ögretmenlerin sürekli olarak hizmet içi egitimden geçirilmeleri gerekmektedir.
Ögretmenlerin görevlerini verimli, etkili, yeterli biçimde yerine getirebilmeleri için özlük haklarının iyilestirilmesi de gerekmektedir.
Özetle; Türkiye’de egitim yeniden her alanda mutlaka yeniden yapılandırılmalıdır.
Bunun için egitimde toplam kalite anlayısının kabul edilmesi ve uygulamaya geçilmesi gerekmektedir.
Egitim- Ekonomi İliskisi:
Ulusal ekonomilerin kalkınmasında egitim katalizör görevi yapar. Toplumdaki bilgi ve enformasyon tabanını, akılcı düsünce ve davranısları, degerleri ve yetenekleri tazeler ve zenginlestirir.
Egitim insanlara toplumda is gören kurumsal, ekonomik, sosyal, politik ve teknolojik güçlerle ilgili bir anlayıs kazandırır. Bu anlayıs da duragan ve geri kalmıs sosyopolitik yapıların ve sistemlerin yıkılarak dinamik, saglıklı büyüyen bir ekonominin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli bir kosuldur.
Bilgi teknolojilerinin üretimi ve yurtdısından ithal edilen üretim tekniklerinin benimsenmesi ve bunlara uyum saglanması, arastırma ve gelistirme faaliyetleri ile desteklenmis egitim faaliyetleri ile yakından ilgilidir.
Egitim isgücünün verimliligini arttırarak ekonominin büyümesine katkı saglar. Artan verimlilik degisik egitim düzeylerindeki isgücünün elde ettigi kazançlarda farklılasma, artıs seklinde sonuçlanır.
Hizmet öncesi, hizmet içi ve isbası egitimine yapılan yatırımlar da isgücünün beceri ve yeteneklerini gelistirerek verimlilikte artısa yol açar. Yetiskin egitimi, okuma-yazma programları ve uzaktan egitim programları da insan sermayesine yatırımın bir parçasını olusturur.
Egitimin yarattıgı gelir artısı iki sekilde ele alınabilir:
* Egitimin toplumsal ve bireysel getirileri, ve
* Üretim faktörü olarak egitimin ulusal gelirin büyümesine katkısı.
Egitim ve yatırım harcamalarının insani sermayeye bir yatırım olarak görülmesi, bu yatırımın getiri oranının ölçülmesini gerektirir.
Gelir arttıkça insanlar daha fazla egitim talep eder ve hem kendileri hem de çocukları için bu amaçla daha fazla kaynak ayırırlar.
Bu, egitimin verimliligi yükseltmeye katkısı konusunda tartısmalı bir konudur.
Bazı islere girebilmek için belli bir egitim düzeyinin gerekliligi bireyi, ögrenim süresini uzatma yoluyla temel verimlilikte az bir degisme göstererek veya hiç degisiklik göstermeden, egitim kademelerinde yukarı dogru harekete yöneltebilir.
Ekonomi kalkınmanın daha üst asamalarına geçtikçe yapısı daha hızlı büyüyen ve daha verimli sektörler lehine degisir, geleneksel teknikler yerini daha ileri, modern tekniklere bırakmaktadır.
Eski ürünler ve tasarımlar da yenileriyle degistirilir.
Bütün bu degisiklikler ekonomideki bazı malların ve mesleklerin ortadan kalkmasına, eski bilgi ve becerilerden bazılarının artık geçersiz kalmasına ve bütün bunların yenileriyle degistirilmesine yol açar.
Egitim, istihdam edilen isgücünün teknolojik degisiklikler karsında uyum saglama ve esneklik kabiliyetinin saglanmasında rol oynar.
Üretim tekniklerindeki, örgütsel yapılardaki ya da yapısal reformlar sonucu ortaya çıkan mülkiyet kalıplarındaki degisikliklerin yol açabilecegi istihdam fazlalıklarını veya eksikliklerini önlemek için isgücünün yeniden egitilmesini ya da yer degistirmesini olanaklı kılar.
Egitim fırsat esitligi yaratarak, ulusal ekonomilerde elde edilen gelir ve refahın dagılımındaki esitsizligin azalmasını saglar.
Ekonomik esitsizligin oldukça belirgin oldugu gelismekte olan ülkelerde egitim, düsük gelirli islerde çalısan ve alt toplumsal gruplarda yer alan insanların dikey ve yukarı hareketlerine olanak saglar.
Bir çok geri kalmıs ülkede bagımsızlıktan sonra bir orta gelirli sınıf ortaya çıkması bunun bir göstergesidir.
Sonuç olarak; egitimin besikten mezara kadar kullanmamız gereken altyapı kaçınılmazımız oldugunu hiç kimse unutmamalıdır.
Türkiye’ de egitim sisteminin temel amacı;
Atatürk ilke ve devrimlerine baglı, düsünme, algılama ve problem çözme yetenegi gelismis, demokratik degerlere baglı, yeni fikirlere açık, kisisel sorumluluk duygusuna sahip, ulusal kültürü özümsemis, farklı kültürleri yorumlayabilen ve çagdas uygarlıga katkıda bulunabilen, bilim ve teknoloji üretimine yatkın ve beceri düzeyi yüksek, üretken ve yaratıcı bilgi çagı insanının yetistirilmesidir.
Egitim Sistemi yapılandırılırken hedef;
İs aleminin ihtiyaç duydugu üretimsel ve yönetimsel yaklasım ve yöntemleri ögrenmis, bunları uygulayabilen kalitede egitim almıs, yenilik ve degisimi sürekli takip edebilen bilgi çagı insanını yakalamak ve sayısını arttırmak olmalıdır
Egitim tarafından olanaklı kılınan esneklik ve uyumluluk, istihdam fazlasını ve bundan
Egitim ve istihdam arasındaki bazı baglar daha belirgindir.
Örnegin bazı meslekleri yapabilmek için belirli okullardan mezun olmak gerekir.
Egitim dogrudan ve dolaylı olmak üzere iki tür istihdam yaratır. Bir çok ülkede egitimsektörü en fazla sayıda personel istihdam eden sektördür.
Egitim geriye dogru baglantılı oldugu sektörlerde de istihdam olusturmaktadır.
Egitim ekonomideki insan sermayesi gereksinimlerinin karsılanması için nitelikli isgücünü hazırlar. Egitim temel olarak üç sektöre insangücü saglar:
* Egitim sektörünün kendisi. Çıktının önemli bir bölümünü ögretmen ya da idari personel olarak egitim kurumlarında istihdam edilir.
* Ar-Ge sektörü. Bu sektör yeni üretim teknikleri, yeni tasarımlar ve yeni ürünlerin gelistirilmesi ve toplumsal mühendislik amaçlarına yönelik arastırmalar yürütür.
* Mal üretimi sektörü. Üretim için ihtiyaç duyulan personel ve bunlara yardımcı olacak personel ihtiyacını karsılamak için egitim sektörünün çıktıları kullanılır.
Yapılan ölçümler, baskalarından daha iyi egitilmis ve yetistirilmis veya daha saglıklı bireylerin yasam boyu kazançlarını yükseltebileceklerinin kabul edilmesini gerektirmistir.
Egitim isgücünün beceri ve üretkenlik kapasitesini gelistirme yoluyla ulusal gelirin büyümesine dogrudan katkıda bulunur.
Genel olarak, daha yüksek gelir düzeyine sahip ülkeler daha yüksek egitim elde etme olanagına sahiptir. Ancak bu durum, egitimin daha yüksek ulusal gelir düzeyinin zorunlu bir nedeni oldugu anlamında yorumlanamaz. Çünkü egitim hem yatırım hem de tüketim malıdır.
Ben bedelli askerliği karşı olmayan birisiyim.Benim fikrim Hükümetler bedelliyi gündeme getirir TSK da gerek görürse kabul edilir.Bu işlem asker yeterlilik oranı ile alakalı.Medyadan takip ettiğimiz TSK nın asker açığı olması sebebi ile şartların uygun olmamasından dolayı bedelliye şimdilik karşı.Mesela asker açığı olduğuna göre bedelli başvurusu yapacak olanlar yerlerine askerliğe elverişli akraba veya gönüllü birini bulsun.Devlete 10000 yerine askerlik yapacak kişiyede 15.000 tl ödesin.Bence böyle çözüm yolu bulunur.Tabi askerlik yapacak kişinin sağlık yaş dayanıklılık gibi bazı krıterlere sahip olması lazım.Belki okuyacak olanlar bedelliye karşı olmayan biri olarak bana kızabilir.( Kırkağaçta 62 gün acemi birliği,Şemdinli de 450 gün civarı askerlik ) yaptım.
Sayın çarşambalıfaruk,,bende Kırkağaç ta 85 gün kaldım,gerisinide Mardin Dargeçit te tamamladım.Sayın Genelkurmay başkanının asker açığımız var demesine bir anlam veremedim.Her 3 ayada bir devreler askere alınıyor,açık nasıl oluyor.Sizin dediğinize gelecek olursak,heralde şaka yapıyorsunuz,yanlış anlamadıysam istemeyen kendi yerine bir gönüllü bulsun demişsiniz.İtiraf edim çok güldüm.Mümkün mü sizce?Genel olarak bu konuda şu fikrimide belirtmek isterim,ben zorunlu askerliğe karşıyım.Kimse bana Türkiyenin coğrafi konumundan felan dem vurmasın alakası yok.Paralı ve gönüllü ( Profosyonel ordu sistemi) askerlikten yanayım.
Konu feyyar tarafından (10-05-2010 Saat 05:04:36 ) de değiştirilmiştir.
Tam anlamıyla profosyonel askerliğe karşı çıkacak birisinin olduğunu sanmam.Zaten doğrusu bu işin profosyenellik.Güldüm dediğin konu 25.000 tl askerlik bedeli için için kaç kişi başvura bilir.Belki rakam 10.000 daha artırılabilir.Zaten bu kişilerin bir kısmı ya çürük raporu yada birileri vasıtası ile rahat askerlik yapıyor.Kırkağaçta 1 bölükte j.komando olmak istemeyenler ayrılsın dendi.Ayrılanların yerine gönüllü komando olmak isteyenler geldi.Usta birliğine gittik.Oryantasyon eğitiminde tim e girmek istemeyenler bölükte kaldı.Zaten bir şekilde bu kesim rahat evden farkı sadece kamuflaj.Bir kesim paralı askerlik çıksın diye bekliyor doğrumu doğru.TSK asker sayımız az diyor doğrumu evet.Şimdi bence profosyenel askerlikten sonra dünyanın en zeki insanına sorsanız bence benim teklifimi ortaya sürer.Hiç kimsenin zarar görmeyeceği ve çoğu kişinin menfaatine olacak bir iş.En azından devlet para kazanacak,yerine gönüllü veya akraba para kazanacak,En karlı TSK çünkü en azından acemi birliği ve usta birliği yaşamış yani askerlik yapacaktan daha tecrübeli olarak askerlik yapacak.Kulakları çınlasın Kayserili uzman çavuşumuz vardı.Derdiki tim e devlet beni çoban olarak gönderdi.Ben çoban sizler kuzu,eğitilip tam koyun olacakken evinize gidiyorsunuz.Yeni kuzucuklar geliyor.Anlamışındır herhalde.TÜRKİYE nin coğrafi bölgesi demişsin ( TUNCELİ NİN MAĞARALARI ŞEMDİNLİNİN DAĞLARI DEMİŞLER) mağaraları görmedikte dağları akla hayale gelmiyecek kadar gördük gezdik.Şemdinliyi belki 500.000 asker zapteder.Buda minimum rakam tabi teknoloji yardımı ile rakam değişir neyse son yazdıklarım harici konu.
her kez vatandaşlık görevini yerine getirsin gücü ve zengin olan yapmassa fakir olanlara haksızlık olur ozaman işte ülke için endişe doğar insanlar eşitlik haklarının ihlal edildiği için devlete güveni kalmaz
her kez vatandaşlık görevini yerine getirsin gücü ve zengin olan yapmassa fakir olanlara haksızlık olur ozaman işte ülke için endişe doğar insanlar eşitlik haklarının ihlal edildiği için devlete güveni kalmaz
Vatandaşlık görevini yapmak askerliktenmi geçiyor.Polislerde askere alınıyor buna ne demeli.Yada başarılı bir esnaf,turistleri menmun eden ve türkiyeye çeken turizmci,askere giderse işleri takip edecek kimsesi olmayan girişimci,iş adamı.Bunlar vatana hizmet etmiyorlarmı.İşin bu tarafınada bakmak gerekmezmi.Bu arada hemen belirteyim,ben fakir ve askerliğini tam anlamıyla yapanların sınıfındayım mecburen.Param olsa bana denk gelse bedelli,hiç düşünmeden verirdim parayı 1 ay ense yapar gelirdim.
Vatandaşlık görevini yapmak askerliktenmi geçiyor.Polislerde askere alınıyor buna ne demeli.Yada başarılı bir esnaf,turistleri menmun eden ve türkiyeye çeken turizmci,askere giderse işleri takip edecek kimsesi olmayan girişimci,iş adamı.Bunlar vatana hizmet etmiyorlarmı.İşin bu tarafınada bakmak gerekmezmi.Bu arada hemen belirteyim,ben fakir ve askerliğini tam anlamıyla yapanların sınıfındayım mecburen.Param olsa bana denk gelse bedelli,hiç düşünmeden verirdim parayı 1 ay ense yapar gelirdim.
Çok yerinde cevap olmuş kanaatımca.Aynen katılıyorum.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Tender thanks you for sharing this! https://softcorehdtube.com/videos/43/do-you-like-to-be-teased-well-lucky-for-you-i-love-teasing/ It’s ever...
Boşanma davalarında 3 yıllık süre...