Bir sevda masalında büyüttük yüreğimizi,.
Bekledik, yarın diye diye, bu günleri hep!
Hayat sayfamızdan koptukça birer, birer takvimler,
Anladık ki! Değişen, yanlız aynadaki yüzler hep !

Umut ekmeğinden yedik lokma, lokma, hiç! gücenmedik,
Aydınlık olup, yağacaktık karanlığın üstüne hep!
Hak olup, geleceği sabırla bekledik,
Dur-gün olup, bu günleri hayal ettik hep!

Biz; düşlerimizi bile yarınlara ekledik;
Gönlümüzden yanmış sevdalar tüttü hep!
Buğulu gözlere tesbih gibi, dert dizdik,
Aşk yoluna mahcup, fidanlar diktik hep!

Kibrit kutularına nice sevdalar sığdırdık,
Güneşe gider gibi, bulutlara koştuk hep!
Camları değil; Ahsen! canları paylaştık;.
Karanlığa ay olup, nur çiçekleri ektik hep!

Zarfların dörtte birine, kocaman aşklar koyduk,
Güneşten damıttık, berrak geleceği hep!
Akıp gitmiş meğer, kıvrılıp derelerde o günler.
Eyvah! olup tüketmişiz, bilmemişiz ki! Hep!

Sandık ki! boş gün kopardık hep! hayat ağacından,
Muntazam dolmuş neme-lazım İçi, helal çeşmesinden,
Bugün tattığımız her lezzetin, en iyisiylen,
Kıyas bile olmaz ; sevap olsada bugün hep!

Çalışmak Paylaşmak,hoşgörüydü doğrumuz,
Değişmeyen en yüce kalmış sevgimizdir hep!
Bakir orman içinden, sanki göçüp giderken,
Donmuş zaman olup, öylece kaldılar hep!

Kayıp kentin yitik, çocuklarıyız şimdi,
Ağlayan nar ile gülen ayvadan gelmişiz biz,
Masal bu ya geçmiş zaman olur ki!
Bir yoksa geçmişin hiç! birde vardır geleceğin hep!..

ayazoglum