8/2/2007
Bu gun her zamankinden daha gec uyandim
ise gec kalmamak icin acele acele hazirlanip hemen yola koyuldum
genellikle yanimda fazlaladan nakit bulundurmadigim icin dolmusa girip oturduktan sonra gunluk parami almadigimi hatirladim.
Hemen inmeyi dusundum ama cantami bi karistirayim da cikmazsa hemen eve donup artik bi taksi ile gitmeyi dusunurken neyseki bi gidis ucreti kadar bozukluklar cikti ve yoluma devam ettim.
Eve donerkende bir arakadasimla dolmusa kadar birlikte yuruyoruz...
Birden yol paramin olmadigi aklima geldi , sabahki durumu arkadasima izah ederek '' ben taksi ile gidecegim'' deyince, arkadasimi bir telas aldi '' olamaz ben de senden isteyecektim, n'olacak simdi!'' dedi.
Benim evim cok yakin, onunkisi ise cok uzakti... N'apalim n'apalim derken konusarak ilerliyoruz , ben ona '' sende benimle gel , bizden parayi alinca ordan iki dolmus yapar gidersin hem de bizden aileni arayip gecikme nedenenini bildirmis olursun , merak ederler.. '' derken arkadasim egildi ve
'' aaa baakk... iki beslik! hemde ayri ayri 5 er YTL'' dedi.
Buna cok sasirdim! Hemen etrafimiza bakindik mutlaka dusuren oralarda olmaliydi diye...
Hayir, kimsecikler yoktu...
derken bir 5 ligin daha hemen ilerde oldugunu fark ettik. arkadasim almak icin ilerledi ama hemen seslendim '' birak kalsin.. belkide kamera sakasi falandir , gitmeee'' deyince arkadasim durdu. Bu arada saskin saskin hem etrafimiza bakiniyoruz hemde saka olabilir mi ki diye yorum yapiyoruz. Nihayetinde her birimiz bir beslik alarak , diger besligi de bizim gibi zor durumda kalan biri vardir belki diyerek orda birakarak yolumuza devam ettik.
Tesadufun bu kadari , sizce de garip degil mi?
Yarin da zor zamanimizda bulmus oldugumuz ve payima dusen o paranin iki mislisini bir yere vermeyi dusunuyorum.
Sanırım benim hayatım ne komik ne de garip..
İlginç.
Bu siteye sevgili admin başta olmak üzere bana bunu farketmemi sağladığı için teşekkürü borö bilirim
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau
16 Mayıs 19XX
Tören provası için İnönü stadyumuna gidiliyor. 19 Mayıs törenlerinin son provası...
Tam da mesai saatinin başlaması için en kargaşa olan zaman diliminde 0815 te vapur dan inerek İnönü stadyumuna gitmek için boru trampet ve bando eşliğinde yürüyüş başlıyor. Kabataştan itibaren yol kesilmiş durumda tafik felç Barboros Bulvarı tıkanmış bir durumda...
Uygun adım yürünürken birden herkes yerinde saymaya başlıyor... En önde boru takımı var onunda önünde boru majörü.... Bunların ellerinde taşıdıkları püsküllü sopaya baton derler... Döndürüp dururlar sağa sola zaman zamanda havaya atıp yakalarlar... Bu da ayrı bir zevktir... Ama olmaması gereken olmuştur... majör ün attığı baton nasıl başardıysa o yoldaki dev ağaçlarının birine takılmış asılı kalmıştır... Dolayısı ile herkes durmuştur. Bir yanda boru trampet gümbür gümbür çalar bir yanda herkes yerinde sayar ama ilerleme sıfır... Bir trafik geliş gidiş iniş çıkış yasal olarak bu kadar katledilebilir...
En önde dört kişi toplanmış ağaca bakıyor... birinin eli dudaklarında... tatlıda bir sohbet var yaklaşık 15-20 dakikadır hiç ilerlenmediğinin herkesin yerinde saydığının daha da beteri trafiğin allak bullak olduğunun hiç farkında olmayan bu dörtlü yol ortasında dikilmiş havaya bakarak sohbeti sürdürürken bir ses geliyor....
'' Niye durduk.....?''
Eli dudağında ki hiç bakmadan yanıt veriyor kendilerinden biri diye....
'' Baton un olgunlaşıp ağaçtan düşmesini bekliyoruz..... ''
Konuşmalar birden kesilince eli dudağındaki kişi bakmaya tenezzül ediyor ve Kurmay Binbaşı ile gözgöze gelince şafak atıyor...
Kurmay binbaşı buraya yazmamın ciddi ahlak sıkıntısına yol açacağı batonu ne yapacağı hakkındaki söylevinden sonra ki bir 5 dakikada bu sürüyor detaylı bir anlatım olduğundan yedek baton geliyor yürüyün lan hızlı hızlı komutu ile İnönü stadına gidiliyor....
Stada girişten önce yandaki yoldan taksim çıkışına bakanlar yedikleri haltı anlıyor... Arabaların ucu bucağı görünmüyor varın Barboros Bulvarı ne hale geldi siz düşünün.....
Bitti mi bitmedi ? 19 Mayıs ta Asıl gösteri için gelindiğinde eli dudağındaki adamın yanına bir çocuk yaklaşıyor....
'' Abi geçen gün ağaca attığınız baton düştü ....Alın vereyim bu sefer sağlam asın ama ....... ''''
Kardeşim yüksek öğrenimini Ankara'da yapmaktaydı , yaz gelmiş fakat o stajını da orada yapmak istemişti. Çok özlemiştik o gelemiyorsa ( daha doğrusu gelmek istememşti) biz gidelim dedik. Gittik bu vesile öğrenci evi nasıl oluyormuş onu da görmüş oldum neyse...
Bir pazar günü beni Anıt Kabire götürmelerini istedim, kırmadılar sağ olsunlar. Duvarlardaki resimlere daldık , seslendirilmiş savaş görüntüleri derken bir hayli dalmışım, o kadar dalmış ve etkilenmişim ki, çıktığımızda etrafıma bakınıyorum neredeyiz diye...
Sonra gözüme yine bir heykel ilişti , arkadaşlarım ilerliyor ancak ben hâlâ o savaş seslerinin, canlandırılmış görüntülerin havasından çıkamamışım ya, bir de gidip şu heykele bakayım dedim! Heykel sandığım askerin yanına gittim kafamı kaldırıp süzdüm! Allah , Allah diyorum ne kadar da sahici askere benzetmişler. Bir yandan da gayri ihtyari askere dokundum ama belki dokunmak yasak diye hemen elimi çektim ve yine diyorum ki içimden, Allah Allah ne kadar da sahici gibi duruyor!..
Diğer taraftan da arkadaşlar bekliyor, kardeşim bana "hadi çabuk ol ne yapıyorsun orda gel" diye, o sırada yine kafamı kaldırıp heykel sandığım askerin yüzüne son kez bakarken gözlerinde çookk hafif bir kıpırdama fark ettim . Aaaa olamaz dedim bir daha iyice baktım , baktım , etrafımdaki insanların gülüştüğünü de fark edince durumu anladım. :mahcup: Anladım anlamasına ama oradan kaçışımı görecektiniz. Ve hala düşünürüm ; o ne heykel gibi duruştu öyle , çıt yoktu...
Resim çekmek de yasakmış, nasıl olduysa onu da başarmışım bilmeden.
Sn. Commodorun yazısını okuyunca aklma geldi.Kocaeli depreminin üzerinden birkaç gün geçmiş İzmiti bilenler bilirler bulvar parkında çadırlar kurulmuş insanlar parkta kalıyor.arkadaşım iş çıkışı bakıyor bayanlar bir gurup olmuş ortalarında tayyörlü bir bayan sohbet ediyorlar.arkadaşım merak ettmiş yaklaşmış.Tayyörlü bayan gülümsemiş nasılsınız demiş arkadaşım da gülümsemiş
sizi hatırlıyorum siz hangi bankada çalışıyorsunuz demiş.bayan hayır bankacı değilim ben Meral Akşener demiş
Bir ara İstanbul Nişantaşındaki (teşvikiye) bir pasajda kısa süreli emlakçılık yaptım. O zamanlar genç ve toydum. Hiç unutmam, yaz günlerinden bir gündü. Hemen her akşam çevredeki apartmanda oturan kızlar ve yetişkin çocuklar pasajın etrafında saklambaç oynarlardı. Bende, pasaj girişinde bir kenarda oturup onları izlerdim. Birini gözüme kestirmiştim, ama nasıl iletişim kurmam gerektiği konusunda kararsızdım. Çünkü onlar İstanbullu ben taşra çocuğuydum. :o Bir ara gözüme kestirdiğim kızın bana kaş-göz işareti yaptığını gördüm. Issız bir köşeye saklanmıştı. Tabi bende kendimce görevden vazife çıkarıp benimle öpüşmek istediğini sandım. :o Yanına yaklaştığımda ani bir hamle ile dudaklarından öptüm. Kızcağız bir süre şoka girip kendine gelemedi. Pek hatırlamıyorum ama galiba bende... Daha sonra yüzümde patlayan bir tokatla kendime geldim. O tokat resmen ayaklarımı yerden kesmişti. Böylece llk dayağımı da bir kızdan yemiş oldum. :o
Konu Adıkutlu tarafından (01-11-2007 Saat 18:27:48 ) de değiştirilmiştir.
Evimizin cücesi 2 yaşında karıştırmadığı yer yok nerden bulduysa elinde ultrason görüntüleriyle geldi
-anneee mu neee?
-Aaaa bebeğim bu sensin bak işte burdasın küçücüksün gördünmü
-anne mu neee?
-o da sensin annecim
-buuu?
-evet o da
baktım eşim gülüyor ne oldu neden gülüyorsun dedim
-Üstündeki yazıyı okusana o büyük oğlanın böbrek görüntüleri dedi.
Arkadaşımın eşi sinirli bir adam.Bebeği gece boyunca ağlayınca yine çok kızıyor .Sabah işe gideceğim sustur şunu diyor. O da ne yapayım uğraşıyorum işte susturamıyorum diyor.o zaman sende başka odaya git
Sustur ,öldür bir şeyler yap diyor.
Bebek bir süre sonra artık yorgunlıktan mıdır nedir uyuya kalıyor bu sefer meraklanan eşi diğer odadan sesleniyor. Ne yaptın, nasıl susturdun.
Hiiiççç Öldürdüm onu diyor.
Eşi fırlıyor yataktan
Neee ,Allah belanı versin ne yaptın sennn?...
Bazen öyle anlarımız oluyor ki yaşamak bile ağır geliyor sorunumuzun çözümsüz olduğunu düşünüp karamsarlığa kapılıyoruz. Hatta ben her halde bir daha iflah olmam dediğimiz zamanlar da oluyor.Sonra bir bakıyoruz çözümsüz zannettiğimiz sorunumuz gelişen türlü olaylar ve bazı tesadüfler neticesinde kendi kendine hallolmuş.bu seferde boşuna hayıflanmışız,üzülmüşüz diyoruz Hayat çok güzel hiçbir şey için üzülmeye değmez.ama gelde bunu anlat kendine.
Bu nedenle hayatımızın önemli bir kısmının bir el tarafından kurgulanmış olduğuna inanırım ve inançsız insanları her zaman şaşkınlıkla karşılarım fakat hayatımızda bazen çok anlamsız tesadüflerde olur işte bunlardan biri
İşteyim yine çömez zamanlarımdan biri kargo şirketinden bir telefon geliyor.Kargonuz var gelin alın.Şöförü gönderiyorum bir süre sonra 2 kişi buzdolabı büyüklüğünde bir kutuyla içeri giriyorlar.kutuyu yere bırakıyorlar.müdürüm ve ben masamızdan kalkıyoruz kutunun başında elimiz belimizde ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz Kutunun üstündeki eciş bücüş yazıyı okuyorum isim benzerliği var adres ve vergi numarası farklı diyorum.Müdür şöföre dönüyor
Bu bizim değilmiş neden aldın ?
Ben ne bileyim al dediniz aldım diyor.
Nasıl getirdin peki.?
Benim araba almazdı bunu ordan ayarladım bir araba diyor.
Bana dönüyor sen neden aldırdın ?
Ne bileyim ben kargonuz var gelin alın dediler bende zarf zannettim diyorum.
Bağla kargo şirketini diyor.Bağlıyorum.Kısa bir tartışmadan sonra Nakliye ve hammaliye bedeli talep ediyor yoksa kargonuzu iade etmem diyor karşı taraf kabul etmiyor.Bizde genel müdürlüğe yazı yazıyoruz. Genel müdürlükten arayıp özür diliyorlar şubedeki arkadaşarını uyaracaklarını merak etmememizi söylüyorlar beş dakika geçmiyor ki telefonum çalıyor bir bayan iyi günler hanımefendi ben kargo şirketinden arıyorum diyor başka bir şey söylemesine fırsat vermeden bir dakika diyerek hemen Müdür Bey’e aktarıyorum Şubeden arıyorlar diyorum.
İki saniye sonra telefonum çalıyor müdür kızgın al şu telefonu yaa!.. bağladığın teyzenmiş diyor.Şaşırıyorum .
Canım seni işletmek istedi aklıma kargodan aradığımı söylemek geldi.Ne bileyim senin telefonu müdüre bağlayacağını.Ne sinirli adammış o öyle diyor
Offff teyze yaaa offf, ne yaptın sen ?Daha yeniyim zaten doğru dürüst tanımıyor adam beni arızalı olduğumu düşünecek şimdi.Tesadüfün bu kadarı pes yaniiiL
Anlaşmalı boşanma protokolüne uymamak durumunda karşılaşabileceğiniz cezai sonuçlar Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerine göre belirlenmektedir. ...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Aile içi şiddet
07-06-2024, 19:46:37 in Aile Hukuku