Hukuki.net üyelerine manifesto

[fkki]

MANİFESTOMDUR

ARTIK SİTEYİ ESKİ RENGİNE DÖNDÜRÜLMESİNİ RİCA EDİYORUM.

ÇÜNKÜ BU DUYARSIZ HALKI UYANDIRMAYA HİÇ BİR ŞEY YETERLİ OLMAYACAKMIŞ ANLADIM.

23. TÜMEN İÇİN AÇILAN FORUMA OLAN İLGİYE BİR BAKIN VE U T A N I N ızgın:

dün gece cep telefonumda kayıtlı tüm avukat arkadaşlarıma,

" 13 ekim saat 13.00 de İskenderun Şehitliğinde buluşalım, bayramlaşalım"
diye mesaj gönderdim,

1 AVUKAT ARKADAŞIM GELDİ SADECE, bir tanesi de 13.30 anlamış ama sağolsun yine de gelmiş,

Dualarımızı ettik, karanfilleri teker teker mezarlarına bırakıp ayrıldık.

Sonra düşünmeye başladım,

Ülkenin aydın insanı olan meslektaşlarım bile 30 dklarını feda edemediler,

Şehitlere kelle diyen birisini Başbakan yaptık,

Bu toprakları kaba güçle elde edemeyeceklerini bilenlerce ekonomik, siyasi, kültürel anlamda Kuzeyden (Ermenistan) güneyden (Irak ve Kıbrıs) Batıdan (AB-ABD) kuşatılmış, tüm hasletleri yok edilme noktasına getirilmiş zavallı halkımı uyandırmaya hiç bir gücün artık yetmeyeceğini anladım.

SİTE YÖNETİMİNDEN RİCAMDIR

SİTEYİ ESKİ RENKAHENK ŞEKLİNE GETİRİN

ANLAMINI YİTİRMİŞ OLAN SİYASİ KONULARI ARTIK KAPATIN
"Ormanlara korku salan
Şahların şahı aslan,
Kocamış yatalak olmuş,
İninde içini çeker dururmuş,
“Hey gidi hey” diye
Dünkü uşakları başlamış,
Onun güçsüzlüğüyle güçlenmeye;
Önünde titreyenler üstüne yürümüş;
At gelmiş çifte atmış böğrüne,
Kurt gelmiş sırtını ısırmış,
Öküz gelmiş, boynuz vurmuş.
Aslan zavallı, bitkin, mahzun, perişan,
Kükremeye mecali yok ihtiyarlıktan,
Ah vah etmiyor boş yere,
Ört ki ölem diyor biçare.
Tam kendini bırakmış, ölecek
Bir de ne görsün? Eşek!…
O da gelip tekme atacak aslana;
-Yoo, demiş kalkmış ayağa,
Ölmeye razı olduk, yeter,
Senden tekme yemek ölümden beter."



Ölsek, öldürülsek, yokedilsek, bölünsek de artık umrumda değil,

Ört ki ölem

Arkadaşlar 29 Ekim Cumhuriyet bayramı bayramdanda öte kutlanmalı istedikleri zaten bu milli ve manevi değerlerimizi bitirmek lütfen buna müsaade etmeyelim.28 Ekim günü saat 12:00 da Anıt alanında İskenderun belediyesi ve sivil kuruluşların düzenlemiş olduğu bir protesto yürüyüşü var lütfen gereken kalabalığı oluşturalım ,omuz omuza olduğumuzu gösterelim,tanıdığınız ,tanımadığınız herkese haber verin, ve parti yetkilileri seçim zamanı sağladığınız kalabalığı 28 Ekim günü bu yürüyüş içinde sağlayın lütfen.Türk bayrakları ellerimizde hepimiz orada olalım. Hatta esnaf arkadaşlarım bu yürüyüşün tarih ve saatini bir kağıda yazıp dükkanlarınıza yapıştırın ,tüm halkımızın haberi olsun.

[sudakı parıltı]

dun bır turk meydana cıkıp bagıramaz buna hakkı yoktur cunkı ayrımcılıkla suclanır demıstım yıne haklı cıkmam ne kadar yazık sımdı ıraka gırıp onların canına okuyalım dıyoruz tum dunya panık halınde dur sen neyapıyuorsun ya dıyor bız ayrımcıyız olenler olduklerı ıle kalacak yıllardır ne yapıldı?tayyıp geldıgı gunden berı ne yaptı pkk ıcın?HIC????? sımdıde oyle olacak bırkac gun bızım gıbıler bagırıp aglayıp haykıracak devlet babamız halledecegız dıyecek ama hıc bır sey halledılmeyecek... olen sehıtlerımız olduklerı ıle kalacak..... ulkemız satılıyor ve bızde bunu ızlıyoruz... sıze sorarım tayıp o oyları nasıl aldı?bır turk vekıllemı?onlara ne vaat ettide bu oyu aldı?vaat ettıgı sey ıste bu arkadaslar ulkemızı sattı bu adam.. ınonu 12 adayı bı kagıt parcası ıle verdı buda aynısı oluyor bı sabah kalakacagız bız azınlık olmusuz... gıdısımız berbat.. ataturk mus 10,yılmarsıymıs. genclıge hıtabeymıs bunlar artık kımseyı etkılemıyor.. cunkı artık cok az kesım bunları kanında hıssedıyor bu bayragı cok az kısı sevıyoruz

[sudakı parıltı]

benım arkadasım askere gıdecek subatta ama dılekce verdı bu ay sonu gıtmek ıstıyorum dıye... keske bayanlarıda askere alsalar bende gıderdım bızım aılede 4 sehıt verıldı 400 tanede verırız vatan sagolsun...

[Av.Fırat Bayındır]

23 Ekim 2007 Bekir COŞKUN

bcoskun@hurriyet.com.tr

Neyimize ne oldu?..


İKİSİ aynı gün yaşandı:

Referandum ve PKK terörü.

Bu ikisi aslında birbirini tamamlar.

(.......)

Sandık başında yapılan bir yoklamaya göre, referandumda "evet" oyu kullananların yüzde 60’ı "Neye evet oyu verdiklerini bilmediklerini" söylediler.

"Niye evet verdiniz?.."

"Bize ver dediler, verdik bakalım... Herkes verdi çünkü... Herkes verince biz de dedik ki verelim..."

*

Çoğunluğu böyle toplumun, iktidarı da işte böyle olur:

İradesiz, bağımlı...

Bakın; Talabani ile Barzani gibi iki aşiret bozuntusu ile onların beslediği PKK çapulcuları karşısında koskoca Türkiye Cumhuriyeti aciz-çaresiz.

Devlet adamları üç gündür durdukları yerde zıplıyorlar.

Durmadan toplantı yapıyorlar, Atatürk cumhuriyeti kurarken bu kadar toplantı yapmamıştı.

Arada bir birbirlerine koşuyorlar, sonra herkes kendi yerine geçiyor, sonra yine koşuyorlar toplantıya.

Toplumun bireyleri ise televizyonlarında Türkiye’nin düşürüldüğü bu durumu izliyor, sonra gidip bu iktidara destek için "evet" diyor.

Öyle mi?..

Ve "neye -evet- dediklerini" bilmeden.

*

İşte böyle bir toplum; başına örülen çorabın asla farkına varamaz.

ABD’nin Ortadoğu’yu yeniden çizme planlarını, bu planın ABD resmi internet sitelerindeki yeni sınırlarını, Türkiye’nin parçalanmakta olduğunu göremez.

Yeni Kürt devletine kendi vatandaşlarından daha ucuz elektrik verildiğini... Kürt parlamento binasının dahi Türk firmalarınca inşa edildiğini... Buna rağmen Kürt yönetimin neden Türkiye’yi adam yerine koymadığını sorgulayamaz.

Beyaz Saray sözcülerinin MGK’dan daha önemli sayıldığını... Gençler sokaklara dökülürken "Sayın Rice aradı" sözünün daha etkili olduğunu... TBMM’nin tezkeresi ortadayken Başbakan’ın İngiltere ve ABD’ye koştuğunu anlayamaz.

"Ver dediler verdik" der.

Pazar günü televizyonunda Türkiye’nin düştüğü durumu izler, kalkıp sandığa gider, iktidara yine "evet" der, sonra neyimize ne olduğunu düşünür...

Neye "evet" dediğini soran olursa gevşer:

"Ver dediler verdik..."

--------------------------------------

Bir yerlerde yazmıştı anımsayamadım

anket yapmışlar sormuşlar
sence Cumhurbaşkanını kim seçmeli
Meclis demiş
Referandumda ne diyeceksin
Evet demiş.

İşte biz böyle bir güruh olduk, dün tv programlarında bir konuk

"ŞİFAHİ BİR TOPLUM OLDUK" dedi. "

ŞİFAHİ TOPLUM

Sadece dinlediği, kendisine anlatıldığı ile yetinen, üstelik de bunu " doğru" imişcesine çevresine anlatan, asla araştırmayan, sorgulamayan, okumayan, tepki göstermeyen, haksız yönetimlere başkaldırmayan, tarihinden kopmuş/koparılmış, geçmişinden utanç duyması gerektiği enjekte edilmiş, varoluşunun farkında olmayan, dini var imanı yok bir ŞİFAHİ TOPLUM. BU TOPLUMA HER TÜRLÜ OLUMSUZ VE KÖTÜ ŞEY LAYIK DEMEK Kİ.

[Av.Feyz Pazarbaşı]

Gerçekten de çok ilginç... Bugüne kadar hukuki.nette "mahkeme yanlış karar verdi, haksız yere şu cezaya çarptırıldım, şu insan haklarına aykırıdır, bu adalet mi..." gibi onbinlerce soru ile karşılaştık. Bu kadar sessiz bir toplum isek özellikle adalete, mahkemelere, hukuki ilişkide bulunduğumuz kişilere neden itiraz ettik? Itirazlar, şikayetler, sitemlere ilişkin forumlar ve hatta Mahkeme salonları neden doldu taştı? Neden en ufak bir fiili suç mudur diye sorguladık hatta neden düşünmeden Savcılığa, Emniyete başvurduk?
Madem bu kadar haklarımıza düşkünsek neden ama neden bu konuda sessiz kalıyoruz ben de bunu merak ediyorum. Bu olay politika değil, bu particilik hiç değil... Neden korktuk sesimizi duyurmaktan... Hem de hiçbir parti adı zikretmeksizin...

Biz burada siyaset yapmıyoruz, biz burada sevgili ülkemizi konuşuyoruz !!!

[Av.Esin Kılıç]

Bizler sesimizi çıkaramazken, birileri bizim yerimize, bizim adımıza kararları alıyor!

Rice: Sakın girmeyin
(A.A.)

Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin Türk Dışişleri Bakanlığı'nı yalanlamasından yaklaşık bir saat sonra, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, çok keskin bir mesaj verdi. Rice'in mesajı şu cümle ile özetlenebilir:

"Sakın girmeyin, biz gerekeni yapacağız."

Bu arada "Rİce'ın 'gerekini yapacağı' sözünün yine bir oyalama olup olmadığı ankadra'da tartışılıyor.

ÇOK ZORLU 72 SAAT GEÇİRDİK

Condoleezza Rice, ABD Temsilciler Meclisi'nin Dış İlişkiler Komitesi'nde yaptığı konuşmada, PKK terörü ve Türkiye'nin olası sınır ötesi operasyon ihtimalini değerlendirirken, “Son 72 saat çok zor geçti. Pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile konuştum, aynı zamanda Iraklı Kürtlerle de konuştum. Daha önce de söylediğimiz gibi, Irak, PKK terörizminin Türkiye'ye zarar vereceği bir yer olmamalı. Iraklılar ve Türkler, olağanüstü çaba göstermeli” dedi.

Rice, Başbakan Erdoğan ile konuşmasında, ABD'nin bu meseleyi son derece ciddiye aldığını söylediğini belirtti. Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Irak'taki temaslarına da değinen Rice, Irak'tan Türkiye'ye üst düzey bir heyetin gideceğini kaydetti.

SİZ KESİNLİKLE GİRMEYİN BİZ, ÇÖZERİZ

Türkiye ve Irak'ın bazı ortak tedbirler üzerinde çalıştığını belirten Rice, Iraklılar'ın, PKK ofislerini kapatacaklarına, PKK teröristlerine hareket kabiliyeti sağlanmasına izin vermeyeceklerine işaret etti. Rice, şunları söyledi:

“Bir dizi tedbirimiz var. İnanıyoruz ki, bu tedbirler alındığı takdirde bu meseleyle başa çıkılmasına yardım edecek. Türkiye, ABD ve Irak'ın içinde olduğu üçlü bir mekanizmamız var. Hemen bazı adımlar atılması yönünde harekete geçiyoruz ki, sınırdan terörist saldırıları engelleyelim.”

Rice, bunun bölgenin dağlık olması nedeniyle biraz güç olduğuna işaret etmekle birlikte, “Iraklılar bu meseleyi ciddi biçimde ele alıyor. Biz de öyle. Türkleri bu tür saldırıların bir daha olmasını engelleme yönünde yapabileceğimiz ne varsa yapacağımız yönünde temin etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
PKK'nın terörist bir örgüt olduğunu ifade eden Rice, şöyle devam etti:

“Türkler, Irak'a sınır ötesi müdahale gerçekleştirmemeli. Bu tür bir karşılık vermenin, sınır ötesi operasyonların, istikrarı bozucu etkisi olacağı yönünde uyardık. Ve herkesi, bu terörist probleme, kuzey Irak'ı istikrarsızlaştırmayacak şekilde bir çözüm bulunması yönünde birlikte çalışmaya cesaretlendirdik.”

Rice, PKK sorunuyla çok uzun dönemden beri aktif olarak ilgilendiklerini ancak son saldırıların ardından durumun çok yakından takip edildiğini belirtti. Rice, “Türkler tarafından sınırın diğer tarafındaki herhangi bir çabanın, duruma yardım edeceğine inanmıyoruz. Ancak Iraklıların, bu saldırıların gerçekleşmesini önlemede ellerinden gelen herşeyi yapma yükümlülüğü var” dedi.

Türkiye'nin şu sırada Irak sınırı içinde zaten operasyon yaptığı yönündeki bir soruya karşılık Rice, sınırda bazı faaliyetlerin sürekli olduğunu ancak ABD'nin, Türkiye'ye, “Irak'a büyük çaplı bir müdahalenin, sadece daha fazla istikrarsızlığa yol açacağını” söylediğini ve PKK problemine çözüm için Türklerin, Iraklılar ve Kürtlerle çalışması gerektiğini ifade ettiklerini aktardı.

[Av.Mehmet Nedim Yaz]

Bunca şehit vermişken ve hala askerlerimiz rehin tutulurken Amerika’dan icazet bekler duruma düşürüldük...Yakın geçmişimizde “askerlerimizin başına çuval geçirmiş”bir ülkenin Türkiye’ye bakış açısı ortadayken nasıl olur da böyle bir ülkeden meddet ummayı beklemekteyiz anlayabilmiş değilim.
Sesi-soluğu kısılmaya çalışılan basınımızda şu ana kadar rehinelerimizin kurtarılması yönünde her hangi bir adım atılıp atılmadığı yönünde kayda değer somut hiçbir açıklama ya da habere de rastlayamadım..
Rehine askerler ve yakınları kaderlerine mi terk edildi?Terk edilmediyse en azından rehine yakınlarının yanan yüreğine bir nebze de olsa su serpecek bir girişim ya da atılan bir adım yok mu ?Şayet varsa devlet yetkililerinin onca açıklamalarına rağmen konunun ivediliğini gösterir açıklamaları neden görememekteyiz?
Onları kurtarmak için hükümet olarak neler düşünülüyor ya da neler yapılmakta Herkesi ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken bu konularda konunun ivediliği ve ciddiyetine yaraşır olumlu gelişmelere hep birlikte şahit olma dileğiyle bu ülke için şehit düşen,gazi olan ve hangi alanda olursa olsun ülke çıkarlarımız doğrultusunda emek sarfeden her kese sonsuz şükranlarımı sunuyorum....

[admin]

21.10.2007 Tarinde Kapatılan Hukuk Forumları, Protesto Eylemimiz şimdilik sona erdirildiğinden 30.10.2007 tarihi itibari ile yeniden açılmıştır.

Hukuki.net Yönetimi

[Xx_danger_xX]

[B]Ölsek, öldürülsek, yokedilsek, bölünsek de artık umrumda değil,

Böyle bir lafı imzasına yazan ve ona destek olanlarla aynı çatı altında olamam üyeliğimin silinmesini talep ediyorum
Sevinmiştim halbuki böyle bir forum sayfasında olduğum için herkez vatanını seviyor herkez onun için bişeyler yapmaya çalışıyor ama gördüğüm kadarıyla yanılmışım
Ben hakkarinin o dağlarında sizin umrunuzda olmasın diye savaşmadım o köpeklerle bunu imzasına yazan arkadaş söylesin ne yapmış vatan için kaç km yol yürümüş kaç gün dağda aç kalmış kaç gün uyumamış kaç gün düşünmüş birdaha ailemi görebilirmiyim göremezmiyim acaba diye
Kaç gün ıslanmış o yağmurda Kaç tane arkadaşı ölmüş vatan için gözlerinin önünde siz ancak imzanıza yazarsınız bu vatan bölünmez bölünmeyecek dünya üzerinde türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak bir tek ben kalsam dahi kanımın son damlasına kadar savaşırım ben vatanım için vatan için şehit olurum vatan için ölürüm
Ama İmzasına yukarıdaki yazıyı yazan arkadaşta o yürek yok işte

[Av.Onur Tunga]

İletinin tamamını okuduğunuzda, o sözün bir isyanın ifadesi olduğu anlaşılmaktadır Sayın Xx_Danger_xX... Ayrıca imza olarak da kullanılmamıştır. O nedenle sakin olmanızı öneririm. Bir de, imzanızdaki fotoğrafı mümkünse küçültünüz. Karşı olduğumdan değil, yanlış anlamayın, her iletide çok yer işgal ediyor, o nedenle...

Selamlar.