Çok Çalışıyorum

Gösterimde olduğu ülkelerde ilgiyle izlenen Seinfeld dizisinde George Costanza'yı canlandıran Jason
Alexander, iş yerinde 'çok çalışıyor' görünmek isteyenlerin yapması gerekenleri sıraladı. İnternet kullanıcıları
arasında dolaşan kurallar listesinin ilk maddesi; "Her zaman ellerinde dokümanla yürü"... Alexander'a göre,
ellerinde çeşitli doküman bulunan insanlar, özellikle işverenlerin gözünde kolayca çok çalışıyor imajı
çizebiliyorlar. Jason Alexander'a göre "Çalışıyor Görünmenin 10 Kuralı" şöyle:
1.. Her zaman ellerinde dokümanla yürü.
2.. Bilgisayarı meşgulmüş gibi kullan! Tabii iş yapıyorum diye maillerini kontrol edebilir, chat yapabilir, hatta
sevdiğin bir arabanın özelliklerini takip edebilirsin. Eğer patron yakalarsa, ''Yeni bir yazılım deniyorum'' mazereti
genellikle işe yarar.
3.. Masanı kalabalık tut. Çalışma masası üzerinde ne kadar çok malzeme varsa o masanın sahibi, işverenlere, o
kadar çok çalışkan gözükür. Bu sebeple masanızda ilgili ilgisiz her zaman bir sürü şey bulundurun.
4.. Sesli mesaj sistemi kullan. Gün boyu seni sürekli birileri arayarak onlar için bir şeyler yapmanı isteyecektir. En
önemlisi de senin İnternet'te surf ile geçebilecek zamanını çalacaklar. Bu sebeple eğer mümkünse sesli mesaj
sistemi kullanmak akıllıca bir çözüm olur. Hatta cihaza ''Yoğun işlerim sebebiyle şu an yanıtlayamıyorum, lütfen
adınızı ve telefonunuzu bırakın, daha sonra size döneyim'' mesajı yerleştirmek akıllıca bir davranış olur.
5.. Sabırsız ve huzursuz davran. Eğer işverenlerin gözü önündeyken aceleci ve huzursuz davranırsan, patron sizin
çok çalışmaktan gerilmiş olabileceğini düşünecektir.
6.. Ofisi geç terk et. Her zaman çalıştığın yeri geç terk et. Özellikle patron oradaysa ondan önce asla çıkma.
Masanda bazı magazin dergilerini ya da gazeteleri oku ama sakın erken çıkma.
7.. Etkileyici iç geçir. Aynı ortamda birileri varken yüksek sesle iç geçirmek, çevrendekilere son derece yoğun ve
baskı altında olduğun mesajını verir. Patronlar buna bayılır.
8.. Yığın stratejisini iyi uygula. Odanın kalabalık ve sürekli çalışılır bir yer olduğu mesajını vermek için sadece
masanı değil, yerleri de bir şeylerle doldur. Kalın bilgisayar kitapları olabilir. Özellikle patron odaya geldiğinde
üzerinde kitapların bulunduğu bir koltukta kendisine yer açmanız patronun size minnetle bakmasını
sağlayacaktır.
9.. Kendi sözlüğünü kendin yarat. Bazı teknik terimleri öğren ve bunları özellikle toplantı zamanlarında bol bol
kullan. Kimse ne söylediğini anlamayabilir ama öğreneceğin bu kelimeler patronunun gözünde minnettarlık
olarak sana geri dönecektir.
10.. Patrona göndereceğin yazılara dikkat et. Örneğin burada anlattığım taktikleri arkadaşlarına gönderirken sakın
patrona da gönderme!


(Alıntı)

Umarım Admin bunları okumuyordur[?]

http://www.galeriturk.net/getimg/adsiz1555.JPG

Gerçekten bazılarını yapıyorum..
Çünkü mesai saati içinde kendimi böyle görmeyi bende istemem fakat bilgisayar bu...

Çalışmak bence çok eglenceli.
Ama ben eglenmeyi hiç sevmem
((
))
((

((
))
(;

SAYGIDEGER YONETICIM

Sabahlari bana asla is vermeyip mutlaka cikis saatine kadar bekleyin. Acil islerbenim icin her zaman zihin acicidir. Sabah oturup, aksam calismak ortak zevkimiz, degil mi?



Is cok acilse, zirt pirt yanima gelip nasil gittigini sorun. Korkunc

faydalioluyor. Daha iyisi, arkamda dikilip bana nasil yapacagimi soyleyip durun.



Kimselere nereye gittiginizi soylemeden ortadan kaybolun. Birisi sizi aradiginda yanit verebilmemiz icin yaraticiligimizi kullanma firsati buluyoruz.



Bana birden fazla is verdiginizde hangisinin oncelikli oldugunu soylemeyin. Ben muneccimim.



Isten cikmami geciktirmek icin elinizden geleni yapin. Bu ofisi seviyorum vegercekten gidecek baska bir yerim ve yapacak baska bir isim yok. Yasamim tabiki isimden ibaret.



Yaptigim bir is hosunuza giderse, lutfen onu bir sir gibi saklayin. Birduyulacak olursa maazallah, terfi ya da odul alirim!



Yaptigim isi begenmediginizde, herkese anlatin. Beceriksizin biri oldugumuherkesin bilmesi elbette ki cok dogal.



Surekli asik suratinizin size verdigi "ciddi" havaya bayiliyorum.



Bir isin yapilmasiyla ilgili ozel bir isteginiz varsa, son ana kadar bekleyin.Yararli bilgilerle yarim aklimi bulandirmadiginiz icin size minnettarim.



Temasta oldugunuz insanlarla beni asla tanistirmayin. Benim bir sey bilmeye

hakkim yok. Kurum kast sisteminde ben son halkayim zaten. Daha sonra bu

insanlara gonderme yaptiginizda, ustun zekamla kim olduklarini sip diyecikaracagimi biliyorsunuz!



Bana tum kucuk sorunlarinizi anlatin. Baska kimsenin sorunu yok, ayrica baskalarinin daha kotu durumda oldugunu bilmek rahatlatici bir sey.



Kendi hesabima, bu kadar iyi bir yonetici oldugunuz icin aldiginiz ikramiyeden ne cok vergi odemek zorunda kaldiginiz hakkindaki oykuyu ozellikle cok seviyorum.



Yillik degerlendirme ve sicil zamani gelene kadar bekleyip, nasil calismam gerektigini o zaman aciklayin. Ortalama bir sicil ve dusuk bir artis bana yeterde artar bile. Nasilsa burada para ya da unvan gibi fani seyler icin calismiyorum.



Son arzum; yanlis yaptigimda, herkesin onunde azarlamaniz buyuk incelik. Boylece herkese ders oluyor. Degilmi ya!



Gosterdiginiz anlayis icin simdiden tesekkurler.



Saygilarimizla



Sizi cok seven(!) calisanlariniz



-alinti-

Soz meclisden disari

1- Her ikisine de sahip oldugunuzda baslangicta cok sevinirsiniz,

ancak ileride basiniza neler acabileceklerini dusunemezsiniz.

2- Ikisi de cok sabirsizdir, isteklerinin hemen yerine getirilmesini

isterler. Istekleri hemen olmazsa bagirip cairmaya , ortaligi

birbirine katmaya baslarlar.

3- Ikisinin de bellegi zayiftir; birgun once onlar icin yaptiginiz

onca seyin onemi yoktur.

4- Her ikisinin de arada gazini almalisiniz.

5- Ikisi de size tesekkur etmez.

6- Siz ikisine de cok sey verdiginizi dusunursunuz. Onlar size
acikca birsey vermemektedir. Siz " seviyor ama belli etmiyor " diye
kendinizi rahatlatirsiniz.

7- Ikisi de kotu davranir, tirmalarlar, hatta firsat verirseniz sizi
isirirlar. Siz cocugunuza bakip" Buyyunce gecer" , amirinize bakip "
Birgun degerimi anlayacak" dersiniz. Ama o gun hic gelmez; cocuk buyur
ergen olur, yuzunuze kapiyi carpar, amiriniz yaslanir, yuzunuze dosyalari
firlatir.

8- Bebeginiz de amiriniz de sizin empatik becerinizi gelistirir.
Bebeginizin aglamasinin gaz aglamasi mi, yoksa acikma aglamasi mi oldugunu
kisa surede kavrarsiniz. Amirinizin hosnutsuzlugunun isten mi, yoksa
kendinden mi kaynaklandigini kisa srede ogrenirsiniz.

9- Her ikisinin de yuzunde tebessum belirtisi ararsiniz. Bebeginiz
yuz kaslarini hafifce oynattiginda " Bana glumsuyor !" diye bagirirsiniz.
Benzer sekilde amirinizin de yuzune bakip " Bugun bana hafifce
gulumsedi galiba" dersiniz.

10- Ikisinin de kelimelerinden anlam cikarmaya calsirsiniz.
Bebeginiz "A.." dediginde "Anne dedi", "B.." dediginde "Baba dedi"
diye heyecanlanirsiniz. Mudurunuz ise "T.." dediginde tesekkur
ettigini dusunursunuz.

11- Bazen her ikisinden de biktiginiz dusuncesi gecer aklinizdan ama
hemen sucluluk duyar, gunah islediginizi dusunursunuz, " Allah
eksikliklerini gostermesin " dersiniz.

Ustun DOKMEN (Tamami KUCUK SEYLER-2 kitabindan )

Tuhh....
Keske bu forumu daha evvel gormus olsaydim.
oyle bir sey yaptim ki benden baska cozemeyecegi icin cok calismak zorunda kaliyorum ama memnunum.
Bilgisayarima kimse dokunamazsin diye tum dosyalarin adini degistirdim. Benden baska kimse anlayamiyor, yaa...

Paylasim icin tesekkurler...

Böyle saygıdeğer yöneticiler var gerçekten..
Bizzat şahidim...

İş yerinizdeki bilgisayarınızda hukuki.net sayfasını sık sık açık tutarak idarecinin görmesine izin vermeniz de faydalı olacaktır.Refleks olarak sizden biraz çekinecektir sanırım..

Evet, gerçekten bende çok çalışıyorum. Hele, evde yapılacak işler olduğunda (yer silme, toz alma, temizlik, perde asma, eşyaların o odadan o odaya nakli vs.) masa başında olmayı ve çalışmayı çok seviyorum. :o