[QUOTE=cognis;163616]
"Ne Oldum Delisi Olmak" da uygun galiba.
Saygılar
TDK :ne oldum delisi olmak : ummadığı bir duruma ulaşan kimse çok şımarmak.
Printable View
[QUOTE=cognis;163616]
"Ne Oldum Delisi Olmak" da uygun galiba.
Saygılar
TDK :ne oldum delisi olmak : ummadığı bir duruma ulaşan kimse çok şımarmak.
Forumu Kronolojik olarak okuyunca ,konu hakkında sayın üyelerin görüşü ortaya çıkıyor.Bence sayın c-selin hukuki katkılarıyla zaten konuya noktayı koydu. Gerisi 'konu tekrarı ' olur diye düşünüyorum.
Saygılarımla
"Dün, dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım." (Mevlana)
Böyle bir talep, bir hakkın ifadesi ve aranmasıdır. İlgili kişilerce problem çıkarılmadan yerine getirilmeliydi. Eğitimle de bir alakası yoktur. Ben birlikte çalıştığım gayet modern erkek doktor arkadaşlarımın bayan doktorlara muayene olmaktan çekindiğini de gördüm. Farketmez diyenler ancak kendi adına konuşabilir. Kimseyi böyle bir tercihinden ötürü kınayamaz, ayıplayamaz, aşağılayamaz. Böyle bir küçümseme anlayışta yetersizliğin tezahürüdür.
Sizi tenzih ederim Selin hanım. Ama forumda çoğunlukla kendi kafalarındaki şablona uymayan insanları kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde kınayan kişiler olduğunu düşünüyorum.
Sebep sonuç ilişkisi yanlış kuruluyor. Kanun ve yönetmeliklere göre hasta hakları çerçevesinde her hastaya verilen hak yokmuş gibi davranılıyor.
Laiklik konusunda toplumun gerildiği bir anda bu belki de laikliğe aykırı bir talep olarak algılanıyor. Ama bir erkeğin yabancı bir kadının yanında, bir kadının yabancı bir erkeğin yanında soyunmaktan utanmasının doğal olduğu ve bunun her zaman dini inançlarla alakalı olmayacağı da unutuluyor.
Bir sağlık personelinin herhangi bir nedenle hasta seçmesi ne kadar yanlışsa,
bir hastanın da herhangi bir nedenle sağlık personeli seçmesi o kadar doğal.
Bir sağlık personeli herhangi bir nedenle hasta seçerse, bir hastaya görevi olan tedaviyi uygulamayı reddederse disiplin işlemine tabi tutulmalıdır.
Ancak bir hasta herhangi bir nedenle başka bir sağlık personelini tercih ederse, neden ne olursa olsun buna saygı duyulmalı.
Evet bir sağlık personeli din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeden her hastaya bakmakla sorumlu, aynı sağlık personeli din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeden her hastanın sağlık personeli seçme hakkına da saygı göstermeli.
Hasta hakları yönetmeliği açık. Bu kadar açık bir yönetmelik varken kişisel yorum yapmak hukukla bağdaşmaz.
Alıntı Sdt23 :.. Ama bir erkeğin yabancı bir kadının yanında, bir kadının yabancı bir erkeğin yanında soyunmaktan utanmasının doğal olduğu ve bunun her zaman dini inançlarla alakalı olmayacağı da unutuluyor.
--------------------------------------------------------------------------
Çoğulcu rejimlerde ,bu gibi konuların algılanmasında 'kişilerin kafasındaki şablon ' farklı olabilır .Bu son derece doğaldır. Fakat laik rejimlerde esas olan , kanun koyucunun kafasındaki şablonun , 'müspet ilim' gerçeğiyle örtüşmesidir.
Karşı cinsten birinin , (hatta kendi cinsinden birinin) karşısında soyunmaktan utandığı için , kesinlikle kimse kınanmıyor.Zaten kınanamaz.(Psikoloji literatüründe , 20 yıllık eşinin önünde soyunmaktan ve ona iç çamaşırları ile görünmekten çekinen vakalar var.)
Konuyu 'Dini inançlarla' ilişkilendirmek yerine ; olayı 'sosyal fobi' olarak algılayıp , psikolojik açıdan bakıp , çözüm aramak daha mantıklı olur kanaatindeyim.
Karizmatik dediğiniz bireyler bile aslında çekingen kişiliğe sahip olabiliyor. (Karşı cinsten meslekdaşı önünde soyunamayan doktorun davranışı ben böyle algılıyorum fakat kesinlikle kınamıyorum.Sanırım bu da benim hakkım.)
Çekingenlik, utangaçlık vb. gibi sosyal fobilerin modern psikolojide tanımı yapılmış ve tedavisi mümkün.Utanma ,çekinme v.b duyguları hesaba katıp ,her kanun metninde veya yönetmeliklerinde tüm bunları alt başlıklar halinde sıralayıp ,bu duygulara sahip olanlara hak tanımaya yönelik düzenlemeler yapılmaya kalkışılırsa işin işinden çıkılamaz.
Alıntı:Sosyal Fobi Nedir?
SF (Sosyal Fobi): Utanç verici bir duruma düşmekten, onaylanmayacak bir davranışta bulunmaktan, alay edilmekten, rezil olmaktan, eleştirilmekten, reddedilmekten, beğenilmemekten, olumsuz olarak değerlendirilmekten duyulan korku.
SFnin Yaygın Olarak Ortaya Çıktığı Durumlar
SFliyi korkutan çok farklı ortamlar bulunabilir. Bunların ortak özelliği diğer insanlarla -en azından aynı ortamın paylaşılmasıyla- bir ilişki içinde olunmasıdır. SFliler genellikle yalnızken rahattırlar. Bu rahatlığın bozulması -genelleşmiş bir SFnin göstergesi olarak- insanın bulunduğu her ortamda gerçekleşebileceği gibi, SF belli durumlara ya da konulara özgü de olabilir.
İşte birkaç örnek:
Cinsellik
Sınava girme
Tartışmaya girişme
Genel tuvaletlere gitme
Başkalarının önünde soyunup giyinme
Alışverişte pazarlık etme
Karşı cinsle iletişim kurma
Topluluk önünde konuşma
Genel yerlerde yemek yeme
Statüsü yüksek biriyle konuşma
SF anksiyete bozukluklarından biridir ve sosyal anksiyete bozukluğu olarak da isimlendirilir. Yunanca kökenli bir kelime olan fobinin bire bir çevirisi korkudur. Fobi kavramı psikolojide irrasyonel (gerçekçi olmayan, akıl dışı) ve aşırı korkular için kullanılır.
SFyi basitçe utangaçlık veya aşırı utangaçlık olarak tanımlamak doğru olmaz. SF utangaçlığın ötesinde utanma korkusudur ve bundan fazlasını da kapsar. Başkalarının beklentilerine fazla önem verme, kendi isteklerini açıkça ortaya koyamama, hayır diyememe, aşırı düzeyde kendinin farkında olma, kendini fazla eleştirme, hataları gözünde büyütme, incelendiği düşüncesiyle kalabalık ortamlarda göz önünde bulunmaktan rahatsızlık duyma gibi eğilimler SFlilerin belirgin nitelikleri olarak sayılabilir. SFnin temelinde onaylanmama korkusu vardır ve "Başkaları ne der?" sorusu arttıkça SFye yatkınlık da artar.
SFyle aynı kategoride değerlendirebileceğimiz çekingen kişilik bozukluğu da kendine güven eksikliği ve düşük özsaygı, sosyal becerilerde yetersizlik inancı, kabul göreceğinden emin olmadıkça sosyal ilişkiye girmekten kaçınma gibi belirtileri içerir.
Hukuk dışı yorum yaptığımı düşünüyor olsaydınız,yazdıklarımın bu biçimde görünüyor oluşundan üzüntü duyardım çünkü sitede şu ana dek foruma eklediğim hiç bir yazı kişisel hassasiyetlerimin bir ürünü olmadı.Buna oldukça dikkat ediyorum.
Cümlenizin yönünün bana dönük olup olmadığını bu yüzden sormuştum.
bu cok sacma siz acilde calıstınızmı bu bahsettiğiniz mevzuular serviste yatan hastalar icin gecerli olabilir ama acil icin aslaaaaaa
Bunun eğitimle alakası yok. Doğrudur yaptığı. İnsanın bazı duyguları vardır. Eğitilmez. Eğitimle ne alakası var bunun?
Ünlü bir yabancı bir yazarın sözü ( Rosuvult gibi birşeydi ama ) İnsanın önce Ahlaki eğitimi alması gerekir. Ahlaki eğitimi olmayan biri istediği üniversiteyi bitirsin. Yine de boş.. Şike yapanlar, Banka dolandıranlar , Para çalanlar.. hepsi eğitim görmüş kişiler.. v.s v.s v.s Süleyman Demirel'in yeğeni, Cem uzan gibi adamlar eğitim görmüşler.
Buna binaen ; Asker de bir arkadaşım vardı. İbrahim diye. Adana Protez ile ilgili iş yapıyormuş. Özel hastanelerde yaptığı için ameliyatlara oda giriyor. Anestezi yapılıyor hastalara. Ondan sonra o hasta kime emanet? Hemşirelere, Doktorlara eğitim görmüş kişilere... ( O eğitim görmüş kişiler hastalara neler yapıyor? Tanıdık bir arkadaşınız varsa sorun? Anlatsın size.. )
Demek herşey eğitim değil. En azından sizin bahsettiğiniz eğitim değil.