oooo. nasıl boyle bişey olur?
Printable View
oooo. nasıl boyle bişey olur?
eşinden boşanıp bir süre sonra eski eşiyle birlikte imam nikahlı olarak yaşamaya devam eden kişinin yetim aylığını kesen sgk hiç evlenmeden imam nikahlı birliktelik yaşayan kadının maaşına ise dokunmuyor. dolayısıyla sgkya göre eşininzden boşandıysanız eski eşinizle tekrar barışıp resmi nikah olmaksızın yaşamaya devam edemezsiniz oysa eşinizden ayrıldıktan sonra başka bir adamla resmi nikah olmaksızın yaşarsanız sgk tarafından ödüllendirilirsiniz.
bunun noktalanmış evlilikleri pişmanlık, çocuk vs. gibi nedenlerle yeniden canlandırmaya çalışan ailelere zarar verdiği düşüncesindeyim. zira kadın özellikle babası yüksek emekli aylığı alan bir kişiyse (milletvekili, genel müdür, müsteşar vs. emeklisiyse) boşandığı eşiyle barışmayıp bir başka adamla nikahsız birlikteliğe başlıyor. 5510 sayılı kanunun ilgili maddesi değiştirilmedikçe mağduriyetler artacak, sorun da çözülemeyecek.. sorunun "boşandıktan sonra herhangi bir adamla resmi nikahsız aynı evde yaşayan kadınlara yetim aylığı ödenmez." ya da "bir kez evlilik yaptıktan sonra eşinden ayrılan yahut hiç evlilik yapmamış olsa bile yabancı bir erkekle aynı çatı altında birliktelik yaşayan kadına yetim aylığı ödenmez." şeklinde düzenlemelerle çözülebileceğini düşünüyorum. zira boşanmak isteyen kadın kendini ayakları üzerinde duracak kuvvette hissetmiyorsa babasının aylığına güvenerek boşanma kararı almasın. böyle bir düzenlemeyle sgk denetmenleri belli kesimler tarafından zina yapan kadın avına çıkmakla suçlanacak. yine de adaletin ancak böyle bir düzenlemeyle tam olarak sağlanacağı inancını taşıyorum.
Dul ve yetim aylıkları komple tekrar düzenlenmeli.
45 yaşında emekli olmuş ve 40 senedir emekli maaşı alan 85 yaşındaki dedemle, maaşı için evlenen 50 yaşlarındaki kadın, dedem öldükten sonra bir 30 sene daha maaş alıyor. Hele bir de kız çocukları varsa bir 50 yıl da o maaş alıyor...
Yani 25 yıl prim ödemiş kişi için 100 yıldan fazla maaş ödenebiliyor. Kimsesi olmayan kişi öldüğünde devlet kâra geçiyor.
Hiç güvencesi olmayan dul eş ve çocukları ise emekli olabilmek için prim ödemeye uğraşıyor ya da tutunacak dal arıyor; geleceği için duyduğu endişeyle kötü niyetli kişilerin oyuncağı olabiliyor.
Bazı kullanıcıların da belirttiği gibi anlaşmalı boşanmalar çoğalıyor ya da bu maaşı almaya heveslenen kadın gerçekten boşanarak yeni bir hayat kuruyor. Evlilik kurumunun saygınlığı kalmıyor. Maaş kesilecek diye nikah kıyılmıyor, birlikte yaşamalar yaygınlaşıyor. Nikahsız yaşayan kişilerin birlikteliklerinin daha kolay bittiği ayrı bir gerçek.
Asgari ücret giren bir evin geliri 1300 lira iken, memur anne-babası vefat eden kadın, boşandığı anda 1300 lira maaşa bağlanabiliyor. Göstermelik başka bir ev tutarak ikamet gösterse bile yine aylık gelirleri 2000 liranın altına düşmez ve kimse aynı evde yaşıyorsunuz diye tespit yapamaz. İnsanlar nasıl daha fazla kâr edebiliriz diye düşünüyor. Helal-haram bilinci de yerleşmediği için, çoğunluğu Müslüman olarak bilinen toplumumuz bu tür hileli yolları kullanmaya teşvik edilebiliyor.
Herkes bir şekilde sosyal olduğu iddia edilen devletimiz tarafından yaşadığı sürece güvence altına alınmalı ve emeklilik kişiye has bir durum olmalıdır. Öldüğünde hakları başkasına geçmemelidir.
Konuyla direk ilgili yok ama bu yazdıklarıma ek olarak: boşanan eşler arasındaki nafaka ve tazminatlar da düzenlemelidir. Nasıl olsa nafaka-tazminat alırım diye boşanmaya kalkan eşlerin önü kapatılmalıdır.
Kendisine nafaka bağlatan kadın da nikahsız yaşamayı tercih ediyor. Ağzı sütten yanan erkek, bir sonraki nikah kıyacağı kadına da nafaka bağlanacak diye o da nikahsız yaşamayı tercih ediyor.
Tekrar ediyorum: Vatandaş devlet tarafından güvence altına alınmalı. İnsanlar, insanlar üzerinden menfaat sağlamamalı, güven ortamı sağlanmalıdır.
Bizimde başımıza böyle birşey gelmek üzere galiba. Annem ve babam 2002 yılında şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşandılar ve ayrıldılar. Annem benimle yaşamaya başladı ve ölen babasından maaş bağlandı. 2016 yılında bizlerin de telkinleriyle ve oğul kız evine sığılmıyor düşüncesiyle evlendiler. Aradan 2 yıl geçti sgkdan memurlar geldi ve anlaşmalı boşandınız gibi ithamlarda bulunmuşlar ve eski ikamet adreslerimizi dolaşmışlar. Biz bu konuda ne yapabiliriz evlendikten sonra zaten maaş kesildi. Soruşturma şuan devam ediyormuş. Nasıl bir yol izlemeliyiz şimdiden teşekkürler
7 aylık evliyim darp teşebbüsü ve küfür hakaret gördüm inkar ediyor fakat telefonda ve mesajlarda küfür ve hakaretleri delil olarak bulunuyor olay sırasında annesi de yanımızdaydı ama oda inkar ediyor eşim bir bayanla görüştü daha önceden de aynı şey olmustu (samimi içerikli değildi ikiside önceki olayı inkar etti fakat ispatlaya bilirim) telefon kayıtlarını mesajlarını çıkaracağım arkadaş olarak da tanığım var kendisi ile telefon konuşması da bulunuyor delil olarak ama dövdüğüne dair geçimise yönelik darp raporum yok resim olarak filan cektim darp edilen moraran yerleri fakat o kadar ozman için darp raporu almamıştım önceki bayanla konuşması iş telefonu fakat iş saati içerisinde değil altınlarımı işe yatırdı babasıyla araba aldı ortak onları taleb edeceğim ve nafaka istiyorum yetim olduğum icin evlilik yardımı aldım kendisinin sigortalı işi YÖK işsizlik maaşı alıyor yardım parasıyla bir internet kafede 5 masa aldı aylığı 2.000e geliyor ama resmi olarak geliri yok fakat çalıştığına dair şahitlerim ve konuşmalarım var nasıl dava açabilirim nafaka tazmınat ve altın yardım paramı nasıl alabilirim kendi üzerine bir mal varlığı yok ben çalışmıyorum ailemin yanına yerleşeceğim işe girme durumunda nafaka kesilmesi olur mu şimdiden teşekkürler