Re: Fettullahçı Organizasyon
Arkadaşlar bence bu Fethullah Gülen konusu çok su götürür. Mevcut hukuk sistemimize göre yargılandığı her davadan beraat etti. Şimdi durum ciddi. Yani keser döner sap döner bir gün gelir hesap döner kaidesince artık ona değişik ithamlarda bulunmak müfterilikten gözaltına alınmayı göze almak demek. :)
Nasıl olsa kendisi TC devletinin emekli bir din görevlisi olarak TC mahkemelerinden beraat etti. Bırakalım bundan sonra hesabını kendi rabbine versin. Hukuk içinde yapılabilecek birşey yok. Hukuk dışına çıkılacak günleri beklersek de ergenekon gözaltılarından birinde kendimizi bulabiliriz. Atalarımız malumu ilan israfı kelam demişler. Bu konuya benden bu kadar. Saygılarımla.
Re: Fettullahçı Organizasyon
Alıntı:
Erkan85 rumuzlu üyeden alıntı
Arkadaşlar bence bu Fethullah Gülen konusu çok su götürür. Mevcut hukuk sistemimize göre yargılandığı her davadan beraat etti. Şimdi durum ciddi. Yani keser döner sap döner bir gün gelir hesap döner kaidesince artık ona değişik ithamlarda bulunmak müfterilikten gözaltına alınmayı göze almak demek. :)
Nasıl olsa kendisi TC devletinin emekli bir din görevlisi olarak TC mahkemelerinden beraat etti. Bırakalım bundan sonra hesabını kendi rabbine versin. Hukuk içinde yapılabilecek birşey yok. Hukuk dışına çıkılacak günleri beklersek de ergenekon gözaltılarından birinde kendimizi bulabiliriz. Atalarımız malumu ilan israfı kelam demişler. Bu konuya benden bu kadar. Saygılarımla.
Sn. erkan85,
Mesajınız alındı, anlaşıldı.:o
Yazılanlar, normal vatandaşın düşünceleri olup, müfterilik ile herhangi bir ilgisi yoktur. Hukuk dışına çıkmak Ergenekon'dan önce diğer mevzuat gereği gözaltına alınmayı getirebilir. Ancak siz sanırım hukuk dışına çıkmak ile Hocaefendiyi yasal sınırlar içerisinde eleştirmek fiillerini bir tutarak, bize Ergenekon yolunu gösteriyorsunuz.
Bu yazdığınız aba altından sopa göstermek olarak tanımlanır ise işte şimdi kızdım, Hocaefendiniz, bundan sonra hukuk sınırları içerisinde kalmak kaydıyla tarafımdan daha ağır eleştirilecektir.
Bu arada Rab büyük harfle başlayarak yazılır, siz benim Rabbime, aynı Hocaefendiniz gibi nasıl saygı duyuyor ve ismini büyük harfle yazıyorsam aynı şekilde saygı duyunuz.
Hocaefendinize eleştiri Ergenekon'dan gözaltına alınmayı gerektiriyorsa (bunu siz ifşaa ettiğinize göre demek ki alınanlar öyleymiş demekten de geri duramıyorum) , söyleyin her kim alacaksa, değil Ergenekon'dan, Ergenekon kareden alınmaktan olsa olsa şeref duyarım.
Sanmayın benden bu kadar...
Re: Fettullahçı Organizasyon
Her konuda olduğu gibi(artık bu dünyanın kuralı oldu sanırım), bu kişi ABD tarafından destekleniyorsa,amaçlarına yarıyorsa,öyle veya böyle bu Ülkede önemli bir noktaya getirilecektir.Bunun için gerekli altyapı oluşturulacaktır.Daha sonra neler olacak?Ülkeyi içten ele geçirme,çökertme,voodoo kuklalarına dönüştürme,toprakları bölme...Ve bunun din min ile uzaktan yakından alakası yok,inanın(en azından islamiyet ile).Din ile alakalı olan kısmı ve "üyeleri" sadece-daha sonra yüzüstü bırakılmak üzere- maşa olarak kullanılıyorlar.
Bu organizasyonun altında islami bir düşünce yatamaz.İslamiyeti karalayarak,insanların bu dine bakış açılarını sarsarak,soğutarak,kişileri dinden uzaklaştırarak ,başka yöne çevirme planları güdülmekte.İslamiyet sinsilikle ,yalan dolanla bir yere gelmedi,bir toprağa sahip olmadı bugüne kadar.İslamiyet açıktan,dürüstlük ile,gerektiğinde savaşarak,gerektiğinde düzgün ahlakı ve insana verdiği değer ile hakettiği hedeflere ulaştı.
Çok yazık ne hallere düştük.Umarım kötü emelleri olanlar,bunlara ulaşamazlar....İslamiyet şereftir,Türk olmak şereftir.Bunu herzaman savunurum,gerisi boş.
Re: Fettullahçı Organizasyon
Sn Harun Gür,
Malumu ilan israfı kelam derken burada seslendirilen iddiaların hukuki süreçte zaten değerlendirildiğini, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda beraat ettiğini ama buna rağmen sizin gibi hukukçu ağabeylerimiz tarafından aynı şeylerin tekrar tekrar dillendirilmesini kastettim. Bahsettiğiniz kurumların hepsi de yasal mevzuatı yerine getirerek kurulmuş, denetime tabi ve şeffaf kurumlar. Buna rağmen niye ille de bir buzağı arıyorsunuz anlayamıyorum. Benim rahatsız olduğum konu da şu ki, zannımca bu adamın dindar kimliği bir gurup insanımızı ciddi rahatsız ediyor. Dini kimliği olmayıp da yüzlerce ülkede Türkçe'yi öğreten ve Türkçe olimpiyatı düzenleten, binlerce öğrenciye barınma imkanı, burs ve eğitim sağlanmasına önderlik eden, yüzlerce özel eğitim kurumu açan, milyarlarca dolar parayı ekonomiye kazandıran ve yurtdışında Türk ve müslüman imajını yücelten başka bir sivil vatandaş olsaydı memleketin her yerinde isimleri verilirdi, heykeli dikilirdi. Ama bu gariban adamın öyle bir suçu varki ne yapsa yaranamaz. Dini kimliği önde olan emekli bir din görevlisi. Bence bu ülkeye iyiliği yapıp denize atsın.
Re: Fettullahçı Organizasyon
Fettullah a bu kadar önem atfetmek doğru değildir. AB-D buldu birisini kullanıyor. O ağlayan gözler Irak ta ölen milyonlarca insan için vah! bile demedi. Hadi canım sende...
Re: Fettullahçı Organizasyon
Hocaefendi Türkiye ye ne zaman dönüyormuş?
Re: Fettullahçı Organizasyon
Sayın Harun Gür,
Diyelim ki bir gemideyiz, çıkıp diyorsunuz ki "şu adam gemiyi batırmak için planlar yapıyor." Peki diyoruz, nedir elinizdeki deliller? "Kendine verilen işleri yapmıyor, bak güverteyi süpürüyoruz, o süpürmüyor." Bakıyoruz, meğer herkes uyurken kalkıp süpürmüş. "Şunu yapmıyor, şöyle yapıyor." vs. diyorsunuz. Peki bu iddialarınızın doğru olması baştaki önemli iddiayı doğrular mı? Hayır. Ama bu iddiaların yanlış çıkması baştaki önemli iddiayı yalanlamasa da iddia sahiplerinin güvenilirliğini, inanılırlığını zayıflatır.
Birşey söylüyorsunuz, sonra
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Olta atmıştım, düşmüşsünüz.:o
deyip başka bir konuya atlıyorsunuz.
Bir konuyu bitirelim ondan sonra bir başkasına geçeriz.
Bir ana iddia var, bu ana iddia üzerinde konuşmak yerine onlarca yan iddia ortaya atılıyor. Yan iddiaların çoğu kolayca yalanlanıyor. Aralarında doğrulanan olsa da bu "doğru yan iddia" ana iddianın doğruluğuna kanıt olamaz.
Tamam birisini eleştirelim, ama doğru yerden eleştirelim.
Vatan gazetesi yazarı Yiğit Bulut 24 Ekim 2008'de "Ali Kırca o kasetleri neden yayınladı?" başlıklı bir yazısını ve bu yazıya gelen tepkiler üzerine yazdığı "Fethullah Gülen'i övdüm mü?" başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ederim.
Önemli yerlerini aşağıda alıntılıyorum:
http://haber.gazetevatan.com/haberde...ryid=4&wid=150
18 Haziran 1999 akşamı Fethullah Gülen’in eski konuşmalarından bir derleme, ortada “net bir sebep yokken” Ali Kırca tarafından atv haberde yayınlandı ve hemen arkasından bütün televizyonlarda bir kaset savaşı başladı. O kasetlere göre Gülen’in tek bir hedefi vardı: Devleti ele geçirmek. Sonrasında Nuh Mete Yüksel süreci başladı ve Gülen Türkiye’den ayrılarak Amerika’ya gitmek zorunda kaldı. Bu tespitler sonrası soralım 1997’de öne çıkan isimlerden örneğin Çevik Bir’in hangi ülke ile arası iyiydi, hangi ülkeye yakın denebilirdi? Gülen’in Vatikan ziyareti en çok kimleri rahatsız etti? Ve en önemlisi Gülen’in Orta Asya’da attığı adımlar, kimler tarafından “sınırı aşma” olarak değerlendirildi? Bugün, Gülen için “Amerika’nın adamı” imajını kimler, neden yayıyorlar?
Sevgili dostlar, benim çizgimi biliyorsunuz. Yolum belli Atatürk’ün yolu, asla sapmadım, sapmam da mümkün değil... O yüzden bu satırları okuyup “Vay Gülen’i savunuyorsun” gibi bir “vesveseye” asla kapılmayın. Olaylara objektif bakmamız gerekiyor. Size “yazabileceklerimin” hepsini yazdım...
Tekrar soruyorum Ali Kırca bu kaseti neden yayınladı, Nuh Mete Yüksel süreci nasıl başladı, Gülen’in Orta Asya’daki okulları hangi ülkeleri rahatsız etti? Bütün bunları “oyuna gelmeden” gerçekten çok ciddi sorgulamalıyız!
Menderes’i “irticanın kaynağı” diye astık sonrasında ne oldu? Rusya’ya satabileceğimiz mallarımızı, Batı ülkelerine kaptırıp, bağımlı bir ekonomi modeline yönlendik...
Tamamen “objektif” bir gözden araştırdıklarımı sizlere aktardım. Şimdi tekrar soruyorum tam da Orta Asya petrolleri “paylaşılacakken”, Orta Asya’da okullarda çocuklara Türkçe İstiklal Marşı okutan Fetullah Gülen’e, 1999 başından itibaren bu saldırı neden başladı? Bu saldırılar ile irticanın mı önüne geçtik! Bugün hangi durumdayız? “Daha iyiyiz” diyorsanız, az görüşelim... Gelelim başlığa Ali Kırca bu kaseti neden yayınladı, kimden aldı? Açıklamasını bekliyorum...
Sonuç: Gerçekler açığa çıkmalı! Türkiye hep bundan kaybetti. 1876’da “Yabancılara borcumu bu faizle ödemem” diyen sadrazamımızı astık! Batıdan bağımsız model diyen başbakanımızı Rusya’ya gidemeden randevusuna iki ay kala ipe gönderdik. Şairlerimizi, bilim damlarımızı, din adamlarımızı “vatan haini” ilan ettik! Ne oldu? Kendi değerlerimizi “karalayıp” tuzaklara her zaman düştük. Hiç bir şey inanın göründüğü gibi değil. Tek isteğim var yabancıların tezgahları ortaya dökülsün!
http://haber.gazetevatan.com/haberde...ryid=4&wid=150
O yazının da anafikri gayet netti ve hala savunuyorum. Fethullah Gülen’i seversiniz, sevmezsiniz (zaten benim yazımın da asla “böyle subjektif bir detay” konusu olamaz)... Ama gerçeği de görmemiz gerekli; Türk kamuoyu, “subjektif baskılarla, Ali Kırca tarafından ve daha sonra birçok kanal tarafından yapılan yayınlarla” Gülen’i “yargısız infaz sürecine” tabi tuttu ve “Türkiye’den ayrılmak” zorunda bıraktı!
Daha açık yazayım; “siz Amerika’yı arkanıza alıp 28 Şubat’ı yaparsanız, İsrail’le “kanka” olup süreci desteklerseniz, sizin “buradan gitmek zorunda” bıraktıklarınız Amerika’ya gidince “söyleyecek bir lafınız” olamaz! Gülen “devletin o andaki politikaları” ile uyuşmayabilir, hatta daha da ileri gitmiş olabilir ama bunun metodu; “medya yoluyla yargısız infaz” ve sonrası “ülkeden gitmek zorunda” bırakmak değildir!
Hiçbir “büyük devlet” bunu yapmaz! Ben seninle “Oynamıyorum, sen burayı terket git” demez! Gel “Beraber ne yapabiliriz?” der! Fikirleri ne olursa olsun, kim olursa olsun; tezleri ve arkasında kalabalıkları olan herkes için “uzlaşma yeri burasıdır”!
Sevgili dostlar, şimdi sorun kendinize ve lütfen dürüst cevap verin; Gülen gitti de ondan sonra her şey daha mı iyi oldu! O zaman birileri “aktifti”, şimdi de “başkaları” aktif! O zaman birileri “Şubatçıydı”, şimdi başkaları “Şubatçı”!
Bir daha soruyorum, gitmek zorunda bıraktıklarımız sonrası “burada uzlaşma ve barış mı” oldu Kavramlarda daha mı iyi “anlaşır” hale geldik!
Dediğim gibi hiçbir “büyük devlet” arkasında kalabalıkları ve tezi olanları “birlikte bir şeyler yapmak” varken, “medyaya kaset servisi” yoluyla kaçırtmaz! O gün bu yöntemi uygulayanlar “ne kadar büyük bir devleti” yönettiklerinin farkında değildiler!
Sonuç: Yüzde 100 objektif ve “hiçbir baskı” altında olmadan yazdığım yazıma sonuda kadar “anafikir” olarak sahip çıkıyorum. Lütfen “detayı atlamayın”! Amacım “övmek veya yermek değil”, bugüne nasıl geldiğimizi “sorgulamak” ve “ortaya koymak”! Bugün “yargısız infazlar” yapıldığını iddia ediyorsak ve dürüstsek, hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, “o günleri de sorgulamamız” gerekli! Kimler, neden, nasıl bu ülkeden “apar topar” gönderildiler! Ben gazeteciyim. Atatürkçüyüm, laik devletten, bağımsız Türkiye’den yanayım ama bu “yandaşlığım” detayları sorgulamama “engel” değil! Her şeyi “bilinir” kılmak benim görevim!
Son söz: Bugün “Gazeteciler evlerinden alınıp götürülüyor” diyenler, 28 Şubat döneminde de “sadece görevi gazetecilik” olanlara sahip çıkmalıydılar, çıkmalıydık! Abdurrahman Dilipak ile “suyun formülünde bile ortak bir düşüncem olamaz”! Ama birileri istedi diye “gece evinden alınıp emniyete götürüldüğünde fikri ne olursa olsun, o adam gazeteci” diyebilmeliydik! Onu diyebilseydik bugün de “Hop ne oluyor?” derdik! O gün diyenler, zaten bugün de diyorlar! “Oncu, buncu” demeden lütfen “ana mesajı” sorgulayın! Bu “devlet bizim” ve “kol kırılıp yen içinde kalmalı”! Amerika destekli 28 Şubat, Amerika destekli başka bir yol açıyorsa “çözümü” acilen içimizde “bulalım”!
Re: Fettullahçı Organizasyon
Sayın Harun Gür,
Fethullah Gülen'e saldırmak için ortalıkta dolaşan öylesine saçma sapan iddialar var ki... Gerçekten sağlam tutarlı iddialar olsa bunlara saygı duyarım. Ama sizin de bir kısmını aktardığınız iddialara bir bakalım:
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Barzani Nakşibendilerin Halidiye kolundandır. Türkiye'deki gerici Kürtçü ayaklanmaların hepsinin altından bu kol çıkar. Şeyh Sait İsyanı, Koçgiri İsyanı, Menemen İsyanı...
Nakşibendiler Türkiye'de de çok güçlüdürler ve Osmanlı'dan bu yana hep siyasetin içerisinde yer almışlardır. Bunlar 2 Cumhurbaşkanı, 2 Başbakan ve sayısız siyasetçi ve bürokrat çıkarmışlardır.
Mesela Said Nursi de Nakşibendi Arvasi kolundandır.
Hayat acıdır, biber de acıdır, öyleyse hayat biberdir... Değil mi?
1. Said Nursi veya F. Gülen tarikatlara karşı olmasa da hiçbir zaman tarikat üyesi veya şeyhi olmadılar.
2. Sayenizde araştırdım ve gördüm ki: Nakşibendiliğin pek çok kolu vardır, bunlardan biri Mevlana Halid Bağdadi'nin kurduğu Halidiye tarikatıdır. 18. yüzyılda yaşamış Mevlana Halid Bağdadi'nin 400 kadar halifesi olduğu söylenmekte. Bu 400 halifenin içine sızmış güçler olabilir.
Dolayısıyla Barzani'yle Fethullah Gülen'i Nakşibendilik, Halidiye üzerinden ilişkilendirmenizin Karl Marx üzerinden Abdullah Öcalan ile Deniz Baykal'ı ilişkilendirmekten bir farkı olmaz.
Marksizm özünde kötü bir şey değildir, Deniz Baykal marksist veya sosyal demokrat değildir. Abdullah Öcalan sosyalist olduğu iddiasındadır, ama olsa olsa sapkın bir koludur.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Yine diyorsunuz ki, Fethullah Gülen Kuzey Irak'ta okul açıyor. Fethullah Gülen taraftarları her yerde okul açıyor, her yerde iş yapıyor, dünyaya açılıyor.
Kuzey Irak'ta da Koç'undan Sabancı'sına, Oyak'tan Alarko Holding'e kadar onlarca şirket iş yapıyor. Yoksa onlar da mı Halidiye tarikatından? :o
Re: Fettullahçı Organizasyon
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Ama , fakat, yurda dönememek bir yana, Müslüman Suudi Arabistan'a gidip Kabe-i Muazzama'yı da ziyaret edemiyor?
Niyekine?
Demişsiniz. Hacca gittiğini söylemiştim. 1 kez değil 3 kez gitmiş. 1968'de din görevlisi olarak, sonra başka birinin adına vekaletle ve 1986'da 3. kez bu kez görevli olarak değil.
Öncelikle Suudi yönetimi, Vehhabiler takdir ettiğimiz, örnek aldığımız bir grup mu, yoksa her fırsatta eleştirdiğimiz mi? Yoksa düşmanımın düşmanı dostum mudur? Üzgünüm, Suudi Arabistan düşmanınızın düşmanı değil.
Prof.Erdal Atabek'in Fethullah Gülen'in Suudi Arabistan'a giremeyeceği iddiası aynı Zahid Akman'in Almanya'ya giremeyeceği iddiası kadar komik.
(Bu cümle Zahid Akman'ın suçsuz veya suçlu olduğu anlamına gelmemektedir.)
Türkiye'de kaç tane tarikat şeyhi var ve bunlardan her sene birkaçı Suudi Arabistan'a hac veya umre için gidip geliyorlar, bir şey de olmuyor.
Suudi Arabistan müftüsünün adı: Sheikh Abdul-Aziz Al Sheikh
Koyuyla yazılmış kısmı ünvanı.
Re: Fettullahçı Organizasyon
İddialarınızı desteklemek için Said Nursi'den bir alıntı yapmış,
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Yirmi Dokuzuncu Mektup - s.558
Harun Gür Notu : İsevi Yahudi demektir. Müslüman İsevi ne demektir?
demiştiniz.
Bu alıntıyla iddialarınız arasında bir bağlantı kurmamış, sadece yukarıdaki notu düşmüştünüz. Alıntıyı aktarmaktaki amacınızı anlamadım, ama o alıntıda denileni açıkladım. Sizin savınızla irtibat kuramadım.
Bu sırada "sazanlık" yapıp İsevi kelimesinin de "İsa'ya bağlı" anlamına geldiğini söyledim.
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Olta atmıştım, düşmüşsünüz.:o
Hala bağlantıyı merak ediyorum.
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Bir de Utah'taki (ne tesadüf) Mormonlar'ı inceleyin isterseniz.
Daha açık yazmadığınız için bir kez daha oltaya düşüyorum galiba.
Ama sayenizde Fethullah Gülen uzmanı olma konusunda ilerliyorum. :o
Fethullah Gülen Pennslyvannia'da oturuyor. Sağlık kontrolleri için çevredeki eyaletlere gidip geliyor. Utah ise yaklaşık 2500-3000 km uzaklıkta bir yer.
Utah'ı Türkiye'de popüler yapan ne?
1. Darbe günlükleri ve bazı ses kayıtlarının internet üzerinden yayınlanması işlemiyle ilişkilendirilen bilgisayarların IP numaraları veya hostingleri Utah'ı işaret ediyor.
2. Hakan Yavuz Utah Üniversitesi'nde.
Birinci iddia aynı zamanda bu kayıtların "Fethullahçı"lar tarafından sızdırıldığı iddiasına da dayandırılıyor. Bu yönde elimizde bir kanıt yok.
Ayrıca bu iddia interneti hiç bilmemek anlamına da geliyor. Internet servis sağlayıcıları dünyanın herhangi bir yerinde olabilir. Amerika'da Utah ve Vermont eyaletlerinin çeşitli konularda vergi avantajı olduğu için pek çok şirket bu eyaletlerde kuruludur. Hosting şirketlerinin çoğunun adresi Utah'tır. Dünyanın herhangi bir yerinden yüklenen bilgi Utah'taki serverlar üzerinden dünyaya yayınlanabilir.
Hakan Yavuz da kim? Said Nursi ve Fethullah Gülen konusunda da araştırmaları olan Alevi kökenli, kendini agnostik olarak tanımlayan bir sosyolog. Kendisiyle 2001 yılında Los Angeles'ta bir konferansta konuşmuştum.
Geçmişte Said Nursi ve Fethullah Gülen hakkında araştırma yaptığı için Şerif Mardin gibi aforoz edilmiş biri olabilir.
Ancak bugünlerde Fethullah Gülen aleyhinde söyledikleri nedeniyle Hikmet Çetinkaya yazılarına konu oluyor.
http://erdem43.blogcu.com/prof-dr-ha..._16331451.html
6. kişi teorisine göre dünyanın üzerindeki herhangi bir kişiye en fazla 6 kişi üzerinden ulaşabilirsiniz. Yani sizinle Şimon Peres, Madonna veya Fethullah Gülen arasında en fazla 6 kişi var. Ama bu onlarla aynı fikirleri paylaştığınız anlamına gelmez.
Fethullah Gülen ile Utah arasındaki en kısa bağlantı Hakan Yavuz. Onu da yukarıda açıkladım. Mormonlarla aradaki bağlantıyı da siz açıklarsanız sevinirim.
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Eee, diğerlerine menfi veya müsbet bir yorumunuz olmayacak mı?
Bu konuları açıklığa kavuşturalım, diğer konulara da geçeriz.