Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Benim liberal anlayışım, ekonomide ve siyasette devlet müdahalesinin azaltılması, buna paralel olarak da özgürlük alanının genişletilmesidir.
.......
Sizin "sol" zannettiğiniz ulusalcı akım, devletçi karakteri nedeniyle; gerek ekonomide ve gerekse siyasette kısıtlayıcı, müdahalecidir. Bu nedenle de hem özgürlükleri kısıtlayıcı ve hem de ekonomiyi dışa kapayan, özelleştirmeye karşı yapısıyla gelişmeyi yavaşlatıcı bir fonksiyona sahiptir.
Biraz nostalji yapalım;
Alıntı:
Bir de Atatürkçülerin, Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü dogmalaştırdığı ileri sürülür hep, oysa genel itibarı ile böyle bir durum söz konusu değildir. Örnek vermek gerekirse; yukarıda devletçilik ilkesi üzerinde durduk ve dedik ki, devletçilik özel sektörün gücünün yetmediği, girmek istemediği ya da özel sektörün girmesinin kamu yararına aykırı olacağı durumlarda devlet müdahalesi, kontrolü, denetimi ya da desteğinin öne çıkmasıdır. Şimdi bu tanımı o zamanın şartlarına ve günümüz şartlarına uyarlarsak göreceğiz ki o dönemde özel sektörün gücünün yetmeyeceği bir çok faaliyete şu anda gücü yetmektedir. O halde kamu yararına aykırı değilse, özel sektör buyursun yapsın, buna kimsenin karşı olduğunu zannetmiyorum. Keza o dönemdeki kamu yararı ile şimdiki kamu yararı kavramını da tartışabiliriz. Nelerin kamu yararını ilgilendirdiği nelerin ilgilendirmediğini tespit etmek eminim ki çok zor değildir. Örneğin bir ülkenin tüm bilgi/işlem ağını oluşturan bir sistemin özel sektöre, yabancılara satılması kamu yararına ne kadar uygundur bunu tartışalım. Demek istediğim, devletçilik bitti, 6 ilke bitti demek yerine, "tanımları değiştirmeden, kavramları evirmeden, devirmeden" günümüz koşullarına uyarlayalım. Şimdi ben bu düşüncemle Atatürk ve ilkelerini dogmalaştırmış mı oluyorum? Bilakis, bu düşüncede olanlar aslında kendi tanımlarını dogmalaştırdığı için gerçekleri görmek istemiyorlar. "Devletçilik özel teşebbüse karşı çıkar" diyerek dogma haline getirdikleri devletçilik tanımını, bizlerin dogmalaştırdığını dile getirerek bu evirme, devirme işine katkı sağlıyorlar. Sağolsun varolsunlar...
demişiz... (Bkz. "Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi" başıklı konu, sayfa 6)