Kirlenmek güzeldir!!! Temiz, saf, arı?!!!
Devrim şehidi Asteğmen Kublay'ı kesen Nakşibendi Derviş Mehmet tertemiz bir adamdı. Çünkü İngilizler O'nu Omo ile yıkamışlardı.
6 Eylül'de Konya'da Kudüs Mitingi'ni düzenleyenler de tertemizdiler. Miting başlarken okunan İstiklâl Marşı, topluluk tarafından yuhalandı ve topluluk yerlere oturdu. Bu sırada üzerinde Kelime-i Tevhid bulunan yeşil bayraklar açıldı. “Şeriat İslam’dır, Anayasa Kur’an’dır”, “Şeriat Hakkımız Söke Söke Alırız”, “Komutan Erbakan Akıncı Asker”, “Yaşasın İslam Devleti Hakkımız”, “Ya Şeriat Ya Ölüm”, “Tek Halife Tek Devlet”, “Cihadımız Devletimizi Kuruncaya Dek” yazılı pankartları açtılar ve slogan attılar. Çünkü onları da ABD, onlar farkında olmadan Omo ile yıkamıştı.
Hukukçu?!!! bir arkadaş var, "Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz" diyen... Haklarında yargı kararı olmadan emekli generaller hakkında "iyi ki bunlarla savaşa girmemişiz" diyen de O, sivil toplantılarda İstiklal Marşı okunmasını eleştirerek " Oysa böyle bir kural yok. O zaman biz çok rahat biçimde ‘Merhaba arkadaşlar’ deyip, toplantımıza başlayabiliriz. Milli düşünce ve hassasiyetleri gelişigüzel her yerde saygı duruşu yapmakla, milli marş okumakla aynı orantıda görmüyorum." diyen de O...
Evet kirlenmek güzeldir, ancak bu lafları edenin, yediği herzeleri ne soyadı, ne de Omo temizler.
Not: Bu yazıda sanal reklam uygulaması vardır.:o
Re: Kirlenmek güzeldir!!! Temiz, saf, arı?!!!
Sayın Gür;
Bülent Arınç'ı savunmak amacıyla yazmıyorum. Ama şunu belirtmeliyim ki, bazı paşaların darbe muhabbetini duymayan kalmadı. Günlükler, ortalığa dökülen telefon konuşmaları artık kimin ne düşündüğünü gösteriyor.
Zaten bu ülkede bugüne kadar yapılan darbeleri kapıcılar ya da postacılar değil, askerler yaptı. Askerleden başka kimsenin de darbe yapma gücü yoktur. Çünkü bu memlekette askerden başka kimsenin tankı, topu yoktur. Tankı, topu, savaş uçağı olmayanın darbe yapma imkanı da yoktur. Bu darbeleri yapanların hepsi de Atatürkçü olduğunu söylüyor.
Yasa dışı yollardan elde edilmiş deliller (telefon konuşmaları) ceza davalarında delil olarak değerlendirlmez, ama bu durum bizim eleştiri hakkımızı da ortadan kaldırmaz. Biz mahkeme değiliz, suçlu ya da suçsuz ilan etmiyoruz. Ama bu konuşmalardan dolayı da bu adamlar eleştirilmeyi hak etmiyorlar mı?
Dönemin başbakanlarına ağza alınmayacak küfürlü sözler söyleyen, cumhurbaşkanı seçimine müdahale eden, mahkemelere emir mahiyetinde yazılar yazan, bazı köşe yazarlarının gazetelerden atılması için gözdağı veren generali ben ne yapayım? Bana böyle general lazım değil. Bunlar askerin işi mi? Asker "koruma kollama" kılıfı altında üzerine vazife olmayan işlere bu kadar karışmalı mı? Karışmalı diyorsanız, bunun neresi demokratik hukuk devleti? Gırtlağına kadar politikaya bulaşan bu askerden ne kadar askerlik beklenebilir?
Osmanlı Devleti Balkan savaşını askerin politikaya aşırı bulaşmış olması nedeniyle kaybetti. Atatürk, bu durumu bildiği için askerelerim politikaya bulaşmaması için hassas davranmıştır. Ama bizim darbeceilerin hepsi de Atatürkçü..
Re: Kirlenmek güzeldir!!! Temiz, saf, arı?!!!
Sn. Bilgili,
Darbeci generaller hakkında söylediklerinize katılıyorum. Onları da, onlar farkında olarak veya olmadan ABD Omo ile yıkamıştır. 12 Mart'ta, 12 Eylül'de bu yıkama işlemini ve sonuçta durulama ile memleketin ne hale getirildiğini hep beraber görüyoruz. Bugünkü iktidar eğer demokrasi mücadelesinde samimi olsaydı, "Our boys have done it" diyenlere inat, Anayasanın geçici 15. maddesini kaldırmakla işe başlardı. Darbe günlükleri dergilerde tefrika edilen emekli bir general elini kolunu sallayarak ortalıkta gezemezdi.Ancak bakıyoruz ne malum davada ne de yandaş medyada bu konularda tık yok. Varsa yoksa ordunun son dönemde Amerikancı olmayan generallerine çamur atma var. Benim eleştirdiğim demokrasi adı altında bu samimiyetsizlik. Vakti zamanında emekli bir general İstiklal Marşı'nı eleştirdi diye yeri göğü inletenlerin, bugün eski Meclis Başkanının sözlerine alkış tutmaları da bu samimiyetsizliğin bir diğer göstergesi...
Selamlar,
Re: Kirlenmek güzeldir!!! Temiz, saf, arı?!!!
Eleştirilecekleri iyi seçmek gerektiğini düşünüyorum. Ordunun siyasete karışmasını ve darbecileri eleştirmek ayrıdır; Orduyu milletin gözünde karalamak ayrı. Şu an yapılmaya çalışan şeyin ordunun şahsiyetine yönelik bir dezenformasyon çalışması olduğu bir gerçek. Orduyu yıpratmak için, içinde yer alan bazı olumsuzlukların öne çıkarılması çok yanlıştır. Zaten karşı çıkılan da budur. Neyi Omoyla yıkayıp neyi çamaşır suyuna yatıracağımızı iyi ayırdetmek gerekir. Çamaşır yıkayanlar renklilerin çamaşır suyuna bastırılmayacağını iyi bilirler. bizde sorun şu ki kirlisi temizi renklisi beyazı ayırdedilmeden tümüyle aynı makinada hepsini yıkayalım diye tutturanlar var. Sonuçta ortaya böyle alaca bulaca şeyler çıkıyor işte..
biz de diyoruz ki kirlileri ayrı sepete atın. renklileri ayırıp ayrı yıkayın, temizleri yıkamaya gerek yok..
fazla ev kadını dili oldu ama pazar günü çamaşır günü malum:o omo falan görünce şurda kendimizi tutamadık işte:o ütü konusuna ayrıca değiniriz.. hele bir kurusunlar da..