Geçmişe mazi, sevilmişe gazi deme
"Mazi kalbimde yaradır" , bestelenişinin üzerinden 80 yıl geçmiş, sevdiğim ve her dinleyişimde beni farklı düşüncelere sevk eden tangolarımızdan...
Bugün yine dinledim ve anladım ki; yaralandığını anlayabilmek de, yaraları doğru tedavi edebilmek de "mazi"yi iyi bilmek ve doğru tahlil edebilmekle mümkün... Maziyi bilmeden "tarih tekerrürden ibarettir" lafı da çok anlamsız bir klişe halini alıyor.
Eğitim sistemimiz sayesinde yakın tarihinden bihaber olan insanımızın, tarihten çıkarabileceği dersler olmasını beklemek abesle iştigal tabi ki...
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
İşte bugünlerde tam da bunu yaşıyoruz.
Hadi size 10 puanlık soru :
Günümüzün Prens?!!! Sabahattin' i/leri ve arkasındakiler kimdir/lerdir?
Neyse uzatmayalım ve "mazi kalbimde yaradır" a kulak verelim.
Mazi kalbimde bir yaradır
Bahtım saçlarımdan karadır
Beni zaman zaman ağlatan
İşte bu hazin hatıradır...
http://www.youtube.com/watch?v=ogE8s5NgdHQ
Re: Geçmişe mazi, sevilmişe gazi deme
Harun bey güzel iletiniz için teşekkür ederim saglıkla kalın.
Abbas bey kıskancak gene ama
Re: Geçmişe mazi, sevilmişe gazi deme
Sitemizin Edü'sü ile Büdü'sünü birbirine düşüreceksiniz siz.:o
Biz hem sevişiriz hem de dövüşürüz, darısı demokrasi adına ülkemizin başına...
Bu Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti gibidir...
Bazıları hep kazanıyorum, çantada keklik derken, birileri en güçsüz ve hatta lidersiz halinde karşısındakine dersini vermeyi bilir.:)
Re: Geçmişe mazi, sevilmişe gazi deme
Alıntı:
Eğitim sistemimiz sayesinde yakın tarihinden bihaber olan insanımızın, tarihten çıkarabileceği dersler olmasını beklemek abesle iştigal tabi ki...
Sayın Gür ama siz de çok şey istiyorsunuz canımmmm... Hem tarihi bilecek hem de ders çıkaracak,bu kadar da olmaz ki.
Bakın size bir örnek; Bir tv programında sokakta gençleri durdurup sorular soruluyor, soru 19 Mayıs Üniversitesi'nin hangi ilimizde bulunduğu.
İnanın hiç abartmıyorum, gençlerden bir kısmı bilmiyorum derken, bir kısmı da sallıyor; Mersin miydi, Sivas'tı galiba, Ankara'da tabii ki vs. vs...
Spiker dayanamıyor ve ipucu veriyor; Hani Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak için vapur ile gittiği ilimiz...
Gençlerden gene tık yok, hık mık, bilmiyorum, emin değilimler arka arkaya geliyor.
Nihayet bir gencimiz Samsun dedi de ben de ekran başında -olmayan- saçımı başımı yolmaktan kurtuldum.
Şimdi siz kalkmış diyorsunuz ki, günümüzün Prens Sabahattinleri kim? Yapmayın yahu bu kadar da yormayın gencecik beyinleri.
Bu arada yazınızı beğendim,kaleminize sağlık.