Yıllık İzin Hakkı ve İzin süresi

Yeni üyelerden biriyim.
Yapmış olduğum araştırmalarda çok çelişkili ve değişik cevaplar aldım. Benim sorunum şu; 01.02.1998 yılından bu yana çalışmaktayım. Aşağıda yıllara ait ödenmiş prim günlerimde de görüleceği üzere yıllık izin süremin ve kullanılabilirliği konusunda sizlere danışmak istedim. Sürelerde de görüldüğü üzre kimi yıllarda eksik ödemeler mevcut bu günler rapor vb. nedenlerle oluşmuştur. Durumum biraz farklı bizler bir kamu kurumunun hizmet alımı kapsamında bazı yıllarda tek bir firma emrinde 2 yıl bazı yıllarda ise farklı firmalar emrinde 1 er yıl çalışmaktayız.(Ancak hizmet verdiğimiz iş yeri adresi aynı) çalıştığım kamu kurumu aynı olmakla birlikte ihale usulüyle çalışmış olmamız nedeniyle şirketlerimiz değişebilmektedir. Bu açıklamalar doğrultusunda yıllık izin hakkımın kaç gün olduğu konusunda bilgi verirseniz minnetkar kalırım.
1998 - 299
1999 - 360
2000 - 30
2003 - 353
2004 - 356
2005 - 332
2006 - 353
2007 - 90
TOPLAM = 2173(Beş yıldan fazla)
Ayrıca 2006 yılı başından bu yana aynı şirkette çalışmaktayız.

Zor bir soru sormuşsunuz, zira bu konu oldukça tartışmalı , son bir düzenleme ile (bence Anayasa'ya aykırı bir düzenleme) kamu kurum ve kuruluşları 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin bazı uygulamalarından muaf hale geldi.

Normal olarak İş Kanunu 2. maddeye göre şirketler değiirken alt işveren işçilerinin aynı kalması muvazaa olarak kabul ediliyor ve alt işveren işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi olarak işlem görüyordu. Bu durum özel sektör işverenleri için hala geçerli olmak ile birlikte kamu işverenleri için yeni düzenleme ile mümkün görünmüyor.

Bu düzenleme olmasa, açacağınız davada diğer delillerle birlikte muvazaa tesbit edilse idi, başlangıçtan itibaren kamu işyerinin işçisi sayılacağınızdan size yanıt vermemiz biraz daha kolay olacaktı. Bu durumda İş Kanunu'nun;

Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller
MADDE 55. - Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır:

1. İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.).
2. Kadın işçilerin 74 üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler.
3. İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).
4. Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla).
5. 66 ncı maddede sözü geçen zamanlar.
6. Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.
7. 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğe göre röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler.
8. İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.
9. İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar verilecek izinler.
10. İşveren tarafından verilen diğer izinler ile 65 inci maddedeki kısa çalışma süreleri.
11. Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.

maddesine göre yıllık izin haklarınızı değerlendirmek mümkündü. Şimdi ise bir devir olarak algılanmazsa 1 yılı aşan çalışmalarınızda sizi çalıştıran alt işverenlerin ayrı ayrı yıllık izin haklarınızdan sorumlu olduğu sonucu çıkar.

Konu işyerinin devri olarak algılanırsa İş Kanunu'nun;

İşyerinin veya bir bölümünün devri
MADDE 6. - İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.
Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.

maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerekir.

Size nacizane tavsiyem elinizdeki belgelerle birlikte bir avukat ile irtibata geçmenizdir.

Selamlar,

SN: GÜR Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Sizce; bu gün itibariyle yıllık izin kullanmak istemem halinde izin sürem 14 gün mü? olur yoksa 20 günmü?
verdiğiniz bilgiler için tekrar teşekkür ederim.

Ayrıca şunu belirtmek isterimki; bizlerin söz konusu kuruma alımlarımızda kurum yetkili bu yetkiyi genel müdürlük düzenlediği bir genelge ile il deki il müdürlüklerince oluşturulacak olan bir komisyona verdi. bu nedenledirki bizler aslen ihaleyi kazanan firma personeli olmamız ile birlikte gerçekte kurumun seçtiği elemanlarız. Bu nedenle de bir çoğumuz çok uzun yıllardır bu kurum için hizmet vermekteyiz. Ancak özlük haklarımız bakımından sürekli ihaleyi alan firmanın değişmesi bizim için bir dezavantaj teşkil etmektedir.

Sorduğunuz yıllık izin hakkının 14 gün mü yoksa 20 gün mü olduğunu ancak alacağı karara göre (muvazaa, devir, son işverenin sorumluluğu veya yeni bir işveren olup olmadığını takdir ederek) Mahkeme söyleyebilir.

Selamlar,

SN: GÜR bu siteyi yeni öğrendim. Ancak sayenizde aldığım cevaplar çok tatmin edici oldu. Bir kez daha çok teşekkür ederim. Bir çok konu da da belirtildiği üzre bizim iş kanunumuz gerçekten uygulanamaz, uygulansa bile sonuç elde edilemez bir hale gelmiş. Öyleki sorunları ancak sizinde belirttiğiniz üzre mahkemeler çözer olmuş. EEEEEEE doğru ya burası türkiye dimi. Saygılar üsdat.

Alıntı:

---

oktay792 rumuzlu üyeden alıntı

. Öyleki sorunları ancak sizinde belirttiğiniz üzre mahkemeler çözer olmuş. EEEEEEE doğru ya burası türkiye dimi. Saygılar üsdat.

---

Affınıza sığınarak:
EVET.ALLAHA ŞÜKÜR BURASI HALA TÜRKİYE.VE ÖYLE KALACAK.

Alıntı:

---

ekircali rumuzlu üyeden alıntı

Affınıza sığınarak:
EVET.ALLAHA ŞÜKÜR BURASI HALA TÜRKİYE.VE ÖYLE KALACAK.

---

Ben bu sözü """Öyleki sorunları ancak sizinde belirttiğiniz üzre mahkemeler çözer olmuş. EEEEEEE doğru ya burası türkiye dimi. Saygılar üsdat.""" SN: Harun Gür ile paylaştım ancak siz yanlış anladınız zannedersem. SN: ekircali tabiki bu durumdan memnunsuzluk duyan yok. öyle olsa şahsen ben şu anki hükümetin ve siyasi yapının bir sürü kadrolu elemanı içerisinde göğsümü gere gere """NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE""" sözünü söyleyemem. Birde bilmiyorum şahsen ben şu anda söyleyeceklerimin tam tersi için elinden geleni yapan biriyim ancak; sizde taktir edersinizki, türkiye çok basit bir ifade ile mevzuatından bunun temeli olan kanunuda dahil olmak üzere kapanın elinde kalıyor. İsteyen istediğini yapıyor. Benim kullandığım ifade bunun içindi. Eğer ki gerçi bilmiyorum ama, sizde benim gibi bir kamu kuruluşunda çalışıyor olsa idiniz kıyaslamayı benim gibi yapardınız. Türkiyede her çıkan kanun kesinlikle özel tutulan bir kesimi asla etkilemez. Bu durumdan yıllardır rahatsızlık duymaktayım. yaşım 28 genç bir neslin üyesiyim. Ancak şimdiden diyebilirimki. Çocuklarımızı bu zihniyet ile çok kötü bir gelecek beklemekte.

sn.oktay792 nazik cevabınız için teşekkürler.
ama burası Türkiye sözünü öyle çok duyar-görür olduk ki son zamanlarda.
İnsanın canının sıkılmaması imkansız.

saygılar