İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing) ve İlk Mahkeme Kararı
05.02.2007 tarihli Akşam Gazetesi Haberidir.
Mobbing davasında tazminat kararı çıktı
Jeoloji Mühendisleri Odası’nda çalışan Tülin Yıldırım işyerinde kendisine baskı uygulandığını ve psikolojisinin bozulduğunu belirterek “Mobbing” davası açmıştı. Ankara 8’inci İş Mahkemesi Yıldırım’ı haklı bularak odanın 1000 YTL para cezası ödemesine karar verdi.
“DUYGUSAL TACİZ”
Mahkeme gerekçeli kararını önceki gün yayınladı. Kararda, işyerinde duygusal taciz (mobbing) nedeniyle istenen manevi tazminat talebinin kabul edildiği belirtildi. Davacıdan 5 kez savunma istendiği, uyarı ve kınama cezaları verildiğini belirtirken yargılama aşamasında davacının iş akdinin feshedildiği de hatırlatıldı.
Mahkeme, Medeni Kanun’un 2’nci maddesine ilişkin iyiniyet kurallarının çiğnendiğini belirtirken Yıldırım izindeyken “İşlerini aksattığı gerekçesi ile disiplin cezası verilmesini de” buna örnek gösterdi.
Kararda, amirlerin Yıldırım’a uzaktan, yüksek sesle bağırarak, iş yapmasını söyledikleri, “sen bu işi beceremiyorsun” gibi sözlü saldırılara maruz kaldığı belirtilerek, işyerinde küçük düşürüldüğü de anlatıldı.
Mahkeme, işverenin davranışlarını “İşçiyi yıldırmaya, psikolojik baskı uygulayıp genellikle de işten ayrılmasını sağlamaya yönelik davranışlar” olarak yorumladı. Kararda, “Toplanan delillerden davacıya üstleri tarafından kötü muamele yapılıp aşağılanarak psikolojik taciz uygulandığı, emeğiyle çalışarak kazanan davacı işçinin maddi ve manevi kayba uğratıldığı kanaatine varılmıştır” ifadesi kullanıldı ve Jeoloji Mühendisleri Odası’nın manevi tazminat ödemesine karar verildi.
---------
Tez konusu oldu
Balıkesir Üniversitesi İşletme Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi Gönül Dangaç, “İş yeri psikolojik tacizi” anlamına gelen “Mobbing” konulu bir tez hazırladı. Dangaç, “Amacım her işyerinde karşılaşılabilen psikolojik yıldırma konusunda farkındalık yaratmak ve çözümler konusunda somut adımlar atmak” dedi. ‘mobbingturkiye.net’ adresinden mobbing mağdurları ile iletişim kurup, sorunların ortak paylaşımını da sağlayan Dangaç, dünyada üst düzey yönetim kademelerinde çalışanların daha çok hedef olduğunu söyledi. İngiltere’de çalışanların yüzde 54’ü bildirilmiş “Mobbing” mağduru. Türkiye’de ise bu oran hayli yüksek. Özel işyerlerinin yüzde 90’ında resmi kurumların yüzde 60’ında insanlar “Mobbing” mağduru.
Re: İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing) ve İlk Mahkeme Kararı
Bende mobing mağduru biri olarak ,mobingin çalışanlarda çok büyük ruhsal çöküntü oluşturduğunu,bunun izlerinin de hep kalacağını düşünüyorum...
Özellikle bayan çalışanlara, daha fazla yapıldığı ile ilgili örnekler de var.
fakat; malesef ispatla ilgili büyük eksiklikler var....
Kariyerimin tam doruğundayken ;meslek sektöründeki 11 yıllık tecrübemle evimi ,ailemi ,memleketimi bırakarak tek başıma hiç bilmediğim bir şehre çalışmaya geldim.sunulan şartlar ve kariyer güzeldi.sonuçta ben de bir idealisttim ve bu fırsatı(!)kaçırmamalıydım.
Gerçek anlamda gecemi gündüzüme katarak 15 ay büyük fedakarlıklar yaparak işi hiç bilmeyen insanlara ekibimi de kurarak çok şey kazandırdım.tabii para da...
çalışmaya başladıktan 8 ay sonra notere dahi gitmeden önüme bir sözleşme konuldu ve imzalatıldı.sözleşmede unvanım açıkça belirtilmişti.
fakat sözleşmemin bitimine henüz 9 ay varken ,hiç birgerekçe ve neden gösterilmeksizin yeni bir yönetici alınıp,masam ve odamın değiştirlmesi tehdidi,sürekli duygusal tacizler.personelimin önünde bana saygı duyulmaması için yapılan bağrışmalar,edilen hakaretler ve küfürler....
sürekli kontrol edilme,yetkilerinin kısıtlanıp,hatta elinden alınıp küçük düşürülme,asılsız iddialar vs.....
insanı ciddi bunalıma düşüren.özgüvenini kaybettiren bu durumların kanunda ne şekilde ispatla yer bulacağı da merak konusu...öyle ki noter huzurunda getirip bunları tespit ettiremezsiniz...
tek başına bir bayan olarak herşeye rağmen sözleşmem olduğu için ayakta durmaya ve mücadele etmeye çalışıyorum,bazen gücümün tükendiğini hissediyorum ama bazen de 15 aydır tüm sevdiklerimden ailemden arkadaşlarımdan beni ayırarak gece gündüz çalışarak çok emek verdiğim,üstü kapalı tehdit edilmelere,aşağılanmalara,duygusal tacizlere maruz kaldığım bütün bu olaylara karşılık valizimi alıp gitmek olmamalı.Çünkü o zaman kendime olan özgüvenimi de ayaklar altına almış olur,kendimle hesaplaşmaya giderim.diye düşünüp hırs yapıyorum..Ama asıl acı olan işinizi doğru yaptığınızı ve iyi yaptığınızı onların da kabullenememesi....
Elbette ki bunun maneviyatı ödenemez..Ama bunu yüksek tazminatlara :confused: çevirerek işverenlere ve bir çok mobing mağduruna örnek teşkil edecek bir harekata da başlamak gerekir diye düşünüyor,bu konuda desteklerinizi bekliyorum....
Re: İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing) ve İlk Mahkeme Kararı
Öncelikle arkadaşlara geçmiş olsun diyorum. Ne yazıkki çalışanların bir çoğu bu şekilde davranışlara maruz kalıyor ve sesini çıkaramıyor. Çalışan insanlara bu tür davranışlarda bulunanlar genellikle egolarını tatmin edememiş insanlar. Komplekslerini diğer çalışanı aşağılayarak gidermeye çalışıyorlar. Birde ilk öğreticileri önemli, ilk öğreticisi insanlara sevgi ile yaklaşan, adalet terazisi doğru, oto kontrolü iyi sağlayan biri ise kişide ona göre yetişiyor, ama kişi iş hayatına kompleksli birinin yanında başladı ise, kendisine yapılanları oda fırsat buldukça bir diğer iş arkadaşına yapıyor. Umarım kanun koyucu ve koruyucular buna bir an önce tam anlamı düzenleme getirirde, üreten insanlar bu durumdan kurtulur.
Esaret bağlarında gül olmaktansa, özgürlük dağlarında diken olurum :)
romantic
Re: İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing) ve İlk Mahkeme Kararı
Sevgili ccelik,
Öncelikle belirtmek isterim ki bu başlığı açmamın asıl nedeni, benimde bir zamanlar mobbing kurbanı olmamdı. Evet ispatı çok zor. Çalıştığım ortamda bana iş verilmemesi, emek harcadığım konularda alay edilmesi, küçük düşürücü ve aşağılayıcı sözler karşısında o işyerinde kalma ve kendimi ispat etme çabalarım manevi anlamda benide en az sizin kadar yıprattı. En sonunda o işten kovuldum :( Sonrasında yeni iş buldum ve anladım ki kovulduğum işyerinde kendimi kabul ettirme mücadelesini vermek yerine, enerjimi yeni bir iş bulma ve orada kendimi geliştirme çabasıyla harcasaymışım benim için daha hayırlı olacakmış. Benim kişisel tavsiyem, eğer o işyerinde kalacaksanız ( ki bence artık kalmamalı ve daha fazla yara almamalısınız ) insanların sizi aşağılamalarına cevapsız kalmayın, sesinizi yükseltin ve gerekirse bunu size yapan kişiyle birebir konuşup ne yapmaya çalıştığını anlayın, yapabiliyorsanız size karşı sürdürülen davranışları belgeleyin..Mesela maillerinizi biriktirin. İş emirleriniz yazılı ise saklayın..Burada en önemli deliliniz aslında birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınızdır. Ama onlarda işlerini kaybetme korkusuna konuşmayabilirler. İşvereninizin amacı sizi işten çıkarmaksa ondan da korkmayın. (insanlar hep kovulmaktan korkar ama ben haksız yere bunu yaşadığım için artık korkmuyorum :p çünkü kendi vicdanım rahat ve hatanın bende olmadığını çok iyi biliyorum )İşvereninizin haksız feshi nedeni ile tüm tazminatlarınızı alabilir ve hala sahip olduğunuz cesaretinizle farklı bir işte çok daha güzel işlere imza atabilirsiniz. Yalnız iş sözleşmenizin feshi esnasında işvereninize koz olacak hiçbirşey yapmayın yani hakaret, işe gecikme vs. gibi davranışlarda bulunmayın,iş sözleşmenizin haksız yere feshedildiği açıkça anlaşılsın.
Sevgili romantic'inde dediği gibi bunları yaşamanızın asıl sebebi karşınızdaki insanın sizin başarınızı çekemiyor olması, kendi içinde aşamadığı aşağılanma duygusu ve kendini yetersiz hissetmesidir..Ayrıca çevrenizde sizinle birlikte çalışan insanlara karşı dikkatli olmanızda fayda var, çünkü sizi çekemeyen insanlar ayağınız kaydırmak için işvereninize yalan yanlış bilgiler veriyor olabilir ( birebir yaşadığım bir olaydır, benimde arkamdan öyle şeyler söylenmişki duyduğumda şok olmuştum. ) Ben elimden geldiği kadar bu konu ile ilgili bilgiler toplamaya ve bu forum altında yayınlamaya devam edeceğim. Size önce sabır diliyorum..Ama işten ayrılmak dünyanın sonu değil. Size gerçek değeri verecek bir işyeri mutlaka çıkacaktır. Öbür taraftan size bu davranışları sergileyen insanlarında aynı şekilde davranmaya devam ettikleri sürece iş dünyasında çok fazla ayakta kalamayacaklarını bilin. Akıllı patron çalışkan işçisinin kıymetini bilen ve ona gereken değeri veren patrondur.:) O işyerinde kalmayı gurur meselesi haline getirdiğiniz sürece çok daha fazla yıpranacağınızı da unutmayın.. ÇALIŞMAK İÇİN YAŞAMAYIN, YAŞAMAK İÇİN ÇALIŞIN..iş sadece sizin daha güzel ve huzurlu yaşamanız için bir araç olsun.Diğer taraftan bu konu ile ilgili daha fazla bilgi almak istiyorsanız PINAR TINAZ'ın Beta Yayınlarından çıkan İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) kitabından da faydalanabilirsiniz.
Re: İşyerinde Duygusal Taciz (Mobbing) ve İlk Mahkeme Kararı
http://www.profilo.com.tr/PMag/2007021/Kariyer.asp sitesinden alınmıştır.
İşyerinde Psikolojik Taciz
Rekabet ortamıyla birlikte gelen işyerinde psikolojik taciz yani mobbing olayları Türkiye’de de fazlaca yaşanıyor.
Avrupa’da çok yaygın görülen mobbing davaları artık Türkiye’de de görülüyor. Daha önceden de yaşanan ancak çalışanlar tarafından isimlendirilemeyen psikolojik tacizler, mobbing olayları, artık mahkemelere taşınmaya başlandı.
Kelime anlamı psikolojik şiddet, baskı, taciz, rahatsız etme olan mobbing, bu yönüyle aslında sosyal yaşantının olduğu her yerde karşılaşılabilir. Belirgin olarak hiyerarşik bir yapılaşmanın olduğu yerlerde ve zayıf bir yönetimin gözlendiği işyerlerinde çok açık bir şekilde görülür.
Mobbing’i her iş yerinde rastlanılabilir olaylardan, yani işle ilgili sert tartışmalardan, fikir ayrılıklarından ayırmak gerekiyor. İşyerlerinde yaşanılan her gerginliğe mobbing denilemez. Psikolojik taciz yani mobbing, sistemli bir şekilde kişinin iş yerinde psikolojik tacize uğramasıdır. Burada, merkezde bir olay değil, bir kişi bulunmaktadır. Mobbingin en önemli özellikleri; kasıtlı olarak yapılması, sistematik olarak tekrarlanması ve uzun bir zamandan beri devam ediyor olmasıdır.
Aslında mobbingi, işyerinde kişilerin birbirlerine uyguladıkları bir çeşit terör olarak da tanımlayabiliriz. Mobbinge ortaya çıkartan Alman endüstri psikologu ve tıp bilimcisi Dr. Heinz Leymann 45 ayrı mobbing davranışı belirlemiş ve bunları da içlerinde 5 ayrı gruba toplamıştır.
Buna göre:
1. Grupta iletişim oluşumunu etkilemek yer alır: Üstünüz kendinizi gösterme olanaklarınızı kısıtlar, sözünüz sürekli kesilir, yüzünüze bağırılır ve yüksek sesle azarlanırsınız, yaptığınız iş sürekli eleştirilir vb.
2. Grup sosyal ilişkilere saldırmayı kapsar: Çevrenizdeki insanlar sizinle konuşmazlar, kimseyle konuşamazsınız, başkalarına ulaşmanız engellenir, sanki orada değilmişsiniz gibi davranılır vb.
3. Grupta ise itibarınıza saldırılmaktadır: İnsanlar arkanızdan kötü konuşur, asılsız söylentiler ortada dolaşır, gülünç durumlara düşürülürsünüz, cinsel imalar yapılır vb.
4. Grup kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırışlardır: Sizin için hiçbir özel görev yoktur, size verilen işler geri alınır, sürdürmeniz için anlamsız işler verilir, işiniz sürekli değiştirilir, size mali yük getirecek genel zararlara sebep olunur vb.
5. Son olarak bu grupta kişinin sağlığına doğrudan saldırılar gerçekleşir:Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız, fiziksel şiddet tehditleri yapılır, fiziksel zarar, doğrudan cinsel taciz vb.
Mobbingin daha çok bayan çalışanlarda görüldüğüne dair bir kanı olsa da, aslında psikolojik taciz, günümüzde cinsiyet gözetmeksizin tüm iş yerlerinde gerçekleşen bir olgudur.
Mobbing olaylarına işveren tarafından bakıldığında ise iş kaybı açısından ortaya kötü bir tablo çıkmaktadır. Çünkü; süreç, işe karşı kayıtsızlık, bıkkınlık, yılgınlık, performans düşüklüğü ile başlar ve işinden istifa etmeye kadar gidebilir. İş yerine bağlılıkta ciddi kayıplar yaşanır.
Çalışanlarda ise; uykusuzluk, iştahsızlık depresyon, sıkıntı, endişe, hareketsizlik, ağlama krizleri, unutkanlık, alınganlık, ani öfkelenme, suskunluk, yaşama arzusunun kaybı, daha önce sevdiği şeylerden doyum almama gibi bir takım davranış ve düşünce değişiklikleri gözlenir.
Mobbinge maruz kalan kişiler gördükleri zararın büyüklüğü ve etkisiyle, artık işlerini yapamaz hale gelirler. Üstleri, astları ve mesai arkadaşları tarafından saygınlık, dürüstlük ve yeterliliklerine yönelik uzun süren saldırılara maruz kalarak, kendi istekleriyle veya zorunlu olarak istifa ederler; işten çıkarılır veya erken emekliliğe zorlanarak işyerinden uzaklaştırılırlar.
Araştırmalar, en kısa mobbing süresinin 6 ay; ortalama süresinin 15 ay; kalıcı ağır etkilerinin ortaya çıktığı ana dönemin ise, 29-46 ay olduğunu göstermektedir.
İşyerinde psikolojik tacizin yaşanmasının en önemli nedenleri olarak, hatalı personel seçimi ve işe alım süreci, dönemsel işçi istihdamı, işyerindeki sayılı pozisyonları elde edebilmek için bireyler arasında yaşanan acımasız rekabet olarak sıralanabilir.
Psikolojik tacize uğrayan kişi, yönetim stratejisi olarak kendine uygulanan mobbinge ne kadar fazla direnirse, işyerinin ödeyeceği bedel o kadar yükselecektir.
Hukuk, bugüne kadar tacizin sadece fiziksel yönünü taciz olarak tanımlamıştır. İş Kanunu’nun 24. maddesinde, cinsel tacize maruz kalan işçiye, belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesini fesih hakkını tanırken, aynı Kanun’un 25. maddesi, işyerinde cinsel tacizde bulunan işçinin iş sözleşmesinin herhangi bir tazminat ödemeksizin işverence haklı nedenle feshini düzenlemektedir. Ceza Kanun’unun 105. maddesi ise bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz edenler hakkında hapis veya adli para cezası öngörmektedir.
Önümüzdeki süreçte, işyerinde psikolojik taciz yani mobbing vakalarının hukuktaki yerini, tanımını bulacağı düşünülmektedir.