Printable View
Sayın üyeler
Yol çizgisinin 90 cm dışında arıza şeridinde durmakta olan (görgü şahitli)otomobile çarpan ehliyetsiz motorsikletlinin yaralanması nedeni ile açtığı davaya ışık tutacak bir içtihat kararını bildirirseniz çok memnun olurum
Saygılarımla
Altay Özgen
Olayla ilgili kaza tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunda kusur durumu nedir?
Arıza, ışık,..!! Sahi gerekli uyarı işaretleri varmıymış diğer sürücüleri uyarmak için?
Sayın Altay,
Öncelikle geçmiş olsun. Mail yoluyla sorduğunuz soruya site kuralları gereği buradan açık olarak yanıt vermek durumundayım.
Trafik kazası tespit tutanağında 5/8 kusurun size verilmesi aleyhinize bir durum sayılabilir. Bununla birlikte dosyanın kusur durumu tespiti için Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi Başkanlağına gönderilmesi isabetli olmuş. Çünkü buradaki bilirkişi heyeti olaya salt kolluk mantığı ile değil aynı zamanda hukuki bir açıdan da bakar. Buradan çıkan raporlar da mahkemeyi mutlak surette bağlamaz ancak mahkemelerce en geçerli olarak kabul edilen raporlar bu kurum tarafından hazırlanan raporlardır.
Kolluk tarafından düzenlenen tutanakta size 5/8 oranında kusur izafe edilmesi muhtemelen gerekli önlemi almadığınız, (ışıklandırma, koni, reflektör vb. gibi) için verilmiştir. Sizin, motosiklet sürücüsünün gözünü güneş almış olabilir iddianız da değerlendirilebilir. Bu hususu ileri sürerek mahkemenin Meteoroloji Genel Müdürlüğüne kaza tarihinde ve saatinde o bölgede güneşin durumunun sormasını sağlayabilirdiniz ama artık dosya Adli Tıp'a gitmiş. Bir başka çok önemli husus da şudur; kendim de aynı zamanda fiilen bir motosiklet sürücüsü olduğumdan piyasadaki ucuz fiyatlı kaskların önündeki mika rüzgarlığın görüşü önemli ölçüde bozduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Adli Tıp Kurumundan gelen bilirkişi raporunda size en küçük bir kusur izafe edilmesi durumunda TCK 89. maddeden hüküm giyeceğiniz kesin gibidir. Diğer taraftan yaralının hastane masrafları sizin trafik sigortanız tarafından karşılanacaktır ancak aracınızın kaza anında durmakta olması (hareket halinde olmaması) gerekçe gösterilerek sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmakta sorun çıkarılabilir. Benim şahsi görüşüm araç trafikte olduğundan durmakta da olsa ödemenin yapılması gerektiği yönündedir.
Mailinizde söz ettiğiniz bilinçli taksir ya da olası kasıt durumu mağdur sürücü yönünden göz önüne alınmayacaktır. Çünkü burada yargılanan sizsiniz.
Ceza davasının arkasından mağdur motosiklet sürücüsü tarafından manevi tazminat davası açılması da kuvvetle muhtemeldir. Ben anlaşmaya çalışmanızı tavsiye ederim. Tekrar geçmiş olsun. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Yaklaşık 10 yıl kadar önce İzmit'e giderken otobanda aracımız arızalanmış ve emniyet şeridine çekmiştik. O zaman bizi görüp duran trafik aracı, yanlış hatırlamıyorsam , emniyet şeridi içinde iken uyarı işareti koyulmasına gerek olmadığını söylemişti.
Net üzerinde kısa bir araştırma yaptım, trafik kanununda ayrıntılı bir açıklama bulamadım ama sanırım hukukçu arkadaşlar emniyet şeridi içinde gerekli uyarı işaretleri yerleştirme zorunluluğunun hukuki dayanaklarını gösterebilirler. Ben sadece Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nün sayfasında kısa bir bilgi buldum; orada da otoyolda emniyet şeridinde durulduğu zaman uyarı işareti yerleştirilmesinden bahsedilmiyor:
Alıntı:
OTOYOLDA DURAKLAMA VE PARK
1. Otoyollar üzerinde duraklamak ve park etmek kesinlikle yasaktır.
2. Zorunlu durumlarda yolu trafiğe açık bırakacak şekilde EMNİYET ŞERİDİNE girilerek durulur.
3.Bıraktığınız aracın en kısa zamanda kaldırılması için otoyol boyunca yerleştirilmiş telefonlardan faydalanarak
Kaynak:http://www.gaziantep.pol.tr/birimler.aspx?id=282
Bu konuyu sanırım merak eden çok olacaktır. Daha net bir şekilde, tercihen dediğiniz gibi içtihat, kanun, vs gibi objektif kriterlerle ortaya konması daha güvenli olur.
Sayin TolgaH
yorumunuza cok tesekkur ederim
saygilarimla
Altay
Karayolları Trafik Yönetmeliği
YERLEŞİM BİRİMLERİ DIŞINDA, ARIZİ HALLERDE DURMA VE PARKETMEDE ALINACAK TEDBİRLER
Madde 116 - Teknik arıza, kayma, yolda ani olarak meydana gelen bir bozukluk veya heyelan, yükün kayması ve düşmesi ve benzeri gibi mecburi hallerin yerleşim birimleri dışındaki karayolunda taşıt yolu üzerinde meydana geldiği takdirde, araç sürücüleri, bütün imkanları elverdiği ölçüde kullanarak hareket ettirme, itme ve benzeri şekil ve surette, araçlarını karayolu dışına, bu mümkün olmaz ise, bankette, bu da mümkün değilse taşıt yolunun en sağına almak ve her durumda yol, hava ve trafik şartları ile gece ve gündüz olmasına göre, gerekli güvenlik ve uyarı tedbirlerini derhal alıp uygulamakla yükümlüdürler.