+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12
11 den 16´e kadar toplam 16 ileti bulundu.

Konu: 27 Aralık 2006

27 Aralık 2006 Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    İsmet amcanın aradığı ilk partiden ses soluk çıkmadı sonradan aklına geldi o partinin ne kadar ileri geleni varsa Bülent Ecevit in vefatından sonra bir türlü toparlanamamış cenazenin rüzgarını da arkalarına alamamış bir şekilde ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Enteresan diye düşündü İsmet amca partililer eşinden bağlı çıkmıştı Ecevite kendisi bile yaşına aldırmadan en az on kere gitmişti hastahaneye ama Rahşan durduk yere tüm partileri dolaşmaya başlamış ne olduğu anlaşılmaz bir tavır içerisine girmişti. Gittiği tüm partilerde de Ecevit in eşi olarak saygı görmüş kabul edilmişti ama hataydı yaptığı. Durduk yere eski yeni herkesi ziyaret etmesi hele eşi kritik dönemdeyken hiç ama hiç yakışmamıştı ki halkın geriye dönmesini beklediği ve istediği tek lider vardı geçmişte kalan o da Ecevitti, ancak onunda siyasete dönmesini değil yaşama dönmesini istiyordu halk, oda olmamış Ecevit son çeyrek yüzyılın en görkemli töreniyle hak ettiği yere halkının kalbine göçmüştü. Önce devlet sahip çıkmıştı Ecevit e sonra kendisini onlardan gördüğü halkı... GATA daki törende hafızalarda kalmıştı. Askerlerden ha bire yasak yiyen ceza alan Ecevit e TSK en üst düzeyde temsil ile veda etmiş bir yerde Ahde vefa göstermişlerdi....
    Sonra ikinci numarayı çevirdi. Karşısına çıkana üst düzey bir yetkili ile görüşmek istediğini söyledi amma 'solcu' CHP Kraldan çok kralcı olduğundan bir türlü istediği yetkiliyi bulamıyordu. Zaten o yüzden istediği yerde değildi ya bu Atatürk ün partisi dev CHP İsmet amca şöyle bir şimdiki başbakanı düşününce bu kişinin başbakan olabilmesi için aslında CHP nin demokrasiyi bir şekilde katlettiğine hüküm getirdi. Seçimden sonra cezası bittiği için Tayyip seçime girememişti. İlgisiz bir bahane bulup ek seçim olmasına CHP ön ayak olmuş ve belki bu günlerin hazırlanmasında bir nevi katkıda bulunmuştu.. Sonun da uzun bir beklemeden sonra bu seferde ummadığı bir şekilde Deniz baykal a bağlanmıştı. Aslında şaşırmamıştı ne de olsa Baykal onu harcaya bunu harcaya tek yetkili kalmıştı.. Zaten o yüzden değilmiydi kendisi yokken yetkili bulunamadığından çok önemli kanun tasarıları İktidar partisi tarafından CHP binasının kapısına bırakılıp dönülüyor kıyamet koptuktan sonra CHP tarafından bulunuyordu..
    Deniz Baykal biraz sinirli biraz histerik bir sesle buyrun demişti. Demiştide ne diyecekti şimdi İsmet amca... Sonunda tüm cesaretini topladı ve sabahki olayı anlatıverdi, sonuna da ekledi geliyorlar Ankaraya doğru Muhtemel çiftlik yolundalar diye...
    Deniz Baykal peki dedi telefonu kapattı inanmamıştı ama sarsılmıştı ısrarla diğerlerinden tanıdık var mı diye sormuş ancak ciddi bir yanıt alamamıştı. Olmayacak bir işti söylediği İsmet amca nın zaten oluru olsa yanmıştı kendisi Ecevitten sonra karşısına kim çıkarsa çıksın bir şekilde hiziple belden aşağı vurarak bir şekilde karalayarak yenmişti hatta kendilerine çok yarar sağlayan dev gibi ilçe başkanlarını bile yok etmişti iktidarı için. Farkında bile değildi Atatürk ün kurduğu partiyi yalan yanlış yönettiği için ikinci lige düşürdüğünün...
    Kafasını sallaya sallaya odasına gitti aslında daha önemli işleri vardı seçim zamanı yaklaştıkça rakip partilere muhalefet yapılacağına geleneksel olarak CHP kendi kendiyle kavga ediyordu. Halletmesi gereken bir iki ilçe teşkilatı bir iki ilçe başkanı ve merkez yürütme üyesi vardı amma dedi içenden amma bu haber doğruysa çok ilginç olacaktı bu yiyebileceğinden çok ama çok büyük bir lokmaydı...
    Koltuğuna otururken keşke Altan Öymen den hiç geriye almasaymışım bu işi diye içinden geçirdi.. Geçmişle günümüz arasında daldı gitti ...
    saat 0955 ti....

    DEVAM EDECEK...



    Hukuki NET Güncel Haber

    27 Aralık 2006 konulu yargıtay kararı ara
    27 Aralık 2006 konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Deniz Baykal 2002 seçimlerinden aslında beklemediği bir yenilgi almıştı. İktidar bir şekilde altın tepside kendisine sunulmuş ama herzamanki gibi almayı becerememişti...
    Mevcut partinin kendisine sağladığı tek getiri Atatürk ve Laiklik diyince otomatik kendisinin akla gelmesiydi. Buna rağmen iktidar partisinin bukadar yüksek oranda oy potansiyelinin olmasına çok şaşırıyordu...
    Özellikle 5 Kasımdan sonraki süreçte 18 Mayısta ki cenaze ile başlayan kıpırdanma hızlanmış Genelkurmay değişimi ile asker sertleşmiş , tayyip AB yi askere karşı kalkan yapmıştı. Amma 5 Kasımda bir efsanenin ölümü belirli kitleleri harekete geçirmiş özellikle cenaze töreninde Asker Cumhurbaşkanı ve milyonlar tavrını net koymuştu....
    Anlayamıyordu bu kadar bilgi ve konuşmaya karşı niçin bu kadar geri kaldığını aslında en bilgili ve tecrübeli parti başkanı kendisiydi ama halk ile arasındaki buzlar erimiyordu. Ölene kadarda bilemeyecekti istediği kadar doğru söylesin doğruyu anlatsın halkın anlayacağı gibi konuşmadıkça ilgisiz biri gibi kalacağını...
    Siyasete Bülent Ecevit sayesinde girmişti akademik bir çalışmasını CHP ye sunduğunda o zamanlar genel sekreter olan Ecevitin dikkatini çekmiş ve kendisini yanına almıştı. 1973 tede Antalya dan milletvekili... 1974 yılında ilk kez bakan olmuş ve Ecevit hükümetinde maliye bakanlığı yapmıştı, 1978 Ecevit hükümetinde ise enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı görevlerini üstlenmişti. Baykal bu dönemde parti meclisi ve merkez yürütme kurulu, genel sekreter yardımcılığı görevlerinde bulunmuş 12 Eylül askeri müdahalesinden sonra bir süre Ankara'da Ordu Dil Okulu'nda gözetim altında tutulmuştu. Hayatının zor yılları idi o yıllar... Çilesi bitmemişti 1982 Anayasa'sının 5 yıl süreyle siyasi yasağı getirdiği politikacılar arasında yer almış 1983 yılında siyasal partilerin kurulmasına izin verilmesinden sonra "yasaklı olmalarına rağmen faaliyetlerini sürdürdüğü " gerekçesiyle bir grup önde gelen CHP' li ve AP' li politikacıyla birlikte Çanakkale Zincirbozan Askeri Tesisleri'nde 2.kez gözetim altına alınmıştı.
    Yasaklar bittiğinde Eylül 1987' deki genel seçimlerde SHP' den Antalya Milletvekili seçilmiş, SHP' de önce grup başkanvekilliği ardında da genel sekreterlik görevlerinde bulunan Baykal, Haziran 1988 de göreve başladığı genel sekreterlikten 10 Eylül 1990' da istifa etti. Deniz Baykal Antalya Milletvekili olarak Türkiye Avrupa Birliği Karma Parlementolararası Komitesi eşbaşkanlığını yürüttü. Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi üyeliğine seçildi. TBMM Dışişleri Komisyon üyeliğinde bulunmuştu...

    Sonunda beklediği olmuş ve 1 haziran 1992 de kabul edilen bir yasayla Kapatılan partilerin açılmasına izin verilince Bülent Ecevit in karşı çıkmasına rağmen 9 Eylül 1992 de partiyi tekrar açmış ve Genel Başkan seçilmişti. Türkiyenin en köklü en eski partisinin 4. Genel Başkanı olmuştu...



  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bir türlü uyanamamıştı bölünmüşlüğünün aslında dinci partilere yaradığına, gerek kendisi gerek SHP ve gerekse DSP bencil particilik içinden çıkıp yerel seçimlerde bile dayanışmaya yanaşmamışlar ve büyük illeri başta olmak üzere bir çok yeri yok yere kaybetmişlerdi. Sürekli yenilgilerin ardından 18 Şubat 1995 te SHP ile CHP çatısı altında birleşmişlerdi. Bu birleşmede Hikmet Çetin genel başkanlık yapmıştı içine nasılda oturmuştu bu durum.... Amma 9 eylül 1995 kurultayında Genel başkanlığı tekrar geri almıştı. Almıştıda ne yapmıştı halkın nabzını tutacağına dikkatini meclis içine vermişti. Çiller ile koalisyonu bozmuş sonra erken seçim şartıyla yeniden anlaşmış Halk tam Çillerden kurtuldum derken tekrar başbakan olmasını sağlamıştı. 30 Ekim 1995 Tarihinde kurulan DYP-CHP koalisyon hükümetinde başbakan yardımcılığı ve dışişleri bakanlığı görevlerini üslenmişti.. .. yaptığı hatalardan birisi buydu... 80 öncesi hatalarına ve Sayın Ecevit in hatalarına müdahale etmemesi aklına geldi amma kendisi orada ilk adam değil di halk onu sorgulamamıştı Ecevitte bir efsane lider olarak toprağa verildiği için asla hataları gündeme getirilmemiş o yıllardaki büyük hataları Özellikle Erbakanla olanlar unutulup gitmişti... Derin bir ohhh çekti bu duruma sonra bozuldu kendi kendine Ecevit öldüğü için sevinmiş gibi olmuştu ama yukarıda Allah vardı çekişsede çok ama çok saygı duyduğu bir liderdi Sayın Ecevit....
    Çillerle yaptığı yap boz oyununun ne kendisine nede millete hiç bir yararı olmamıştı. 24 Aralık 1995 seçimi CHP ve kendisi için büyük bir yenilgi olmuştu. %10,7 ile en az oyu alan parti olmuş 50 milletvekili çıkarabilmiş belkide kendi yaptığı hizipçilik sayesinde tarihte ilk defa bir dinci partiyi Refah Partisi ni %21.3 oy oranı ve 158 milletvekili ile birinci parti yapmıştı... Halk çok ama çok ciddi bir uyarı yapmıştı ama bunu anlamamıştı bile... Tıpkı diğer partilerin anlamadığı gibi.. .. Ertesi günde borsa çökmüştü zaten......
    Seçimleri takiben 53.Hükümetin kurulmasıyla dışişleri bakanlığı ve başbakan yardımcılığı görevlerinden ayrılmış. 23 Mayıs 1998 Tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 27.Olağan Kurultayında genel başkanlığa 2. kez seçilerek kendine olan güvenini tazelemişti. Refah yoldan sonra kurulan hükümete 18 Nisan 1999 da seçim yapılma koşulu ile dışarıdan destek vermişti. Erken seçim istiyordu çünkü kazanacağına emindi. Ancak İç tartışmalr, yöntemsiz bilinçsiz arayışlar yüzünden CHP yörüngesinden daha da sapmıştı.Halkın nabzını tutacağına meclis içi kombinezonlarla meclis aritmetiğiyle uğraşmış bunun büyük hata olduğunu kavrayamamıştı....

    Halkla bütünleşmeyi bırak kendi içimizde bile bütünleşememiştikki diye geçirdi içinden yıllar sonra dürüstçe bir iç hesaplaşma ile... İsteğine uyularak 18 Nisan 1999 da genel seçimler yapılmıştı seçimden önceki son kurultayda müthiş bir sov la sahneye çıkmış ve 'İktidar istiyorum Başbakanlık istiyorum '' diye bağırmış çılgınca alkışlanmıştı. Sonra ne olmuştu CHP 2 Milyon 712 Bin 51 oy ve % 8.72 oy oranı ile baraja takılmış meclise bile girememişti. CHP Cumhuriyet tarihinde ilk kez meclis dışında kalmıştı. O seçimleri bitti denilen Sayın Bülent Ecevit in DSP si % 22.17 ile birinci çıkmış 136 milletvekili çıkarmıştı. Buna dayanamamış bir ara CHP bu yenilgiyi haketmedi keşke yeniden açmayıp tarihin kucağına bıraksaydım diye düşünüp 22 Nisan 1999 da Genel Başkanlık ve partisinden istifa etmişti... Kendisi dahil kimse buna inanmamış ve 30 Eylül 2000 Tarihinde Ankara'da toplanan Cumhuriyet Halk Partisi 11. Olağanüstü Kurultayında yeniden seçilerek üçüncü kez CHP Genel Başkanı olmuştu..... Partiye her dönüşünde Genel başkan oluyordu amma bir türlü Türkiyede iktidar olamıyordu bunu düşünmeye başladı.....
    TO BE....

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Başında bulunduğu CHP misyonu ve kimliği olan, tarihine bağlılık gereği devletin niteliklerine ve halka sahip çıkmakla yükümlü , yol açıcı, gösterici bir kitle partisi olduğunu biliyordu. Sadece şeriatçılara karşı olmakla amacını yerine getirmiş olamayacağını kestiriyordu. Adet yerini bulsun diye ara sıra göstermelik tepki yapmakla yetiniyor gibi algılanmaktaydı. Mevcut iktidar uzun süteden beri hata üzerine hata yapıyor. Kendi seçmeninden bile eleştiri alıyordu. Hele hele yaklaşmakta olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde izleyecekleri tutumu bir türlü saptayamamış olmaları lehineydi. Gerek terör örgütünde gerek ekonomide gerek AB politikalarında gerek iç siyasette gerek devlet yönetiminde başarılı olamamışlar ama genede anketlerde hep önde çıkmaktaydılar., bir hata vardı vardı da neredeydi... Senelerin rekabeti olan MHP bile kendisine en yakın parti haline gelmişti... İlginç ti hemde çok ilginç...
    Kendi aralarında ki çekişmeye öncelik vermesinin partiyi neredeyse bitme noktasına getirdiğini bir türlü analiz edemiyordu. Bu bitmek tükenmek bilmeyen açık-gizli kavgalar sürerken tabanı erimeye başlamıştı. Erime ne kelime dağılma sürecine girmişti resmen... Kavga da Türkiye nin önünü açmak için değil kendi iradeleri içindi. Hele hele Belediye başkanları ile girdiği gereksiz mücadele çok zarar vermişti kendilerine çok... İzmir i tek başına alan Piriştina nın ölümüyle İzmir de tehlikedeydi aslında mam Allahtan belediye seçimi yoktu yakında... Kendi Antalya sını bile kaybetmemişmiydi... kaleydi sözde Antalya Surları yıkılmış bir kale....
    Sonradan görme CHP lilerde tam bir sorundu hemde ne sorun, bunlardan bazıları kendilerini ulu önderden daha akıllı daha ileri görüşlü ve daha yurtsever sanıyorlardıki bu erimeyi hızlandırıyordu. En kötüsüde ( Aslında komikleri...) 2. Cumhuriyetçilerdi , Bunlar Atatürk ün olmadığı bir ikinci Cumhuriyet kurmak istiyorlarmış... ( FRansa gibi ) Bunun nasıl olacağı ise belirsizdi. Atatürk'süz Türkiye... Titredi... Bunu yapabilmek için 1915 ten ilan edeceklere kadar ki zamanı takvimleden çıkarmak bile yetmezdi. Blelekler tarih ne olacaktı sonra Resimler heykeller caddeler sokaklar stadlar meydanlar köprüle kurumlar ne olacaktı 2. lerin bu konuda fikri bile yoktu... Anıtkabir ne olacaktı ? bilen yoktu TSK ne olacaktı TBMM si offff dedi offf. 2. Cunhuriyet ilan edilince zaten başkaca da bayrama ihtiyaç kalmazdı ne 23 Nisan ne 19 Mayıs ne 30 Ağustos ... 10 Kasım belki takvimden çıkar Türkiyede 9 kasım 48 saat sürerdi senede 264 gün... İstiklal marşının değişmesi de gerekecekti Bu sakallı tipler şaka maka geçmişi olamayan dımdızlak sıfır kilometre bir Cumhuriyet kurmayı hayal etmişler buda partiyi sallamıştı. Daha doğrusu Bu sapkın psikiyatrik vaka Türkiye yi Türk halkıda CHP yi sallamıştı... Seçimlerde bunun sonucunu açık ve net görmüştü aslında bir sandelye bile alamayarak ikinci cumhuriyeti tarihe gömüvermişti halk...
    Atatürkçülüğü güncelleştiriyorum derken özüne bile sahip çıkamamış sulandırıp bulandırmıştı. Dernek statüsündeki Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumu 12 Eylül sonrası genel bütçeye alınıp bir devlet dairesine dönünştürülüvermiş ve kendisi bugüne kadar bunu değiştirip tekrar düzeltememişti. Çaba bile göstermemişti aslında Bir dava açmış peşine düşmemiş mücadeleyi zoru görünce bırakıvermişti.
    MSP ile kurulan koalisyonun mimarlarından birisiydi kendisi yani dinin devlete ilk sızışının mimarlarındam dı... Gümrük Birliğine katılmamızı zafer ilan etmişti Çiller ile beraber neden etmişti belki gerisi de çabuk gelir diye ama bu süreç sadece Ab lehine işlemişti ve bu açıkça ortaya çıkmıştı. Ama son zamanlarda iyi toparladığını sanıyordu aslında oda emin değildi omu toparlanıyordu İktidar mı sapıttığından puan kazanıyordu. Böyle bir iktidara karşı bu durumda olduğumuza göre diye içinden geçirdi kazanımşlarda benim sayemde değil bu iktidar sayesinde oluyor diye düşündü bir an ve aslında CHP olarak bir şey yapmamış olduklarının ürkütücü gerçeğini gördü......
    O kadar da değil diye iç geçirdi özellikle Hükümete rağmen Irak olayında Hayır oyu aldırması bile ciddi bir başarı idi. gerçi sonrası getirilememiş hali hazır garabet doğmuştu, Irak çok karışık bölünmek ve iç savaşa girmek üzereyken Türkiye sınırdan bile seyredemiyor sadece hükümet bazında kimseyi bağlamayan boş laflar ediyorlar iç siyaset malzemesi yapıyorlardı gerçekte ise durum korkunçtu Dünya da itibarımız kalmamış dinleyen yok bir durumdaydılar. Ah bu hükümetttt 83 senelik birikimin Cumhuriyetin altını nasılda oymuştu... AB yolunda anormal tavizlere dış politika bilmezliğine rağmen tıkanmışlardı kendileride bu konuda hiç bir somut öneri dile getirememiş sadece iktidara yüklenmekle yetinmişti. Bu hükümet bu güne kadarki en kötü TC hükümetiydi. Halktan en çok tepkiyi Cumhurbaşkanı Sezer knusunda alıyorlar halk koskoca CHP yi Sezer in yarısı kadar bile muhalefet yapamamakla suçluyordu. Ecevit in cenaze töreninden sonra iyice kendi lehlerine dönmüş havayı bile değerlenmdiremediğinin farkındaydı. En ciddi çıkışını birazda MHP nin zorlaması ile eğer Başbakan cumhurbaşkanı olursa yapacaklarını söylemesi olmuştu.... Aslında iktidar kendilerine gülüyordu hemde çok yakın gülüyorduda bir türlü bunun farkına varamıyordu....
    Sonra birden günümüze döndü 'Ne demişti telefonda ki ses ?'' Birden ayıldı eğer eğer doğruysa diye iç geçirdi ne seçim kalırdı Ne cumhurbaşkanına ihtiyaç.... Hiç bir şekilde klikleşemeyeceği kendisinide silpi süpürecek bir güçtü ..... Ama buna olanakta yoktu...

    to be...

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    27 Aralık geldi geçti ben bu yazıyı burada bitiremedim amma çoğunu bitirdim gerçek yazımda .... 27 Aralık 2007 gelmeden burada tamamını bitireceğim kuşkunuz olmasın....
    Eğer varsa tarihi bir hata yada bir görüş lütfen KM olarak atınız....

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 27 Aralık 2006

    Bülent Arınç Meclisteki odasından dışarıyı seyrediyordu. Çalan telefonu duyamayacak kadar dalıp gitmişti. Kafasından birn türlü soru ve kendince çözümleri vardı. Ülke tam bir kargaşadan çıkmak üzereydi. Her zamanki gibi gene kaybetmişti kaybedenler safhında olarak meclis başkanlığı çok iyi bir payeydi doğrusu...
    Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ne umutlar beslemişti kendisini Cumhurbaşkanı olmaya hazırlamıştı o yada bu şekilde hayalleri bu yöne kaydı...
    Çok hareketli günlerdi herkes Cumhurbaşkanı kim olacak diye konuşup kendince bir hesap yapıyordu AKP içindede sonrası için hesaplar yapılıyor ama başka diğer koşullarda AKP yi sıkıştırdıkça sıkıştırıyordu. Ülkede aklı eren ermeyen askeri sivili boştagezeri aşığı avaresi haneberduşu çullusu çulsuzu başıbozuğu delibozuğu herkes Cumhurbaşkanı kim olacak onu konuşuyordu. Tayyip in neden bir şey demediği merak konusuydu o zaman amma gerçek Tayyip in kafasının herkesten fazla karışık olduğuydu o yüzden ne yapacağını şaşırmış renk vermez bir serseri mayın gibi dolanıyordu. Yukarı tükürse bıyık aşağı tükürse sakal hesabı. 14 Nisan mitingi Cumhurbaşkanının zehir zemberek Harp akademileri konuşması Genel kurmay başkanının basın toplantısı YÖK ün tavrı hep aleyhine çıkar çevreleri hep lehineydi. Hatta çıkar çevrelerinden bazıları bile çıkmamasını söylüyor daha ileri giderek CHP nin söyleyemediği ni söyleyenler bile oluyordu. Gerçi Tayyip hedefteydi ama kendiside öne çıksa aynısının olacağını biliyor ama aldırmıyordu. Çok yönlü hesap yapmıştı...
    Tayyip son anda vazgeçip kendisi Cumhurbaşkanı olursa o kargaşa arasında köşke çıkacağını ve yedi sene boyunca orada kalacağını bu arada dedelerinden kalan yarım işi oldukça ileriye götüreceğini hesaplıyordu. İran ı çok iyi incelemişti İran devrimi ağır ağır aslında göstere göstere 15 senede gerçekleşmiş bu günkü İran olmuştu gerçi Fatma isimli birisi dini liderlerden daha büyük bir mesaj vermişti dünya ya unutulmayan '' Kadınlar çok dikkat edin çarşafı giymek bir gecede olur çıkarmak için ömür boyu mücadele edersiniz'' Gerçi Türkiye de böyle bir sorun pek olmazdı aksine kanunlar olmasına rağmen kadınlar çarşafa bürünmeye meraklıydı. İstemeyenlere ise çözüm basitti o günler bir gelse sorun kalmazdı.
    İkinci bu konudaki hesabı çok daha ilginçti. Şeytanın bile aklına gelmezdi bu plan. Ortada bir 184-367 kavgası vardı kendisi bu kavgaya 184 ü gördüm mü oturumu açarım diye tavrını koymuş taraf olmuştu ama içinden de aksi planıda yapmaktan geri kalmadı... İlk turda 367 olmaz CHP anayasa mahkemesine giderse ve anayasa mahkemesi üçüncü tura kadar karar açıklayamaz Tayyip Cumhurbaşkanı olursa Anayasa mahkemesi Türkiye nin en ilginç kararını verecekti ilk kez seçilmiş olan Cumhurbaşkanını ya onaylayacak yada veto edecekti. Yada olağan üstü toplantıyla seçim tamamlanmadan. Tayyip Cumhurbaşkanı olursa yapılacak bir şey yoktu o zaman parti içi iktidar kavgası başlayacaktı. Herkes Gül ü başbakan bekliyordu o ara ama söylenti Hilmi Güler şeklindeydi ki bu apayrı bir durumdu. Peki ya Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı seçimini iptal ederse ne olacaktı. İşte hinliği buradaydı Anayasa ya göre Türkiye hemen seçime gidecekti yani üç ay içerisinde Meclisin kurulması alması hükümet oluşması güvenoyu alması Cumhurbaşkanlığı takviminin yeniden başlaması... En iyi şartla altı ay peki bu sürede ne olacaktı gene Anayasa gereği kendisi Cumhurbaşkanı olacaktı vekalet mekalet olacaktı ya... Ne plandı ama.... Ve Türkiye bir ilki daha görecekti sayelerinde Cumhurbaşkanlığına vekalet eden TARAFSIZ Meclis Başkanı Milletvekili olmakl içinde uğraş verecekti... Hatta daha garibi seçilemezse meclis dışı vekaletle Cumhurbaşkanlığına devam edecek , seçilirse milletvekili olarak başbakana bağlı Cumhurbaşkanı olarak Başbakan atayacaktı...
    Ne günlerdi heyecanlı garip ilginç Dünyada eşi benzeri görülmemiş garip bir demokrasi süreci.... Ama hiç biri olmamıştı Çünkü....
    Telefon ısrarla çalıyordu... Hayalinden uyandı bir ara telefona baktı aslında bağlamayın diye talimat verdiğini sanıyordu ama tam anımsayamadı. Geçmiş anılardan uyandırıldı diye kızarak telefonu açtı . Dinlerken yüzü allak bullak oldu ne aklında anı kaldı ne bir şey... Olamaz dedi olamaz .. Koltuğuna çöktü doğumundan bugüne hayatının muhasebesini yaptı....

+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Adli Bilimler Dergisi - Cilt: 5 Sayı: 4 Aralık 2006 kitabı
    Adli Bilimler Dergisi - Cilt: 5 Sayı: 4 Aralık 2006 hakkındaki bu hukuk kitabı Seçkin kitap tarafından basılmış olup, ilgili kitap tanıtımı otomatik...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 29-09-2010, 18:00:01
  2. Yeni Hukuki Kaynak: Mal Rejimi - Yargıtay 2. HD. 2006/6845 E. 2006/14701 K.
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : Mal Rejimi - Yargıtay 2. HD. 2006/6845...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 1
    Son İleti: 17-09-2009, 17:23:45
  3. Yeni Hukuki Kaynak: Mal Rejimi - Yargıtay 2. HD. 2006/13383 E. 2006/14624 K.
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : Mal Rejimi - Yargıtay 2. HD. 2006/13383...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 09-07-2009, 20:34:36
  4. Yeni Hukuki Kaynak: Velayet - Yargıtay 2. HD. 2006/20405 E. 2006/17343 K.
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : Velayet - Yargıtay 2. HD. 2006/20405 E....
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 05-07-2009, 19:49:54
  5. Yeni Hukuki Kaynak: Velayet - Yargıtay 2. HD. 2006/1921 E. 2006/8566 K.
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : Velayet - Yargıtay 2. HD. 2006/1921 E....
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 05-07-2009, 18:43:50

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.