Hukuk Mahkemelerinde, mahkemeye talepleri yazılı olarak bildirmek
Değerli forum üyeleri,
Bir hukuk davamız mevcut. Mahkemeye bakan hakim maalesef taleplerimizi tam olarak zapta geçirtmediği gibi bir de celse esnasında kendimizi ifade etmemize yeterince müsaade etmemektedir. Dilekçeleri, kanıtları ve ilgili kanunları da dikkate almamaktadır.
Dava muhtemelen tekrar istinafa gidip geri dönecektir. Çünkü, hakim ya kanunlara vakıf değil, ya belgeleri irdelemiyor ya da bir nedenle bu şekilde yaklaşım sergiliyor. İlk görevi olduğunu belirtmek isterim.
Bu durumu aşmak için önümüzdeki celsede, dilekçeyi yazıp ilgili kalemden sayı aldıktan sonra, mahkemeye taleplerimi yazılı olarak sunmak niyetindeyim.
Ya da evrak kayda girmeden talep dilekçesini mahkemeye sunabilir miyim?
Ancak H.M.Kanunun'da usulen böyle bir yöntem olup olmadığını bilmek isterim.
Usulen uygunsa, bununla ilgili matbu bir dilekçe mevcut mudur? Nette bulmam mümkün olmadı.
Bu konularda bilgisi olanların destekleri için şimdiden teşekkür ederim... :)
Cevap: Hukuk Mahkemelerinde, mahkemeye talepleri yazılı olarak bildirmek
Açtığım konuda fikri, bilgisi, tecrübesi olan yok sanırım.. Galiba bunu da öğrenip kendim cevaplayacağım..
Cevap: Hukuk Mahkemelerinde, mahkemeye talepleri yazılı olarak bildirmek
Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.
Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.
Bunun istisnası iki tanedir: (1) ıslah (2) karşı tarafın muvafakati
Davanın her aşamasında yazılı beyan dilekçesi sunulabilir.
Mesela tanık beyanlarına veya bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi verilebilir.
Ancak dilekçelerin karşılıklı verilmesi sırasında öne sürülmeyen bir iddia veya savunma (ister yazılı, ister sözlü olsun) yargılamada dikkate alınmaz.
Cevap: Hukuk Mahkemelerinde, mahkemeye talepleri yazılı olarak bildirmek
sayın Ateşkan cevabınız için teşekkür ederim.
Ancak bu konuda bir sorunumuz yok. Islah konusu da değil mesele. Problem hakimin verilen belgeleri okumaması, değerlendirmemesidir.
Öğrenmek istediğim tam olarak şu:
Beyan dilekçelerinde de sunduğum benzer talepleri kısaca celse esnasında konuşmak yerine yazılı olarak verip veremeyeceğimdir.
Hakim oldukça usul ve esassız. Verdiği kararla da bunu tescil etti. Yetkisinde olmayan mahkemenin yerine geçerek karar verdi. Ve dosya esasa girilmeden iade edildi. Diğer tarafın avukatı kanunları geriye yürütüyor, olmayan kanunlara var diyor, olmayan belgelere var diyor, tahrifli belgelere geçerli diyor. İmar barışına vekalet olmadan girip Kapıcı dairesinin mülkiyet değiştirebileceğine dahi inanmaktadır. Şaka yapmıyorum. Bu dilekçeleri isteyene yollayabilirim. H.M.K 29'a aykırı bütün bunlar. İfade ettik ama hakimden tık yok.
Hakimin kararına dayanak yaptığı taraflı olduğu bariz bilirkişi raporunda 20'nin 5'te 4'ünü 8 bulup hüküm kurmuş. Vekalet olmadan imar barışı ile kapıcı dairesinin mülkiyet değiştirilmesini normal bulmaktadır. Çok ilginç bir durumla karşı karşıyayız.